0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard&Poor’s (S&P), Türkiye’nin “B” seviyesindeki uzun vadeli kredi notunun görünümünü durağandan pozitife çevirdi.

S&P bu yıl Mart ayında durağan olan not görünümünü negatif olarak revize etmiş, seçimlerden sonra Eylül ayında rasyonelleşme adımları sonrası ise negatifi durağan olarak güncellemişti.

New York merkezli kredi derecelendirme kuruluşunun Türkiye için öngördüğü uzun vadeli kredi notu ise, hala yüksek spekülatif düzey olarak kabul edilen B+.

Bu arada not durumundaki değişiklikten sonra BİST 100 Endeksi yüzde 0,94 değer kazanarak yeniden 8 bin puanı aştı.

Profesör Başlevent: “Bu revizyon Şimşek ve ekibinin başarısı ama gidecek çok yolumuz var”

S&P’nin not görümü ile ilgili yaptığı revizyonun “olumlu bir sürpriz” olduğunu söyleyen ekonomist Cem Başlevent, bu güncellemenin Türkiye’ye şimdilik büyük bir sermaye akışı için yeterli olmadığını vurguladı.

VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Profesör Başlevent, “S&P’nin not görünümü güzel ve beklenmedik bir sürpriz. Bu Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Merkez Bankası Gaye Erkan’ın çabalarının bir çıktısı olarak değerlendirilebilir. Faiz artışları bu harekette etkili oldu diyebiliriz. Ama bu gelişme Türkiye’ye hızlı ve büyük fon akışlarına neden olabilir mi? Buna ‘evet’ diyemeyiz. Ama bu çarkların dönmesi lazım, şimdilik beklenen sermaye girişi için erken herkes seçim sonrasını görmek istiyor. Tabii Türkiye’de yeni Anayasa tartışmaları da yakından izleniyor. Not görünümündeki bu revizyonu Mehmet Şimşek ve ekibinin başarısı olarak yorumlayabiliriz. Ama gidecek çok yolumuz var” dedi.

“Olumlu değişim devam ederse ülkeye kaynak girişi başlayabilir”

Eski Hazine Müsteşarı Mahfi Eğilmez de kaynak girişi için yeni adımlar atılması gerektiğine vurgu yaptı.

Sosyal medya hesabından görüşlerini paylaşan Eğilmez, “S&P Reyting Kuruluşu, Türkiye’ye verdiği kredi notunu B olarak korurken geleceğe ilişkin görünümü durağandan pozitife yükseltti. Faiz ve Kur Korumalı Mevduat (KKM) konusunda atılan rasyonelleşme adımlarıyla başlayan olumlu değişim devam ederse ülkeye kaynak girişi başlayabilir” yorumunda bulunduktan sonra Türkiye’nin kredi pozisyonunu da paylaştı.

Şimşek: “Attığımız adımlar karşılık buluyor, ülkemizi sürdürülebilir yüksek büyüme patikasına ulaştıracağız”

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada sabır ve kararlılık mesajı verdi.

Şimşek, “Attığımız adımlar karşılık buluyor. Orta Vadeli Programımıza güven artıyor. Sabır ve kararlılıkla programı uygulamaya devam edeceğiz. Fiyat istikrarını, cari açıkta kalıcı düşüşü, mali disiplini ve rezerv birikimini sağlayarak, ülkemizi sürdürülebilir yüksek büyüme patikasına ulaştıracağız” ifadelerini kullandı.

S&P’den yeni ekonomi yönetimine övgü

Not görünümündeki değişiklik sonrası S&P’den yapılan açıklamada da Türkiye’deki politika yapıcıların aşırı ısınan ekonomiyi soğutma çabalarının bu değişiklikte rol oynadığı vurgulandı.

Açıklamada, “Haziran ayından bu yana Merkez Bankası politika faizini 31,5 puan artırdı; yerel para cinsinden tasarruflara ilişkin mevduat faizleri artık yabancı para tasarruf ürünlerine ilişkin mevduat oranlarını neredeyse 40 puan aşıyor. Bu, yurt içi mevduatlardaki dolarizasyonun tersine dönmesini teşvik edecektir. Türkiye’nin sürdürülebilir dış fazla vermesi, kaldıracını azaltması ve TCMB net rezervlerini yeniden inşa etmesi durumunda ekonomide şu anda öngördüğümüzden daha sert bir iniş yaşanabilir” yorumuna yer verildi.

Seçimlere yüzde 8,5 oranındaki politika faiziyle giren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Şahap Kavcıoğlu’nun yerine göreve getirdiği Hafize Gaye Erkan’ın başkanlığında Merkez Bankası’nın politika faizlerini yüzde 40’a çıkarılmasına tepki göstermedi.

Seçimden sonra geçen altı ayda yapılan bu artışlar sonrası 31 puan enflasyon faiz makası 21,3 puana düştü.

“Türkiye’nin yatırım yapılabilir ülke haline gelmesi için çok kapsamlı reformlar gerekiyor”

Ekonomi yönetiminin uluslararası sermayeyi çekebilmek için tercih ettiği bu yola ilk büyük destek S&P’den gelse de hala Türkiye yatırım yapılabilir pozisyondan uzak.

Profesör Cem Başlevent, “Bu not görünümü değişikliği değerli ama yatırım yapılabilir ülke olmak için en üç not yukarı çıkması gerekir. Bu seviyelere çıkmak için ve Türkiye’nin yatırım yapılabilir ülke haline gelmesi için hala yapması gereken çok şey var. Çok kapsamlı reformlar gerekiyor. Bunu için yerel seçimlerin geçmesini beklememiz gerekecek” dedi.

Üç kredi derecelendirme kuruluşu da Türkiye’yi henüz “yatırım yapılabilir” olarak notlamadı

Başlevent’in altını çizdiği Türkiye’nin kredi notu B+. Bu not “yüksek spekülatif düzey”in en iyi notu. Ama güçlü doğrudan yatırım için BB-, BB ve BB+’dan oluşan “spekülatif” düzeyi aşması ve “yatırım yapılabilir düzey” olarak kabul edilen BBB-‘ye gelmesi gerekiyor.

S&P dışındaki diğer iki önemli uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s ve Fitch ise henüz herhangi bir güncelleme yapmadı.

Moody’s kredi derecelendirme kuruluşunda Türkiye’nin notu “yüksek spekülatif düzey”in en düşük seviyesi olan B3, Fitch’de ise bir basamak üstünde bulunan B seviyesinde.

VOA tarafından geçilen Beklenen yabancı sermaye girişi olacak mı? haberinde ha-ber.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi yoktur. Beklenen yabancı sermaye girişi olacak mı? haberi web sayfamıza otomatik olarak VOA sitesinden geldiği şekliyle yer almaktadır. Bu alanda yer alan Beklenen yabancı sermaye girişi olacak mı? haberinin hukuki muhatabı haberi geçen web siteleri ve ajanslardır.