Yeni video bekliyoruz her sabah Peker den. Fakat Fetullah Gülen video yayınlamaya başlayınca kimse seyretmez olur Reis Sedat Peker’i.
Düşünsenize Fetullah Gülen başlamış açıklamalara, bir tripod bir kamera neticede. AKP kadrolarının çocukluğunu bilir. En az yarısı cemaatin kucağında yetişmiştir.
Bunların ilişkileri o kadar iç içeydi ki, su sızmazdı aralarından. Öyle böyle değil yani. Hatta AKP kadrolarına vekil bile sokuyordu cemaat. Damatları gelinleri okutmuş zamanında. Küçükken yani.
Hatta ne demişti AKP de belediye başkanlığı, vekillik bakanlık filan yapmış büyüğümüz;
“Daha önce güvendiğimiz, malımızı, mülkümüzü hatta çocuğumuzu, eşlerimizi teslim ettiğimiz ‘Bunlar faaliyetler yapıyorlar’ diye güvendiğimiz dağlara karların yağdığını gördük”
Demek ki neymiş, aradan su sızmıyormuş!
Mal, mülk, iş hatta eş teslim edilmiş. Çocuklar teslim edilmiş.
Tabi ki Fetullah Gülen de “dua ile sınav geçirtecek nefes” olmadığı için, emanet edilen bazı çocuklara soruları alıp yardım etmiş bazı cemaat üyeleri. Artık onlar mı aldı yoksa “bir yardımcı ol” diye istek mi geldi bilemem.
Geçmişi bu kadar iyi bilen birisidir Fetullah Gülen.
İşin kötü tarafı kayıtsız iş yapmaz. Bütün belgeleri saklar. Hatta belge bulamazsa da aslına uygun bir şeyler üretecek çok insan bulur istese. Daha açık yazarımda, adamı içeriye atamadı yargı sistemi. Suçlu ise iade edilmesi lazım değil mi? Hani “Al papazı ver imamı “filan diyorduk ya yıllar önce.
Aldın mı İmamı?
Cemaat iki video çekse, kısasından hem de! Öyle Reis Sedat Peker gibi bir saat bilmem kaç dakikalık değil, 3 dakikalık bir video paylaşsa ansızın ….
Kim bakar şimdikilere değil mi?
Ben asıl ondan bekliyorum fakat cemaat verdiği sözün arkasında. “Kıblesi bir diye”, destek vermeye devam ediyor. Gizliden destek, yoksa niye sussun.
Susarak destek, duymayarak destek, görmeyerek destek. Hatta bazı eski medya uzantıları bile AKP ye destek vermek için “kalemini ” yırtıyor.
Fakat bütün plan susmak üzerine kurulmuşsa en baştan, bu günleri o istemişse o zaman haklı! Şimdi bu cümleyi açık açık yazıp bir tipoda alıp gelmek lazım da para yok.
Aslında çıksın Peker ve Gülen TRT’den yapsın açıklamalarını. Osman Öcalan çıkıp konuşuyordu ya, onun çıkması “batmadı” da bu mu batacak değil mi?
Hem birde yaşanmışlıklar var, neresi batacak!
Fakat yine de kıyamıyor eski Hoca efendileri bak çıtı çıkmadı bugüne kadar, yoksa “öttürürdü “alayınızı!
Neyse başlığa gelelim. Sene 2015, Sedat Peker “Cemaat bana saat hediye etti deyince “, Gülen’in avukatları Twiiter’de açıklama yaparak Sedat Peker’i yalanladı. Tabi ki Fetullah Gülen’in sözlerini ilettiler.
“Sayın Fetullah Gülen tarafından Sedat Peker’e altın saat ya da başka bir hediye gönderilmesi söz konusu değildir”
Kısacası başlık doğru, asıl doğruları da cemaat yayınlarından dinlerdik fakat cemaat AKP ile küsmedi bence!
ALMANYA
47 dakika önceDÜNYA
1 saat önceDÜNYA
1 saat önceABD
1 saat önceDÜNYA
1 saat önceGÜNCEL
3 saat önceABD
3 saat önce
Papazın biri, uzun süredir ahbaplık ettiği Haham’a
“Bana Tevrat’ı oğretmenizi isterim” der.
Haham, olmaz der, “Sen Yahudi doğmadın, kafan Yahudi gibi çalışmaz.
Tevratın kelamını anlaman mümkün değil.”
Papaz ısrar eder, Haham razı olur, ama bir koşulu vardır: “Soracağım soruya doğru yanıt verebilirsen, oğretirim”.
Papaz, “Kabul”
diye yanıtlar. “Sor bakalım!”
Haham: “İki adam bir bacanın içine düşerler. Biri kirli, öteki tertemiz çıkar. Hangisi yıkanır?”
Papaz, “Bundan kolay ne var?” diye atılır. “Kirlenen yıkanır, temiz kalan yıkanmaz.”
Haham içini çeker, “Sana Tevrat’ın kelamını asla anlamayacağını söylemiştim! Doğrusu tam tersi. Temiz kalan adam ötekinin kirlendiğini görünce, kendisinin de kirlendiğini sanıp yıkanır. Kirlenen adam ise karşısındakini temiz gördüğü için kendisini de temiz sanıp yıkanmaya gerek duymaz.”
Papaz, kafasını kaşır. “Bak bu aklıma gelmemişti. Bir soru daha sorar mısın?”
Haham aynı soruyu yeniden sorar: “İki adam bir bacanın içine düşerler.
Biri kirli, öteki temiz çıkar.
Hangisi yıkanır?”
Papaz, doğru yanıtı artık bildiğinden emin, “Temiz kalan ötekinin kirlendiğini görünce kendisinin de kirlendiğini sanıp, yıkanır. Kirlenen, ötekini temiz gördüğünden kendisini de temiz sanıp yıkanmaz!”
Haham, başını sallar. “Yine yanıldın! Sana söylemiştim, asla anlamayacağını. Temiz kalan adam aynaya bakar, temiz olduğunu görür, dolayısıyla yıkanmaz. Kirlenen aynaya bakıp kirlendiğini görünce, gider yıkanır.”
Papaz itiraz eder:
“Ayna nereden çıktı?
Bana ayna var demedin ki.”
Haham, parmağını sallar:
“Seni uyardım, bu kafayla Tevrat’ın kelamını kavrayamazsın. Tevrat’ı anlamak için her olasılığı düşünmelisin.”
“Peki, peki” diye inler Papaz.
“İzin ver, bir kez daha şansımı deneyeyim. Başka bir soru sor!”
“Son kez soruyorum” der, Haham: “İki adam, bir bacadan içeri düşerler. Biri temiz, öteki kirli çıkar. Hangisi gidip yıkanır?”
Papaz, “Artık her olasılığı biliyorum” deyip, bir solukta sıralar: “Eğer ayna yoksa, temiz kalan ötekini kirli görüp kendisinin de kirlendiğini düşünerek gider yıkanır. Kirlenen temize bakıp kirlenmediğini düşünerek, yıkanmaz. Eğer ayna varsa, temiz kalan aynaya bakıp temiz olduğunu görür, dolayısıyla yıkanmaz. Kirlenen aynaya bakıp kirini gördüğü için yıkanır!”
Haham başını sallayıp, cık cık yapar: “Hayır, sana söylemiştim, kafan Yahudi kafası değil, Tevrat’a basmaz! Söyle bana, aynı bacadan içeri düşen iki adamdan birinin kirlenip, ötekinin temiz çıkması mümkün müdür?”
Bu yollarda beraber yürüyüp beraber ıslandıklarınız kirlendi ama siz temiz kaldınız, öyle mi? Beraber ıslandık bu yollarda diyen hoca efendimiz diyenler makam mevkii sahipleri biat edenler siz hiç mi KİRLENMEDİNİZ? Yatacak yeriniz yok sizlerin.