BUGÜN ÜLKEMİZDE BAYRAM

BUGÜN ÜLKEMİZDE BAYRAM

ABONE OL
00:04 - 30/03/2025 00:04
BUGÜN ÜLKEMİZDE BAYRAM
1

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

“Bayram geldi” diye toplum, insanlar heyecanlanır, sevinir. bayram kutlamaları yaparlar.

Bayramlar, toplumların ortak sevinç ve coşku paylaştığı, birlik ve beraberlik duygularının pekiştiği özel zamanlardır.

Bayramların anlamı ve önemi, bireylerin inançlarına, değerlerine ve içinde bulundukları koşullara göre değişebilir.

Huzursuz ve “adaletsiz” bir dönemde bile bayramı yaşamak, “umudu, dayanışmayı ve mücadele azmini canlı tutmanın” bir yoludur.

Bayramların getirdiği manevi güçle, “daha iyi bir gelecek için çalışmaya devam edebiliriz.

Ancak, “siyasi ve sosyal” huzursuzlukların yaşandığı dönemlerde bayram coşkusu “gölgelenebilir”.

Birçok gencin, öğrencilerin, çok çeşitli kitlelerin sıkıntılı, huzursuz ve öfkeli olduğu “zor” günlerde bayram kutlayabilir miyiz?

Önemli olan, bayramın anlamını ve değerini koruyarak, içinde bulunduğumuz “koşullara uygun” bir şekilde kutlamaktır.

Dinsel bayramlar, birçok insan için manevi bir yenilenme ve arınma fırsatıdır.

Bayramlar, aile ve toplum bağlarını güçlendirmenin önemli bir yoludur.

Özellikle zor zamanlarda, sevdiklerimizle bir araya gelmek, dayanışma duygusunu pekiştirebilir.

Bayramlar, umudu ve direnci simgeler.

Bayramlar, toplumun farklı kesimlerini bir araya getirerek, birlik ve beraberlik duygularını güçlendirir.

Ortak sevinçler, insanların birbirine “kenetlenmesine” ve “dayanışma” içinde olmasına katkı sağlar.

Bayram ziyaretleri, akraba ve komşularla “ilişkilerin güçlenmesine” neden olur.

İnsanlar arasındaki “sosyal bağların” kuvvetlenmesi, toplumun genel “huzur ve refahına” katkıda bulunur.

Bayramlar gelenek ve göreneklerin “yaşatılması”, toplumun “kimliğinin” korunmasına yardımcı olur.

“Adaletsizliklere” karşı ses çıkarmak, “dayanışma” içinde olmak, bayramın “ruhuna uygun” olabilir.

Zor zamanlarda dini bayramları kutlamak, karmaşık ve kişisel bir meseledir.

Zorluklara rağmen kutlama yapmak, “geleceğe dair inancı korumak ve “mücadele azmini” canlı tutmak anlamına gelebilir.

Zor zamanlarda bile “umudu” korumak ve “dayanışma içinde” olmak, “aidiyet duygusunu” güçlendirmek bayramın “ruhunu yaşatmanın” önemli bir yoludur.

Zor zamanlarda yaşanan “acıları, kaygıları ve umutları” paylaşmak, insanları birbirine “yakınlaştırabilir”.

Zorlukların geçici olduğuna, “daha iyi günlerin” geleceğine dair inancı “korumak”, insanlara güç verir.

Bayramları, “toplumsal sorunlara” dikkat çekmek ve farkındalık yaratmak için bir “fırsat” olarak değerlendirebiliriz.

Bayramın getirdiği enerjiyle, daha “adil ve huzurlu bir gelecek” için “mücadele” etmeye devam edebiliriz.

Bayram, “umut arayışının” bir ifadesi olabilir.

Bayram günleri bugün için de aile bireylerinin, yakın çevrenin konuşması, kucaklaşması, “dertleşmesi” ve “ortak sevinçler” bulması için de çok önemlidir.

Yaşam sevincimizi, neşemizi, bedensel ve ruhsal gücümüzü hiç yitirmeden, “sorunların üzerine doğru” giderek, birlikte “mücadele edebileceğimize” inanmalıyız, bunu görmeli ve bilmeliyiz.

19 marttan bu yana siyasal, toplumsal yaşamda görülen çalkantılar, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması ve Silivri’ye gönderilmesi, birçok belediye başkanının ve kişilerin tutuklanması bir “siyasi darbe” olarak algılanmıştır.

Bu nedenlere bağlı olarak ülke genelinde birçok yerde “protestolar” düzenlenmiş, yürüyüşler yapılmıştır.

Halk, gençler, üniversiteliler “partiler üstü” bir yurtseverlik anlayışı ile “milyonlarca” kişi bu eylemlere katılmıştır.

Birçok yeni “tutuklanmalar” ve “yaralanmalarla”  geçen “son günler” halk arasında büyük “endişe ve duyarlılık” yaratmıştır.

Bugün ise bu atmosferde Ramazan Bayramı gelmiştir.

Bayram sevinci bu durumda “karışık” duygularla, “sevinç ve öfkelerle” karışık bir “iç dünyasıyla” karşılaşmıştır.

İktidar sahiplerinin son günlerde “tutuklanan” gençlerin, basın mensuplarının “özgürlüklerine” kavuşmasını sağlamasını bekliyoruz.

Haklarında dava açılanların “bir an önce adil” yargılanmasını ve onlara “adil savunma” hakkının tanınmasını bekliyoruz.

Barışçı, sağlıklı ve huzurlu bir ülkede yaşamak için bilinçli yurttaşlar olarak “dikkatli ve sorumlu” davranıp, “aydınlık günlere” olan umutlarımızı ve mücadelelerimizi desteklemeliyiz.

Ben herkesi çok “duyarlı, akıllı ve uyanık” olmaya, öte yandan ailesi, dost ve akrabalarıyla birlikte “bayram” kutlamalarında “sağlıkla” bulunmalarını dilerim.

Öğretmen Gönen ÇIBIKCI

Inal

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
Tüm Yorumlar (1)
  • Yunus Uslu

    Gonen bey, bayraminiz kutlu olsun deyinceye kadar cok uzun ve zahmetli bir yola ciktiniz gibi. Dini bayramlar, insanlarin diger insanlari Allah’in yarattigi gibi gormeleri ve olumunde dogun gibi normal oldugunu hatirlayip birlikte bir iki gun toplusal iliskilerinizi yeniden duzenlememize firsat yaratmaktir sanirim. Bayraminiz kutlu Olsun.

    Yanıtla
    +0
    -0


HIZLI YORUM YAP