0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

İşçi Partisinin değiştirilemeyen Genel Başkanı Doğu Perinçek hapisteyken, Genel Başkanlığı yürüten Hasan Yalçın’ın DÖNEKLER Kitabının önsözüne altına imzamı atacağım bir gerçeği yazmıştı:

‘’Sistem aydınını yetiştiremiyor, döneklerden devşiriyor!’’ Diye yazmıştı.

Hasan Yalçın’ın kitabında yazdığı eski dönek Marksistler, AKP-FETÖ koalisyonunda TSK’nin Atatürkçü subayların, aydın, demokrat, yurtsever insanların kumpaslarla tutsak edilmelerine, işlerinden atılmalarına, hatta ölümlerine katkıda bulundular.

‘’Bir tarafta Kemalist gelenek vardı, bir tarafta FETÖ vardı. Bunları birbirine kırdırmak suretiyle yol almak mecburiyetinde kaldık Mesele budur. Bunu ancak Recep Tayyip Erdoğan gibi bir lider yapabilirdi.” Diyen AKP üst düzey yöneticisinin itirafı yanında tarihsel görevleri biten ‘’Dönekler de saf dışı bırakılmıştı. Çünkü, AKP’nin onlara gereksinimi kalmamıştı.

AKP sistemi de kendi aydınını yetiştiremezdi.

Aydın insan bilimi rehber alanlardan çıkardı.

AKP, bilimi dinsizlik saydığı için, aydın eksiğini bilimi az-buçuk kavramış, ama, çıkarı karşılığı birikimini mezada çıkaranları kullanarak eksik yanını kapatabiliyordu.

Hasan Yalçın’ı mezarından ters çeviren, Turan Dursun’a ihanet eden Doğu Perinçek, Atatürk düşmanı, Laik Cumhuriyeti şer-i bir devlete dönüştürmekle görevlendirilen İhvancılara biat etti.

Eski yoldaşı, Erdoğan’ı rüyasında görerek aşık olunca, güce ve servete erişen Etem Sancak ile şarkılar söyleyerek saray korosuna katıldığındaki mutluluğunu sadece mürit olmayı seçenler alkışlamıştı.

Görünen tek ödül, oğlunun askerdeyken, Dışişleri Bakanlığına diplomat adayı olarak atanmasıydı.

AKP, Alevi hademeye bile kadro vermezken, bir eski sosyalistin oğlunu neden alır ki?

Eski İşçi Partililerin çoğu hayal kırıklığı yaşarken, emekli askerler partiden ayrılmaya başladılar.

Şimdi, İhvancılar saflarında şer-i devlete karşı olanlara saldırmakla yeni görevinin hakkını veriyor.

**********

Numan Kurtulmuş, Erdoğan’a;

‘’Onlar gibi Harun gibi gelip, Karun gibi gitmeyeceğime Musa gibi gelip Firavunlaşmayacağıma namusum üzerine söz veriyorum!’’ Demesinden çok geçmeden, Erdoğan’a biat ederek Genel Başkan Yardımcısı oluverdi!                       

**********

BBP Genel Başkanı Mustafa Destici:

‘’Başbakan, (Erdoğan) eğer ilkesizlik arıyorsa, dönsün kendi siyasi tarihine baksın. İki seçim önce kendisine hırsız diyen, hırsızlardan hesap soracağım diyen kişi şimdi AKP’de Genel Başkan Yardımcısı. Şimdi söyle bana kimin karnı geniş?’’ (*1)

Çok geçmedi ilk seçimde rüyasında göremeyeceği milletvekilliği karşılığı, İhvana biat etti…

**********

Devlet BAHÇELİ, dönüşleri deprem çizgisi gibi zamana ve zemine göre değişen ender kişilerden biri.

Tetikçi MHP militanlarına verdiği arabasından, silahlar çıkmasına rağmen, sorgulanmamasının nedenini Lideri Türkeş, Bahçeli’nin ‘’AJAN’’ olduğunu kendi el yazısıyla açıklamıştı. (**2)

Ecevit hükümetini, MHP şöleninde aldığı telefonla alel acele Ankara’ya dönüp Ecevit koalisyonunu bozarak, Erdoğan’ın önünü açmıştı.

Erdoğan iktidara gelip, başbakan olduğunda, 17-25 Aralık’ta yolsuzluk ve rüşvet skandalı ortaya çıktığında en ağır hakaretleri eden Bahçeli idi. (Terbiye sınırlarımı zorlayarak birkaçını hatırlatayım:)

Bahçeli: ‘’Sende mertlik ve şeref işportaya düşmüş. Senin yaptıklarına ancak İblis teşebbüs eder.’’

Erdoğan, Kasımpaşalı olarak argonun hasını bilir:

‘’Bahçeli’ye sorsanız milliyetçi, söylediklerine bakıyorsunuz ESED’in milliyetçisi, Pensilvanya’nın milliyetçisi, Kandilin milliyetçisi, sadece bu milletin milliyetçisi değil!’’

Bahçeli: ‘’Ben Esad’a senin gibi kardeşim demedim, ailece tatile çıkmadım. Biz, Pensilvanya’nın kuyruğunda on iki yıl birlikte olmadık, hele hele Kandil’in yolunu hiç bilmedik.’’

Erdoğan hızını alamayarak: ‘Evlenmemiş olabilirsin. Ama sen ailenin kadir kıymetini bilmezsin. Çünkü anne olmak, baba olmak ayrı bir şey”

Bahçeli: Erdoğan ve AKP Milli Güvenliğimiz için en az PKK kadar tehdittir!

Birbirlerine kanlı düşmanlarına bile edilemeyecek hakaretlerden sonra AKP’li Aydın Ünal peş peşe attığı tevetlerde Bahçeli için özetle şöyle diyordu:

“Ağzından köpükler saçarak konuşan siyasetin zavallısı Devlet Bahçeli için, bütün o köpükleri itinayla yalayacağı yeni bir süreç başlıyor. Devlet Bahçeli’yi önümüzdeki günlerde sayın Cumhurbaşkanı ve ailesine ettiği tüm hakaretlerden dolayı bin pişman göreceğiz. evet, zavallılık…”

Gerçekten Bahçeli, ani bir dönüşle Erdoğan’ın can simidi oldu.

Ne oldu? Nasıl bu kadar hakaretten sonra Bahçeli tüm benliği ile Erdoğan’a teslim oldu? Tarih nedenini mutlaka açıklayacaktır….

_**********

Süleyman Soylu, DP Genel Başkanı olduğu dönemde Erdoğan için söyledikleri yenilir, yutulur değildi:  

‘’Bugün AKP’nin iktidar olması AKP’nin maharetinden değil, bizim kabahatimizdendir. Biz kabahatimizi biliyoruz. Ama bu milleti AKP’den elbirliği ile kurtaracağız.’’

Yedi yıldır bu milleti kandırıyorsun.’’ Süleyman Soylu hızını alamayarak Erdoğan’ı tehdit ediyordu.

‘’Eğer ben Süleyman Soyluysam, dürüst bir adamsam, Türkiye’de şehit hakkını yiyenden hesap sormazsam namerdim, namerdim!’’

Süleyman Soylu, DP Parti başkanlığını kaybedince, dün hesap sormaya yemin ettiği Erdoğan’a biat ederek methiyeler dizmeye başlamakla kalmadı. Dün, Erdoğan’a ettiği hakaretleri muhalefete, Kemal Kılıçdaroğlu’na, Anayasa Mahkemesi başkanına etmeye devam etmekte.

Rahmetli Demirel’in bir lafı vardı: Sana havlayan köpeği alır kendi kapına bağlarsan o zaman başkasına havlar!’’

Sözüm meclisten dışarı!

Yıldız AKALIN

(*1) Has Parti eski Genel Başkanı Numan Kurtulmuş’u hatırlatıyor.’’

(**2) Türkeş’in yazsını Yaşar Okuyan basına açıklayınca, Bahçeli MİT’e ‘’ ben ajanınız mıyım diye yazılı sorusuna MİT; ‘’Hayır Ajanımız değilsin!’’ Diye yanıt vermişlerdi. (Çocuklara Masallar)