3

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Yıllardır CHP listelerinde 1.sırayı kimselere kaptırmayan Engin Altay, Sinop mitinginde CHP Genel Başkanı Özgür Özel için “benim çırağım sayılabilecek ” sözleri deneyimli bir siyasetçi açısından ani bir refleks, heyecan, dil sürçmesi… Değil, adap çöküşüdür.

Fırsatı yerinde değerlendirerek bilinçaltı kayıtlarının yayımıdır.

Engin Altay, eline geçen fırsatı bilinçli değerlendirerek, kamuoyuna mesaj verdi. Üstünde bulunduğu sahneye genel başkan olarak çıkamamanın ezikliğini kabullenememe isyanıydı.

“Ben çıkamadım benim çırağım çıkıyor.” Kibirli, atama siyasetine kelime-i tevhidi söylemidir.

Engin Altay, CHP içinde en uzun milletvekilliği yapmış. Seçim bölgesinde biri iki edememiş. CHP’de geriye yönelik baktığınızda kendi kazanımı olan eseri yok. Türk siyasi hayatına veya CHP siyasetine kazandırdığı teori ve pratiği yok! Sürekli genel başkanlar yanında görüntü verme hali ve Çakıcının Kılıçdaroğlu’nu tehdit etmesine karşın, Bahçeli’ye karşı Türkeş’i savunarak “ülkücüden mafya, mafyadan ülkücü olmaz” sözlerini anımsatması hafızalarda yer edindi.

Engin Altay,

* CHP’de milletvekilliğin, Gurup Başkan vekilliğin süresinde ülkeye, partine hangi katkıları sundun?

* Seçim bölgende CHP’ye ne kazandırdın?

* Seçim bölgende kaç genci siyasete taşıdın?

*CHP’de en uzun dönem milletvekili olma ünvanlından başka ortaya koyduğun ne var?

“ Benim çırağım sayılabilecek” anonsu hazımsızlık, hırs, beklenti, kabullenmeme, olgunlaşmama… Ham kalma tutumundan başka bir açıklaması olamaz.

Engin Altay: Daha düne kadar benim kardeşim hatta benim çırağım sayılabilecek Özgür Özel’e hoş geldiniz diyoruz.

Bu genel başkanı onura etmek değil, kafandaki kendi iç dünyanda yarattığın bulutlarınla yağmur çağırma galeyanıdır. “Burada bugün ben anons edilmeliydim.” İçlenmesidir.

Efendim bu söylem samimiyet, kardeşlik hukuku, uzun yıllar birlikte abi kardeş çalışması…, savunmalarına kalkışma, geç bunları.

Seçmen iradesine saygı göstermeden atanarak “ata binince” kendini veliaht prensi sanıp tahta çıkma beklentisine giriyorsunuz.

Parti kurmayı, ağır toplar, Genel başkan ekibi… Bu söylemleri ruhunuza streç filimle sarıp yaşıyorsunuz.

Toplumun, üyelerinizin, delegelerinizin iradesi ile gelemediğiniz makamlara atanarak meşgul edip, ayrıldıktan sonra hala kendinizi orada görüyorsunuz.

Hadi hayırlısı…

Ali Gültekin