DOLAR

32,5038

0.08%
EURO

34,7826

-0.12%
ALTIN(gr)

2.496,26

0,50%
BİST 100

9693.46

0,50%
Enflasyon Artışı Gölgesinde Asgari Ücret Tartışması

Enflasyon Artışı Gölgesinde Asgari Ücret Tartışması

ABONE OL
23:10 - 19/11/2021 23:10
Enflasyon Artışı Gölgesinde Asgari Ücret Tartışması
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

 

İşçi konfederasyonları, 2022 yılı asgari ücretlerine ilişkin müzakere sürecinde ortak hareket etme kararı alırken, DİSK en az 5.200 lira talebini kamuoyuna açıkladı.

AKP hükümeti adına hafta başında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, “Asgari ücreti enflasyonun üzerinde bir refah düzeyine taşıyacak bir anlaşma sağlanması” hedefini kamuoyuna açıklamıştı. Hafta başından itibaren döviz kuru, akaryakıt gibi ürünlerde ise görülen fiyat artışlarıyla birlikte bu rakamın ne olacağı tartışılıyor.

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) verileri itibariyle 2020’de kayıtlı sigortalı çalışan sayısı 15 milyon 203 bin iken bunların 6 milyon 390 bini asgari ücret ile çalışıyor. Bu rakam, Türkiye’nin çalışan nüfusunun yarısının asgari ücretle geçindiğini ortaya koyuyor.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na göre, Türkiye’de net asgari ücret şu anda 3.040 Türk Lirası ve bunun işverene maliyeti 4.203 Türk Lirası.
İşçi sendikaları (HAK-İŞ, TÜRK-İŞ ve DİSK), Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) ile müzakere öncesinde 2022 yılında geçerli olacak asgari ücretle ilgili görüş alışverişinde bulundu. HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ve TÜRK-İŞ Genel Eğitim Sekreteri Nazmi Irgat’ın basına kapalı olarak yaptığı toplantıda, müzakere masasında ortak hareket etme kararı alındı.

Prof. Dr. Karatepe: “5.200 lirayla dahi bu enflasyonda nasıl hayatta kalınacak?”

VOA Türkçe’nin görüş aldığı Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yalçın Karatepe, “Maalesef bizim asgari ücret diye bahsettiğimiz ücret gelir seviyesi, Türkiye nüfusunu önemli ölçüde etkilediği için çalışanlar için ortalama gelire dönüşmüş durumda. Dolayısıyla en önemli sorunumuz da milli gelir dağılımındaki adaletsizlik olarak karşımıza çıkıyor. Normal koşullarda asgari ücretin işe giriş aşamasında uygulanması gerekirken bugün eğitimli, kalifiye insanlara verilen ücrete dönüştü” dedi.

DİSK’in açıkladığı 5.200 net asgari ücret talebini değerlendiren Karatepe, “Bu ücret makul. Ancak bu ücret dahi yeterli değil. Dört kişilik bir aile, yükselen bu enflasyon ve hayat pahalılığı döneminde nasıl hayatta kalacak bilmiyorum” dedi.

Merkez Bankası’nın dünkü faiz indirimi kararı nedeniyle bir ay önceki karar gibi TÜİK’in dahi enflasyon artışını güncellemek zorunda kaldığını işaret eden Karatepe, asgari ücret için baz alınmaya devam eden TÜİK’in enflasyon oranı içinse “geniş halk kesimlerince gerçeği yansıtmadığı görüşü hakim çünkü halk çarşıya, pazara gittiğinde çok farklı fiyatlarla karşılaşıyor” eleştirisinde bulundu. Karatepe, “TÜİK’in enflasyon oranı dikkate alınarak belirlenecek asgari ücret ise refah sağlayıcı olamayacaktır” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Faiz nedendir enflasyon sonuçtur” yaklaşımını değerlendiren Karatepe, “Cumhurbaşkanı’nın böylesi bir görüşü olması sıkıntı değil ancak bunun politikaya dönüşmesi, uygulanmasıyla sıkıntı yaşanıyor. Bu görüşün politikaya dönüşmesinin faturalarını ödüyoruz. Almanya gibi pek çok ülkede enflasyon ile mücadele için faiz oranları arttırılıyor. Amerika Merkez Bankası’nın (FED) da 2022 yılı ortasını beklemeksizin faiz artışına gideceği konuşuluyor. Biz ise enflasyon ile mücadele etmek için bunu tırnak içerisinde kullanıyorum çünkü amaç bu diye söyleniyor, faizleri indiriyoruz. Ya biz yanlış yapıyoruz ya da dünyanın geri kalanı yanlış yapıyor. Çünkü gerçeklik bize tam aksini söylüyor. Döviz kuru bize enflasyon olarak yansıyor çünkü bunu fiilen, akaryakıt fiyat artışlarında görüyoruz. Bugün bir gecede yüzde 8 zam yapılacağı duyuruldu” değerlendirmesini paylaştı.

DİSK: “En düşük emekli ücreti de asgari ücret düzeyine yükseltilmeli”

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ise, bugün Ankara’da DİSK’e bağlı sendika başkanlarıyla toplantısı sonrasında 2022 yılı için 5.200 Türk Lirası net asgari ücret talep ettiklerini açıkladı.

Kur artışı nedeniyle asgari ücretin her gün eridiğini belirten Çerkezoğlu, bunun yanı sıra DİSK’in asgari ücrette devletin vergiden vazgeçmesi gerektiği çağrısına yanıt alınmadığını işaret ederek, asgari ücret üzerindeki vergi yüküne dikkat çekti. İşverenler açısından da devletin asgari ücretliye sosyal güvenlik prim desteği sağlanması gerektiğini işaret eden Çerkezoğlu, “Gerek yoksulluk sınırı, gerek gıda fiyatları artışı, gerekse ekonomik büyüme dikkate alındığında 2022’de asgari ücret net 5.200 lira olmalıdır. Ücretlerde asgari ücret kadar kısmı için 1.000 TL tutarında vergi ve pirim indirimi sağlanmalı. Bu destek Hazine tarafından karşılanmalı. Böylece bütün çalışanların ücretlerinde 1.000 TL iyileştirme mümkün olacaktır” diye konuştu.

Çerkezoğlu, DiSK’in diğer taleplerini şöyle sıraladı: “Asgari ücret sonrası ücretlere uygulanacak vergi dilimi yüzde 10 olmalı. Vergi dilimlerine uygulanacak tarife enflasyon, ekonomik büyüme ve yeniden değerleme oranları dikkate alınarak saptanmalı. Asgari ücret artışında yoksulluk sınırı bir kriter olarak dikkate alınmalı. 2008 yılında çıkarılan 5510 sayılı Yasa’dan önce asgari ücretten düşük emekli aylığı söz konusu değildi. Günümüzde emekli aylıkları Hazine tarafından karşılanan farkla 1.500 Türk Lirası’na tamamlanmaktadır. Emekli aylıklarında alt sınır asgari ücret olmalı.”

HAK-İŞ: “Asgari ücret 30 milyon kişiyi ilgilendiriyor”

HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan da, üç konfederasyon olarak birlikte hareket etme kararı aldıklarını açıklayarak, “Belirlenecek rakamının asgari ücretle çalışan bütün emekçileri memnun edecek bir rakam olmasını istiyoruz” dedi.

Asgari ücretle çalışan sayısı bakımından Türkiye’nin Avrupa’dan farklı olduğunu belirten Arslan, “Avrupa’da asgari ücret ile çalışan oranı yüzde 1 ila 2 iken Türkiye’de yüzde 42’dir, 6 milyon 500 bin emekçiyi kapsıyor. Aileleri ile beraber yaklaşık 30 milyon üzerinde bir kesimi doğrudan ilgilendiriyor” diye konuştu.
Arslan, HAK-İŞ’in taleplerini şöyle sıraladı: “Bir, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun yapısının değişmesini istiyoruz. İki, bağımsız ve aynı zamanda güvenilir bilim insanlarının da içinde bulunduğu bir yapının objektif kriterleri belirleyip asgari ücretin buna göre belirlenmesini istiyoruz. Üç, asgari ücretin, çalışan bir emekçi üzerinden değil, evli ve iki çocuklu bir aile üzerinden değerlendirilmesini istiyoruz. Dört, belirlenecek olan asgari ücretin dört kişilik bir ailenin asgari ihtiyaçlarını karşılayabilecek oranda olmasını istiyoruz. Beş, asgari ücret ve ücretler üzerindeki vergi yükünün büyük ölçüde azaltılması ve kaldırılmasını istiyoruz.”

Arslan, ayrıca işverenlere dolayısıyla TİSK’e de seslenerek, “Emekçiler pandemiye rağmen çalıştılar ve ürettiler. Pek çok sektörde ihracat rekoru kırıldı. Bütün fedakarlığı hükümetten bekleyip her türlü teşviklere rağmen daha fazlasını isteyerek bu sorunu çözemeyiz. Lütfen gözünüzü kulağınızı tıkamayın. İşverenler olarak da fedakarlık yapmanız gerektiğini unutmayın” çağrısında bulundu.

VOA tarafından geçilen Enflasyon Artışı Gölgesinde Asgari Ücret Tartışması haberinde ha-ber.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi yoktur. Enflasyon Artışı Gölgesinde Asgari Ücret Tartışması haberi web sayfamıza otomatik olarak VOA sitesinden geldiği şekliyle yer almaktadır. Bu alanda yer alan Enflasyon Artışı Gölgesinde Asgari Ücret Tartışması haberinin hukuki muhatabı haberi geçen web siteleri ve ajanslardır.

Inal

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
Tüm Yorumlar (1)
  • Mert

    Hz. Muhammed (sav) Mekke’de Ebu Cehil’e karşı açtığı savaş, yok sen Müşriksin, sen Allah’a inanmıyorsun, yada sen Kafirsin diye değildi. Dava Ebu Cehil’in Mekke’de kurmuş olduğu sömürü düzeni ve zulmüydü..
    “Dinde zorlama yoktur. Çünkü doğruluk, sapıklıktan ayırd edilmiştir. Artık her kim tâğutu inkar edip, Allah’a inanırsa, sağlam bir kulpa yapışmıştır ki, o hiçbir zaman kopmaz. Allah, her şeyi işitir ve bilir.” (Bakara, 2/256)
    Bu ayet bir kimsenin din ile (İslam) kuracağı üç tür ilişkinin üçünde de zorlama olamayacağı manasına gelmektedir. Çünkü herhangi bir tahsis (sınırlandırma) yapmamaktadır. Şurada var, burada yok dememektedir. Bir kimsenin “din ile ilişkisi” mantıki olarak üç türlüdür: Dine girmek, dini yaşamak ve dinden çıkmak.

    Bu ayet bağlamında bir başka AYET ile örnek verebilirim. Hz. Musa’nın Firavun’un üzerine salıverilmesinin nedeni Eyy Firavun sen Allah’a neden inanmıyorsun sebebi değildi.
    Peki o zaman neydi?
    Firavun’un zulümde sınır tanımadığı çok ileri gitmiş azmış olmasıdır.
    “Haydi Firavûn’a git; çünkü o pek azdı.” (Nâzi’ât Suresi 17)
    “Firavun’a git, çünkü o hakikaten azdı.” (Tâ-Hâ Suresi 24)

    Asırlardır hor görülüp ezilmekte olan İsrâiloğulları halkını da, feyiz ve bereketlerle donattığımız o toprakların doğusuna ve batısına vâris kıldık. Böylece Rabbinin İsrâiloğulları için verdiği o güzel söz, sabretmelerinin bir neticesi olarak tamâmen gerçekleşmiş oldu. Firavun ve kavminin, o sanat ve sanayi ürünü eserlerini; yükseltmekte oldukları köşkleri, sarayları; yetiştirdikleri bağ ve bahçeleri yıkıp yerle bir ettik. (A’râf 137)

    Bu cezalandırmanın sebebi şudur: Bir toplum, kendisinde bulunan güzel ahlâk ve meziyetleri değiştirmedikçe Allah da onlara verdiği nimetleri değiştirmez. Hiç şüphe yok ki Allah hakkiyle işiten ve kemâliyle bilendir. (Enfâl 53)

    Yanıtla
    +0
    -0