0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Berlin Türk Eğitim Derneği (TED) ilk iftar sofrasını kurdu. Devlet büyüklerinin, gazetecilerin, iş adamlarının ve çok sayıda vatandaşımızın katıldığı iftar sofrasının yemekleri Türkiyem restorandan geldi. Rüştü Kam’ın açılış konuşmasıyla açılan iftarlar sofrası, Mansur Doğan’ın yaptığı sofra duasıyla kaldırıldı.

Türk Eğitim Derneği’nin kurduğu ilk iftar sofrasını; devlet erkanından T.C. Başkonsolosu İlker Okan Şanlı, T.C. Berlin Büyükelçiliği Emniyet Müşaviri Mehmet Yavuz, Adalet Müşaviri Mustafa Soyak, Basın Müşaviri Hasan Kocabıyık, Konsolos Muavini Azra İlhan, Eğitim Ataşesi Erdal Tanas Karagöl teşrif ettiler.

Ayrıca İş Adamları Derneği (NETU) Başkanı Bülent Göktekin, Alperenler Ocaklarını temsilen Mustafa Karaca, Anadolu Ajansı’nın Almanya temsilcisi Cüneyt Karadağ, TİVİTÜRK sahibi Taner Aydın, Metropol FM’i temsilen Aziz Yakar, ECHO Dergisinin sahibi Züleyha Öztürk, gazeteci Egemen Cantürk, İbn Sina Enstitüsü Başkanı Kemal Aydı ve bu iftar sofrasını şenlendiren birçok vatandaşımız iftar sofrasına can suyu oldular.

Türk Eğitim Derneği adına konuşmasını yapan Rüştü Kam, misafirlerini tanıttıktan sonra şunları söyledi:

“Türk Eğitim Derneği 2000 yılında kuruldu. Öğrencilerin okul derslerine yardım amacıyla kurulan dernek, daha sonra, içinde bulunduğunuz bu kütüphaneyi hayata geçirdi; Hikmet Kütüphanesi. Almanya’nın ilk Türk kütüphanesidir. Bünyesinde 12 bin cilt kitap barındırmaktadır. Sonra, Mocca Dergisi’ni yayınlamaya başladı, iki dilde yayınlanır. Yılda, bir kez kültür gezisi ve eğitim kampı düzenler. TED, ayrıca her Cuma yaptığı okuma akşamlarıyla halkımıza hizmet verir.”

Kam konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Almanya günleri uzun olan bir coğrafi bölgededir. Burada oruç Medine’nin oruç süresi esas alınarak 13 saat tutulmalıdır. Fazlası zulüm olur. Allah kullarına taşıyamayacağı yükü yüklemez.”

Kam devamla zekât konusuna da değindi: “Zekât Almanya’nın dışına çıkarılmamalıdır. En yakındakilere verilmelidir. Kur’an’ın buyruğu böyledir. Zekât sadece fakirlere değil, fakirlerin ihtiyacı olan kurumlara da verilir. Zekât parasıyla, üniversite öğrencileri için yurtlar açılabilir, halkımız ve bilhassa gençlerimiz için kültür merkezleri kurulabilir, yaşlılarımız ve engelli vatandaşlarımız için rehabilitasyon merkezleri açılabilir, çocuk yuvaları kurulabilir hatta Müslüman hastaneleri kurulabilir, bunlar ve daha fazlası mümkündür. Berlin’de 350 bin insanımız yaşıyor. 5 bin kişi üzerinden hesap yapalım ve 1.000 Euro zekât verdiklerini düşünelim. Yılda 5 milyon Euro yapar. Bu paralar bugüne kadar gittikleri yerlerdeki insanların problemlerini çözmedi. 40 yıldan beri Filistin’e yardım yaparız, geldikleri yer bellidir. Bu arada kendi çocuklarımız heder olmaktadır. Müslüman aklıyla hareket etmelidir, heyecanıyla değil.”

İftar yemeğinden sonra, günün hatibi Başkonsolos İlker Okan Şanlı konsolosluk çalışmalarıyla ilgili bilgiler verdi.

Başkonsolos İlker Okan Şanlı, “Berlin’de görev yapmaktan mutluyum. Daha kısa denecek kadar bir süreden beri buradayım. Eşim de Büyükelçilikte Elçi Müsteşar olarak görev yapmaktadır. Biz Berlin’i çok sevdik. Vatandaşımızın samimiyeti, bizleri Berlin’e bağlayan nedenler arasındadır. Elimden geldiğince STK’leri tek tek ziyaret ediyorum. Camileri ziyaret ediyorum; bilhassa birinci nesilden insanlar var oralarda.

Burada en büyük problemimiz Türkçedir. Biz yeteri kadar gayret etmemiş olmalıyız ki; vatandaşımızın ilgisi Türkçe’ye yönelmemiş. Hatta bana “konsolosluk burada Türkçe dersi de mi veriyor? diyenler var. “Elbette sizlerle birlikte bu problemi çözeceğiz inşallah. Çifte vatandaşlık ile ilgili yeni bilgiler yok. Üzerinde çalışılıyor, bilhassa askerlik konusu üzerinde çalışmalar yoğunlaşıyor. Konsolosluğun kapısı her daim sizlere açıktır. Orayı kendi eviniz gibi görünüz. Öyledir zaten.” dedi.

Başkonsolosun bu sıcak konuşmasından sonra hatıra fotoğrafı çekildi ve İftar sofrası sonlandırıldı.

ha-ber.com/Zülfikar KAM/BERLİN