BUGÜNÜN GÖSTERDİKLERİ

BUGÜNÜN GÖSTERDİKLERİ

ABONE OL
13:11 - 17/03/2024 13:11
BUGÜNÜN GÖSTERDİKLERİ
3

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Ülkedeki çöküşün her yeri sardığı bu dönemde bunu algılayan kimler var…

“Ne yapsak da bu toplumu parçalara ayırsak, insanları öteleştirsek”, diye yapılan işler, diziler, tartışmalar, atılan nutuklar…

Aklın, bilimin, bilincin kullanılması gerekir iken çok bol duygusallı bir yaşamın sunulduğu ve temel sorunları kavramaktan çok uzak bir toplum, bir yığın insan…

Bir yandan derin yoksulluk ve yoksunluk..

Bir yandan sınırsız utanmazlıklar, sorumsuzluklar, acımasızlıklar, vicdansızlıklar…

Psikopatlar, hırsızlar, çeteler, dayılar, “abiler”, hukuksuzlar, büyük adamlar…

Öte yanda sorumsuz ve de büyük varlıklar içinde güle, oynaya yaşayabilenler, çok arabalı koca villalı, büyük holdingli diziler dünyası…

Filmler, diziler, acımasızlar, karanlık işler, ünlüler, çeteler, çuvalla parası olanlar, ezenler ve ezilenler…

Acımasızlar…

Dualar ile çözümler arayanlar, her şeyi ile “din” iman diye ısrarla kendilerini bu yol adayanlar…

Acı haberler geldiğinde, vurulup düşen evladı için zaten aklı giden, dayanamayan ana yürekleri..

Söylenildiğine göre ortalıkta dolaşan 30 milyon ruhsatsız silahsız kimler içindir, ne iş için kullanılmaktadır; bu nasıl engellenemiyor?

Çocuğuna ayakkabı alamayanlar, yokluktan çocuğunu okula gönderemeyenler…

Yumurtanın bile hesabını yapan orta sınıf, emekliler…

Oy pazarlıklarını ve piyasasını ortaya atıp, çıkar ve koltuk peşinde koşanlar…

Öte yanda “ağır abiler”, yeni yeni çoğalan yeni “iş adamları” ve şirketleri…

Cesurlar, korkaklar, hainler, kahramanlar, cahiller, çok bilmişler, “bana ne”ciler, kuklalar, kuklacılar… ile koca bir yığın…

Düşünmenin bile AĞIR GELDİĞİ, çözüm yollarına gidişleri bile akla getiremediğimiz günler…

Boş sözlerle, ezberlerle, beğenilmelerle, masallarla, yeme ve içmelerle, gezmelerle kendini kandırmaya çalışanlar…

Ortaya atılan “yapay gündemler” peşine koşan, günlerce bunu konuşan, oturup anlatan, açıklayan çok bilmişler, ünlü gazeteciler, siyasetçiler…

Suya sabuna dokunamayanlar, korkaklar, sinmişler, umutsuzlar… hepimiz, “okumuşumuz” ve hiç “okumamışımız”, yani biz…

Hepsi bir arada…Anlayan da var, hiç anlamayan da…

Karnı doymadan yatan da var, hesapsız varlıklar içinde yüzen de…

Yine de hepsi ile “biz” varız…

Ama çok “karışık”, çok “düzensiz”, çok da “ayarları bozulmuş”, “dengelerini yitirmiş”…

Biz ve ülkemiz… Bu dünyada bir yerlerde…

Biliyorum, bazılarımız “acaba” bu işler “nasıl düzelir” de aydınlığa çıkarız, diye merak ediyor.

Nüfusun en büyük kesimi ise en fazla birbirlerine dert yanıyor ve gününü akışı içerisinde geçiyor yaşamları.

Son yıllarda olduğu gibi bugün de “günün göstergesi” böyle; çok daha derinlemesine ve yayılmışcasına büyük kargaşalıklar içerisinde…

Kaygı taşıyan, endişelenen, kafa yoran, dert edinen, üzülen… var mı?

Amerika Birleşik Devletleri’ndeki başkanlık seçimleri de dahil olmak üzere 2024 yılında başta Türkiye’deki yerel seçimler ve 50’den fazla ülkede, yüz milyonlarca insan oy kullanmak için sandığa gidip yurttaşlık görevini yerine getirecek.

Türkiye’nin tüm kent, ilçe, kasaba, köy ve mahallelerinde 31 Mart 2024’te yerel seçimler yapılacak; kentlerimizi, ilçe ve kasabalarımızı, köy ve beldelerimizi, mahallerimizi yönetecek belediye başkanları, belediye meclisi üyeleri, muhtarlar, meclis üyeleri, ihtiyar meclisi/heyeti üyeleri seçilecektir.

Siyaset uzmanlarına göre dünya genelinde seçimler, “otoriter eğilimli” liderlerin elini daha da “güçlendirecek” gibi görünüyor.

Bu seçimlerin ekonomi, insan hakları, uluslararası ilişkiler ve istikrarsız dünyada “barış” beklentileri üzerinde büyük etkileri bulunuyor.

Uzman analistlere göre bazı ülkelerde oylamalar “ne bağımsız, ne de adil” olacak.

Birçok ülkede muhalif adayların önündeki engeller, aşabilmeleri oldukça zor…

Demokrasinin kaderini yorgun seçmenler, manipülasyonlar ve dezenformasyon potansiyeli, seçim kampanyaların göstermelik ve içi boş oluşu belirleyecek.

Seçmenler arasındaki “huzursuzluk, memnuniyetsizlik, sabırsızlık ve tedirginlik ruh hali, güvensizlikler” ve de yurttaşların bilinç düzenin düşüklüğü, politik bilgisizlikler seçimlerin olumlu ve demokratik sonuçlar vermesini engelleyecek.

Kentlerin yönetiminde bilimin, tekniğin, hukukun ve kamu yararının esas alınması için seçim sürecince aydınlatıcı ve bilinçlendirici tanıtımlar yapılabilecek mi?

Bol pankartlı ve fotoğraflı yuvarlak sözcüklerle kısaca yapılmış tanıtımlar, sokaklarda, çarşılarda yapılan geziler ile seçmenler ne kadar aydınlatılmış olabilir…

Emperyalizme bağımlı olan Türkiye’de gerçekten adil bir seçim yapılabilse ve çağdaş demokratik parlamenter bir hukuk devletine doğru ilerleyebilineceğini gösteren bir yerel seçim olabilse…

Bunu bile düşünebilecek bilinçli seçmen oranı ne kadardır?

“Kuvvetler ayrılığı ilkesinin terk edildiği, demokrasinin hiçe sayılarak tüm yetkilerin tek merkezde toplandığı, kendi söylemleriyle “bir anonim şirket gibi” yönetilen ülkede sermaye ile devlet arasındaki ilişki, arazi rantı ve bina yapımı üzerinden şekillenmektedir.”

Son yılların getirdiği yorgunluklar, tükenmişlikler, ve halkın sıkıntılar içerisinde yaşarken umutsuzluklara düştüğünü ve çaresizliği kabul eder bir duruma geldiğini gördüğümüzde önümüzdeki yerel seçimlerde bir canlanma ve olumluya giden bir hareketlenme beklemek ise bence çok zor.

Çünkü her şeyden önce gerçek bir muhalefet gücü ve bilinçli bir muhalif hareket görülmemektedir.

Ülkenin kuruluş ilkelleri, kurucu devrim yasaları, Atatürkçü görüş ve hedefler, uygarlık yolunda ilerleme gayret ve istekleri ne yazık ki görülemez iken tam tersine “karşı devrimci” ve “gerici hareketler” ve yapılanmalar gittikçe güç kazanmaktadır.

Evet, gerçekten yurtsever, aydınlıkçı ve ülkenin birliğini, bütünlüğünü isteyebilen, her türlü ayrımcılığa, bölünmeye karşı durabilecek, ulusal bağımsızlıktan ve özgürlüklerden yana olan kişilerin, kitlelerin, güçlerin varlığından yana bir sorgulamaya girişmemiz hiç de yanlış olmaz.

. Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 17.03.2024,

Inal

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.