Sivas Öğretmen Okulu, belirli günlerde halk ozanlarını ağırlar, biz öğrencilerle söyleşi yapar, onların deneyimlerini eserlerini dinlerdik.
Bir hafta sonu, ozan zengini Sivas’ın dünya çapındaki ozanı Aşık Veysel konuğumuz olmuştu.
Oğlunun kolunda sahneye çıkmış öğütler vermiş, anılarını anlatmış eserlerinden örnekler vermişti.
Hele bir sözü yaşamım boyunca beni çok etkilemişti.
O söz beynimin en derin yerinde canlanır kulaklarımda çınlardı:
‘’İnsanlar iki türlü anılırlar: Bir rahmetle, bir nefretle!’’
Bu sabah o anlamlı söz beynimde ayaklanıp dudaklarıma dökülüverdi.
Antalya’nın sıcağında, bana geleceğime ışık olan, kaynımdan daha çok arkadaşım Sinan’ın Nevin ve Fulya baldızlarımın ve eşimin babası rahmetle andığım Hayrettin Sehatkulu’nun eşi kayınvalidenin sağlık sorunlarıyla uğraşırken acı haber ulaştı:
‘’Yakup Osmançelebioğlunu kaybettik!
Uzun zamandır haberleşemiyorduk.
İçime doğmuş gibi iki gün önce sayfasına yazmış, nerelerde olduğunu sormuştum.
Her karşılaştığımızda beni ve Hasan’ı (Arslan) Trabzon’a çağırır, biz ayaklarımızı Karadeniz’in sularında sallarken balık yiyecektik.
Ha bu sene, ha gelecek sene derken, sözümüzde duramadık.
Öğretmen olarak yaşadığı Duisburg’un muhtarı demekten öte Avrupa’da eşit haklar mücadelesi veren Sosyaldemokrat Halk Dernekleri Federasyonu HDF’nin kuruluşundan beri çalışkan bir yöneticisi, daha doğrusu neferiydi.
Gözleri ve yüzü uyumlu birlikte gülümseyen içtenlikli ender insanlardan biriydi.
Kızgın olduğunda bile gülerek kızardı.
EXTERTAAL’de HDF’nin bir hafta sonu seminerinde gençlere bir konu hakkında açıklama yapıyordum.
Konuşmam bittiğinde; ‘’anlaşıldı mı?’’ Diye sorduğumda birkaç genç yanında Yakup’ta, ‘’anlamadum da’’
Deyince ben bir kez daha anlattım.
Yakup; ‘’Yıldız yine anlamadum’’ demez mi? Ama yüzünde alaycı bir ifade vardı.
‘’Yakup saat kaç?’’ diye sordum, yine Karadeniz lehçesiyle ‘’altuya beş var’’ deyince ben:
‘’Yakupçuğum, öğleyi epey geçmiş elbette anlamazsın’’ Dediğimde:
‘’ Punida anlamadım!’’ Demez mi?
‘’Anlasaydın şaşardum Yakup!’’ Deyince Yakup dahil bütün arkadaşlar kahkahayı patlatmıştık.
Yakup espriyi, şakayı yapan ve de anlayan bir insandı.
Yine Aşık Veysel ile uğurlayalım Yakup Yoldaşı:
Ben giderim adım kalır Can bedenden ayrılacak
Dostlar beni hatırlasın Tütmez baca sönmez ocak
Düğün olur bayram gelir Selam olsun kucak kucak
Dostlar beni hatırlasın. Dostlar beni hatırlasın.
Can kafeste durmaz uçar Gün ikindi akşam olur
Dünya bir han konan göçer Gör ki başa neler gelir
Ay dolanır yıllar geçer Veysel gider adı kalır
Dostlar beni hatırlasın. Dostlar beni hatırlasın…
Tüm sevenlerinin başı sağolsun!
Işıklar içinde uyu sevgili Yakup
Seni asla unutmayacağız…
Seni hep rahmetle anacağız…
Yıldız AKALIN
ALMANYA
5 saat önceALMANYA
5 saat önceDÜNYA
6 saat önceAVRUPA
6 saat önceALMANYA
6 saat önceGÜNCEL
6 saat önceALMANYA
6 saat önce
Kıymetli Yıldız
Ne güzel anlatmışsın Yakup’u maalesef hayat çok kısa olabiliyor ve yaşamak istediklerimizi yaşamak gerekiyor geç olmadan.
Sevgiyle rahmetle anacağız her daim…..