EĞİTİMDE BİRLİK VE MİLLİLİK

EĞİTİMDE BİRLİK VE MİLLİLİK

ABONE OL
21:06 - 28/07/2024 21:06
EĞİTİMDE BİRLİK VE MİLLİLİK
5

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Devletlerin eğitim ve öğretim politikaları, güttükleri hedefler ve amaçları her zaman en önemli ve de temel bir bakış açısını sergiler.

“Eğitim, sağlık, adalet ve güvenlik” bir ülke için en temel, en vazgeçilmez hizmetlerdir.

Bu hizmetlerden herhangi birisinin yokluğunu düşünmeyi; eksik yapılmasını, yanlış icra edilmesini veya herhangi bir sebeple aksamasını asla aklımızdan bile geçiremeyiz. 

Anayasanın verdiği çerçeveye uygun olarak o devlet halkıyla, çocuklarıyla, elindeki olanaklara göre “nasıl bir gelecek” istemektedir ve bunun için de “nasıl bir öğretim” seçmelidir?

Çok açık ve belirleyici olarak “Milli Eğitim Temel Kanunu’nda tüm bunlar yer almıştır.

İktidara gelen hükümetlerin ise zaman, zaman kendi parti politikalarına uygun olarak davranıp, yasaları delmek, değiştirmek istemelerini gördük.

Ülkenin temel demokratik yapısını olumsuz olarak değiştirmek ise hem tehlikelidir hem de büyük kargaşalar yaratır.

Türkiye bunları yaşamaktadır.

Tüm ülke genelinde her türlü yaygın, örgün ve genel eğitim için bir uygulanabilir ve de “milli” bir yolun, modelin seçilmiş ve uygulanır olması gerekir.

“Milli” kavramı “ulus olmanın” getirdiği ortak değerleri, ülkenin milletiyle, yurduyla tüm olarak ortak çıkarlarını korumak olarak kavranmalıdır.

Ülkenin her bir okulunda eğitim ve öğretim için kullanılacak yöntemler, ders programları, içerikler tümüyle “ülkenin ve milletin temel ortak çıkarları” ve “kalkınmasına yönelik” olmak zorundadır.

Ülke genelinde “eğitim ve öğretimin düzeyi, kalitesi”, çağdaş uygarlık hedeflerine ulaşmadaki katkıları son derece önemlidir.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, 430 sayılı Tevhid-i Tedrisat Kanunu, 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu ülke genelinde bu alanda belirleyici ve yetkili olan hukuksal yapıyı gösterir.

Eğer “eğitim-öğretimde birlik” ve “ortak amaçlar”, “hedefler” sağlanmaz ise, çok farklı modeller ve içerikler uygulanmaya başlanılırsa “ortak bir şans eşitliği” ve gelecek sağlanamaz.

Tüm eğitim sistemini en baştan ve yeniden gözden geçirilmesi, ulusal, çağdaş, demokratik, eşitlikçi bir çizgide donatılması en acil istemlerden olmalıdır.

“Milli Eğitim”in temel ilkeleri ve buna uygun düzenlenmiş yasanın gelişmiş, çağdaş uygarlık düzeyine yönelik oluşturulması geleceğimiz için çok önemlidir.

İlköğretim ve orta öğretimdeki okulların tüm ülke düzeyinde eş değerde, eş donanımda ve üretime yönelik, bireysel gelişimi önemseyen bir anlayışla oluşturulması gereklidir.

Eğer bu koşullar sağlanırsa, ki sağlanmalıdır, ayrıca tüm yurtta genel bir yüksek öğretim sınavlarına hiç gerek kalmaz.

Ortaöğretimin yüksek öğretime veya hem mesleğe hem de yüksek öğretime hazırlayan programlarını bitiren öğrencilere, yetiştirildikleri yönde, üniversitelere, akademilere ve yüksek okullara girmek için “aday olma hakkı” tanınmalıdır.

Orta öğretimini gördüğü okuldan aldığı “lise bitirme not ortalaması” ile yüksek öğretim için üniversitenin ilgili bölümüne başvuruda bulunabilir.

Milyonlarca öğrenci “hiçbir eşitliği olmayan” ortaöğretim okullarında öğretim görüp sonra da yüksek öğretim için topluca sınavlara girmektedir ki bu son derece ağır yükler getiren bir düzenlemedir ve asla da eşitlik temel ilkesine uymamaktadır.

Yüksek öğretimde, üniversiteler, yüksek okullar ve akademiler lise bitirme not ortalaması ile kendilerine başvuran öğrencilerin isteklerini değerlendirip kabul etmelidir.

Üniversiteler bilimsel araştırma, çalışma ve öğrenim göre yerleri olduğu için “özerk” olmalıdır.

Tüm bunların yanı sıra ülke genelinde paralı-özel okul paralel yapılanmasına son verilmelidir.

Devletin kendine ait, devlete bağlı eğitim ve öğretim kurumları, çağdaş donanımlı, eşit değerlere sahip okulları olmalıdır.

Eğitim ve öğretimde eşitlik temel ilkesine ve yasasına kesinlikle uyulmalıdır.

Dinsel yapılanmaların düzenlediği açık ya da gizli her türlü eğitim ve öğretim veren kurslar, okullar yasaklanmalıdır.

“Sosyal-pedagojik özel eğitim” alması gereken öğrenciler için de “ilkokul ve ortaöğretim” düzeyinde “kendi amaç ve hedeflerine” yönelik devlet “özel pedagojik eğitim ve destekleme okulları” kurulmalıdır. (1*)

Ülke genelinde kırsal alanlarda “yatılı bölge okulları”, kentlerde “devlet yatılı ortaöğretim okulları” tüm donanımlarıyla kurulmalı ve yine “eşitlik ilkesi” gereği dar gelirli ailelerin çocuklarına pozitif ayrıcalık sağlanmalıdır.

Ortaöğretimde çeşitli hedef ve amaçları olan “meslek okulları”, kendilerine uygun donanımlarıyla kurulmalıdır.

Ortaöğretimde çeşitli dallarda açılacak okullar ile yüksek öğretimde “mesleğe yönelik” alt yapısı olan “meslek, teknik okulları” sağlanılabilir.

Temel eğitim ve orta öğretim seviyesinde “güzel sanatlar alanlarında” özel eğilim ve yetenekleri beliren çocukları küçük yaşlardan başlayıp, yetiştirmek üzere “ayrı okullar” açılabilir veya ayrı yetiştirme önlemleri alınmalıdır.

Öğretmenlik, devletin eğitim, öğretim ve bununla ilgili yönetim görevlerini üzerine alan özel bir “uzmanlık” mesleğidir.

Öğretmenler bu görevlerini “Türk Millî Eğitimi”nin amaçlarına ve “temel ilkelerine uygun” olarak yerine getirmekle yükümlüdürler.

Öğretmenlik mesleğine hazırlık “genel kültür, özel alan eğitimi ve pedagojik formasyon” ile sağlanır.

Öğretmen yetiştirme ve seçme için yüksek öğretimde kendine uygun dalları ve doğru donanımları olan “öğretmen yüksek okulu” açılmalıdır.

Öğretmenlerin yetiştirilmesi, eğitim ve öğretimleri, donanımları milli eğitim bakanlığının katkısı ile ve üniversite düzeyindeki “öğretmenlik” bölümünün iş birliği ile sağlanmalıdır.

Ülke genelinde gerekli olan “öğretmenlik kadroları” için günün koşullarına uygun, çağdaş “seçme ve yerleştirme” yöntemleri bulunmalıdır.

Okulların düzeyine göre, öğretmenleri işe yönelik yerleştirilmesi ve dağıtımı adil ve eşitlik ilkesi çerçevesinde gerçekleştirilmelidir.

Her düzeyde öğretmenin alması gereken aylık “memur aylığı” olmalıdır ve günün yaşam koşulları içinde hiçbir zaman “orta düzeyin altına” inmemelidir.

Öğretmenlerin “hizmet içi meslek eğitimleri” bölgesel ya da genel kurslar olarak, ilgili konuya göre düzenli olarak sağlanmalıdır.

Sözleşmeli olarak öğretmen seçimi ve yerleştirilmesi ise ancak “kısa bir zaman” dilimi için ve de hukuksal çerçevelerde yapılmalıdır.

Ülkenin kalkınmasında öncelik ve ivedilik sağlayacak alanlarda ortaöğretim ve yüksek öğretimde “uygulama alanları”, seminer ve iş içinde öğrenme ve üretme dönemleri hazırlanmalıdır.

“Yabancı dil ile” verilen öğretime ve bu konudaki özentilere son verilmelidir.

Tüm ortaöğretimde ağırlıklı olarak “yabancı dil” dersleri çağdaş öğretme yöntemleriyle verilmelidir.

Tüm öğretim kurumlarında anadili “Türkçe” bilinçli olarak, yüksek düzeyde çağdaş yöntemlerle yeteri sayıda ders olarak verilmelidir.

İlkokul öncesi öğretimi için belediyelerin de desteği ile kendi başına ya da ilkokulların bünyesinde üç yıllık okul öncesi eğitim-öğretim kurumu, anaokulu kurulmalı ve yurt geneline yayılmalıdır.

Okulların tümünde derslerin daha çok “uygulamalı” ve “öğrencinin kavramasına” yönelik verilmelidir.

Ezbere dayalı, kolaycı ve amaç ve sonuçları çok tartışmalı olan “test biçimindeki sınavlar” kaldırılmalıdır.

Eğitimin ana ilkelerinden olan “iş eğitimi” her yerde ve düzeyde uygulanmalıdır.

İlkokulun 4. sınıfından başlayıp ortaöğretimde “spor, müzik, resim, el işleri, ev ekonomisi” derslerine yer verilmelidir; bu dersler için işlik, salon ve uygulama alanları düzenlenmelidir.

Trafik eğitimi her bir ilçede polis, belediye ve okullar iş birliği içerisinde ilkokul 3. sınıftan başlayıp özel “trafik öğrenme alanlarında” uygulanmalıdır.

Okullara rehberlik ve danışma hizmeti verebilecek merkezi bir sistem sağlanmalıdır.

Öğretmene, öğrenciye ve veliye hizmet verecek mobil uygulamalı danışma ve rehberlik ilçe milli eğitim müdürlüklerine bağlı olarak çalışmalıdır.

İlkokulda ev ödevi verilmemelidir.

Ortaöğretim, çeşitli programlar uygulayan liselerden oluşur.

Belli bir programa ağırlık veren okullara “lise, teknik lise ve tarım meslek lisesi” gibi eğitim dallarını belirleyen adlar verilir.

Öğretmen yetiştirme amaçlı olarak hazırlanan ve çalışan bir üniversite olan “öğretmenlik yüksek okulu”na hazırlık olması ve bu alanın çok daha donanımlı ve geliştirici olması için ortaöğretimde “öğretmen meslek liseleri” kurulmalıdır.

Bu okullar ülkenin en uygun yerleri seçilerek “devlet yatılı öğretmen lisesi” Orta öğretimde okullar gün içerisinde “tek öğretim” vermelidir; derslerin dağılımı gün içerisine uygun zamanlı sağlanmalıdır.

Okulların dağılımı, yapılanması kent içi planlamasında en uygun ve rahat bir biçimde, öğrencinin kendisinin gidip-geleceği yerlerde yapılmalıdır.

Her çocuğun ilke olarak kendi evine en yakın okula gitmesi sağlanmalıdır.

Sosyal-ekonomik toplumsal eşitsizlikler göz önünde tutulmalı ve bu nedenle de okulların “eşit yapılar ve donanımlarla” her mahalleye, bölgeye eş değerli olarak dağılımı sağlanmalıdır.

Okula devam zorunluluğu her öğrenci için eşit olarak 6. yaşını bitirdiği dönemden başlamalıdır, ortaöğretimin sonuna değin sürmelidir.

Temel eğitim genel olarak 7 -14 yaşlarındaki çocukların eğitimini kapsar.

Temel eğitimin amaç ve görevleri, millî eğitimin genel amaçlarına ve temel ilkelerine uygun olarak  birlikte planlanmalı ve kurulmalıdır.

Her Türk çocuğuna iyi bir yurttaş olmak için gerekli “temel bilgi, bedensel ve ruhsal beceri, davranış ve alışkanlıkları” kazandırmak; onu “milli ahlâk” anlayışına uygun olarak yetiştirmek;

Her Türk çocuğunu “ilgi, eğilim ve yetenekleri” yönünden yetiştirerek “yaşama ve üst öğrenime” hazırlamaktır.

1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu tüm ülke genelinde uygulanmak üzere incelenmeli ve uygulanmalıdır. (2*)

I-Genel amaçlar: MADDE-2: 

Türk Milli Eğitiminin Temel İlkeleri: I-Genellik ve eşitlik: 1-17 Madde ile her düzeyde ve alanda ciddiye alınmalı ve uygulanmalıdır.

Temel eğitim kuramlarının birinci ve ikinci kademeleri, bağımsız okullar halinde kurulabileceği gibi, imkân ve şartlara göre, birlikte de kurulabilir. (2*)

Temel öğretim her iki kademesinde de tüm öğrenciler ve veliler için ücretsiz olmalıdır.

Okullarda öğrenciler için beslenme yardımları ve olanakları sunulmalıdır.

Yaygın eğitim olarak belediyeler ve örgün eğretim kurumları ile iş birliği sağlandığında “yetişkinler için öğretim” kursları, uzaktan öğretim olanakları sağlanmalıdır.

Halk eğitim merkezleri boş zaman değerlendirmesi ile el işlerine, meslek ve sanat öğretimine yönelik uzun ve kısa süreli kurslar açmalıdır.

Ülke genelinde her alanda “genel, mesleki ve teknik yaygın eğitim alanında görev alan okulların çalışmaları arasındaki iletişim ve iş birliği Millî Eğitim Bakanlığınca sağlanır.

Milli eğitim alanında eğitimde, “öğretimde birlik, teklik” ilkesine uymak gerekir.

Bu alanın dışında “kişilerin özel olarak kendilerini eğitmelerine, yetiştirmelerine yönelik “gönüllü” olarak seçtikleri ve katılabilecekleri ücretli ya da ücretsiz kurslar açılabilir; bunların açılma izinleri ve denetimleri Milli Eğitim Bakanlığı’nin yetki ve sorumluluğu altında olmalıdır.

Önemli olan son dönemlerin en zor koşulları altında bulunan ülkemizin ana konularından biri olan Milli Eğitim ve öğretim için akılcı ve bilimden yana, geleceğe yönelik olmak üzere çağdaş uygarlık hedeflerine uygun düşüncelerin, fikirlerin üretilmesidir.

İyi, doğru ve güzel amaç ve hedeflerin, ilkelerin uygulamaya geçirilmesi de ancak bilinçli ve kültürel düzeyi yüksek, yurtsever, çağcıl yurttaşlarla gerçekleşebilir.

İçinde bulunduğumuz zaman diliminde gördüğümüz kötü örnekler, geriye giden siyasal-kültürel çöküş yaşayan ülkeler, çağdaş demokratik rejimlerin yok edilmesi ve zorbalıklarla yönetilenler… bizi bu konuda çok uyarmalıdır.

Bunların sağlanabilmesi için de her aklı başında, sağ duyulu, vicdanlı ve güzel ahlaklı bireylerin hem kendilerini yetiştirmeleri, geliştirmeleri, hem de çevresini aydınlatmaları gerekir.

Kısa bir çalışma olarak hazırladığım bu düşünce ve fikirler benim “kişisel” olarak sunmak istediğim yöndedir; bu konu üzerine çok kişinin, kurumun da çalışmalar yapmış olacağına, yapacağına inanıyorum.

Öğretmen Gönen ÇIBIKCI

Inal

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP