Türkiye’nin siyasal tarihi, yalnızca iktidar mücadeleleriyle değil, aynı zamanda darbeler ve muhalefet üzerinde kurulan baskılarla da şekillenmiştir. CHP’nin 4-5 Kasım 2023 tarihlerinde yapılan 38. Olağan Kurultay hakkında açılan davada, iddia edilen usulsüzlükler gerekçe gösterilerek kurultayın iptali, kayyum atanması veya “mutlak butlan” kararı
gündeme getirdi.
Dava 30 Haziran 2025’te görülecek. Muhtemelen CHP içinde kriz yaratıp derinleştirmek için bu sürenin uzatılacağı konuşuluyor. 38. Kurultay geçersiz sayılır ve genel başkanlık süreci iptal edilirse; önceki genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun yeniden genel başkan olarak atanması söz konusu olabilir.
1. Özgür Özel ne yapıyor?
Olası bir kayyum kararı, yalnızca şahsi liderliğini değil, Özgür Özel’in temsil ettiği değişim iradesini hedef alacaktır.
Bu durumda:
• Genel başkan olarak sorumluluğunu yerine getiriyor, kurultay iradesine sahip çıkıyor.
• Partisinde seferberlik ilan ederek; köy, kasaba şehir dolaşıyor.
• Şahsi konumunu değil, demokratik süreci savunuyor.
• Süreci “demokrasi savunması” olarak sürdürüyor.
• Halk muhalefetiyle ve tabanla kurduğu siyasi bağla yüzbinleri meydanlarda topluyor.
• Geri çekilmek yerine, tüm teşkilatları ve seçilmiş kurulları harekete geçiriyor.
•Topyekûn demokratik direniş örgütlüyor.
• Tüm asılsız iddialar ve asparagas haberlere rağmen Kılıçdaroğlu’yla çatışmak değil, açıktan çağrı yaparak birlikte demokratik mücadele zemininde buluşmayı teklif ediyor.
2. Kemal Kılıçdaroğlu ne yapmalı?
Kılıçdaroğlu, partisi içinde siyasi ve ahlaki mirası olan bir lider olarak biliniyor.
Olası bir kayyum atanması veya “mutlak butlan” kararıyla partinin başına yeniden geçirilmesi önerisini kabul etmesi veya red etmesi Kılıçdaroğlu’nu yeniden tanımlayacak.
Ne yapmalı?
• Partiyi dış müdahalelere karşı savunacak bir akil lider rolü üstlenmeli.
• Kişisel kırgınlıkları ya da “yapılar arası” iddialarını yargı zeminine taşımak yerine, iç mekanizmalara yönlendirmelidir.
• Eğer bir hukuki mücadele söz konusuysa, bu mücadelenin CHP’yi yıpratmayacak şekilde yürütülmesini sağlamalı.
• Geçmişte nasıl demokrasi ve barış diliyle öne çıktıysa, bugün de “parti içi barış”ın öncüsü olmalı.
• Açık veya kapalı hizip savaşlarını durduracak bir birleştirici figür olarak davranmalıdır.
3. CHP üyeleri ne yapmalı?
CHP tabanı ve örgütleri, 100 yıllık siyasi bilinci ve mücadele tecrübesiyle donanımlıdır. Ancak böyle bir müdahaleye sessiz kalırlarsa, parti sadece liderini değil, kendi tarihsel misyonunu da kaybeder.
• Partiye dışarıdan müdahale edilip edilmediği konusuna odaklanarak parti dinamizmini yaşatmalı.
• İl ve ilçede, örgütleri; sivil ve anayasal haklarını sonuna kadar kullanmalıdır.
• Bu, yalnızca CHP’nin iç işi değildir; bu bir demokrasi davasıdır.
Sonuç olarak!
Özgür Özel, parti yönetiminin, yargı eliyle şekillendirilmesini kabul etmeyeceklerini açıkça ilan etti. Bu yöntem daha önce belediyelerde uygulandı; şimdi siyasi partilerde uygulanmaya başlarsa, yarın sivil toplum kuruluşlarına, sendikalara, Demokratik Kitle Örgütlerine uzanabilir.
CHP açısından; kim kimin arkasına saklanıyor, kim kime çelme takıyor, kim kimle ittifak yapacak bunlarla uğraşmanın zaman değil.
CHP’ye karşı siyasi yazılımları içte ve dışta; ya topyekûn demokrasi mücadelesiyle geri püskürtürler, ya da partinin demokratik refleksi yok olur.
Hadi hayırlısı…
AVRUPA
26 dakika önceALMANYA
26 dakika önceGÜNCEL
30 dakika önceALMANYA
4 saat önceALMANYA
4 saat önceALMANYA
4 saat önceALMANYA
4 saat önce