News
Avrupa’nın birçok kentinde İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları protesto edildi.
Amsterdam’ın Dam Meydanı’nda bir araya gelen Blind (kör) adlı grup, İsrail’in saldırılarında çocukların hayatını kaybetmesini ve Gazzelilerin yaşadıkları acıyı, ortaya koydukları gösteriyle canlandırdı.
Siren ve uçak sesleriyle başlayan gösteride, bomba sesi efektiyle yere yatan grup, daha sonra dumanların arasında hayatını kaybeden çocuklarını aramaya başladı.
Kefenlere sarılmış çocuk bedenlerini temsil eden beyaz kumaş içindeki nesneleri elleriyle havaya kaldırarak bağıran gruptakiler, daha sonra bu nesneleri yan yana dizerek üzerlerine beyaz karanfil bıraktı.
Grup, Gazze’deki çocuk ölümlerine sessiz kalınmasını protesto için, üzerlerinde “ABD”, “AB (Avrupa Birliği)”, “İngiltere” ve “İnsanlık” yazılı yelekler giyip gözlerini bağladı.
Ellerinde “Filistin’de her 15 dakikada bir çocuk ölüyor”, “3900 çocuk öldürüldü, 2500 çocuk kayıp” yazılı dövizler taşıyan izleyicilerin bazılarının, birbirlerine sarılarak ağladıkları görüldü.
Yoğun yağış altında geçen gösteriye katılanlar sık sık “Özgür Filistin” sloganları attı.
Blind ekibinin bağımsız bir inisiyatif olarak bir araya geldiğini belirten Ahmet Aydın, Filistin’de yaşananlara sessiz kalamadıklarını dile getirdi.
Aydın, “Filistin’i görmeyen, Filistin’e sağır olan, kör olan dünyayı, Filistin’i görmeye davet ediyoruz.” dedi.
Gösteride, bombardımanda bebeğini kaybeden anne rolünü oynayan Hollandalı Agathe Schoon, “Kendimi gerçekten Gazze’de gibi hissettim. Kendimi bebeğini kaybeden bir anne gibi hissettim. Etrafımdakiler korkmuş ve kızgın bir halde ne yapacaklarını bilemeden sadece etraftaki ölü bedenlere bakarak ağlıyorlardı.” diye konuştu.
Filistin’de yaşananların durdurulması ve insanların öldürülmemesi gerektiği mesajını verdiklerini kaydeden Schoon, “ABD, lütfen İsrail’i desteklemeyi bırak. Hollanda, İsrail’i desteklemeyi ve arkalarında durmayı bırakın. Yeter yeter yeter!” ifadelerini kullandı.
Üzerinde AB yazılı yelek giyen sanatçı Nina Linde Lauger, gözü kapalı şekilde durmasının, AB’deki politikacıların çocuk ölümlerine olan duyarsızlığını temsil ettiğini söyledi.
Lauger, “Gözlerim kapalı ve ellerim kanlı şekilde AB yeleği giyerek bu etkinlikte rol aldım. AB’nin, Gazze’de yaşananlardan sorumlu olduğunu düşünüyorum.” dedi.
Konuşmakta zorlanan ve röportaj esansında sık sık ağlayan Lauger, “Batılı beyazların Gazze’de yaşananlara karşı harekete geçmesi için daha kaç bebek cesedi gerekli.” diye konuştu.
Başkent Paris, Toulouse, Lyon dahil birçok kentte vatandaşlar, Filistin’e destek amacıyla sokağa indi.
İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına son vermesini talep eden göstericiler, Paris yönetiminden ateşkesin sağlanması için harekete geçmesini istedi.
Paris’te Cumhuriyet Meydanı’nda başlayan yürüyüş, Nation Meydanı’nda son buldu.
Gösteriye aralarında Boyun Eğmeyen Fransa (LFI) partisinden milletvekilleri Louis Boyard, David Guiraud ve Rachel Keke dahil on binlerce kişi katıldı.
İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarında çok sayıda çocuğun öldüğüne dikkati çeken göstericiler, üzerinde kırmızı boya olan küçük kefen ve oyuncak bebek taşıdı. Bazı göstericiler de kırmızı boyalı ellerini havaya kaldırdı.
“Özgür Filistin”, “Ateşkes” ve “Bu bir soykırım, çatışma değil” yazılı dövizler taşıyan göstericiler, “İsrail katil, Macron (Fransa Cumhurbaşkanı) suç ortağı”, “Gazze, Paris seninle” ve “Yaşasın Filistin” sloganları attı.
Milletvekili Guiraud, gösteride AA muhabirine yaptığı açıklamada, Gazze’de devam eden “etnik temizlikten” endişe duyduğunu belirterek, bazı Birleşmiş Milletler uzmanlarının olup biteni “soykırım” olarak adlandırmaya başladığını ifade etti.
Guiraud, yaşananlar karşısında tepkisiz kalamayacağını dile getirerek, “Kilise, cami, hastane ve okulların bombalanmasına ilişkin görüntüleri her gün görüyoruz.” dedi.
Ateşkes için seferber olduklarına işaret eden Guiraud, Fransız hükümetinin bu süreçte ne yaptığını anlamadıklarını kaydetti.
Guiraud, Fransa’nın Filistin’e destek gösterilerini yasaklayan nadir Avrupa ülkelerinden olduğuna dikkati çekerek, ülkedeki ifade ve düşünce özgürlüğünün durumunun kötüye gittiğini söyledi.
David Guiraud, Fransa’da Yahudi karşıtlığının var olduğunu ancak bugünkü gösteride Yahudi karşıtı bir şey duymadığını ifade etti.
Barış için Yahudi Fransız Birliği (UJFP) sözcülerinden ve siyonizm karşıtı Fransız Yahudi Pierre Stamboul, “Gazze’de bir soykırım yaşanıyor.” dedi.
Stamboul, Gazzelilerin su ve gıdaya erişemediğini, bir milyondan fazla kişinin yerlerinden edildiğini ve hastanelerin bombalandığını belirterek, “Bunun adı soykırımdır. Biz Yahudiler ‘soykırımın’ ne demek olduğunu biliriz. Batı’nın suç ortaklığı olmadan işgalci, işlediği hiçbir suçu yapamazdı.” ifadelerini kullandı.
İsrail’in savaş suçu ve insanlığa karşı suç işlediği değerlendirmesinde bulunan Stamboul, “Fransa, siyonizm karşıtlığını suç sayıyor. Bizler siyonizm karşıtı Yahudileriz. Siyonizmin Filistinlilere karşı bir suç olduğunu biliyoruz.” diye konuştu.
Stamboul, siyonizmden önce Filistin’de semavi din mensuplarının bir arada uyum içinde yaşadıklarını anlattı.
Gösteriye iki çocuğuyla katılan Fransa vatandaşı Claire Milleville, Filistin halkının katledildiğini belirterek, Gazze’deki okul, hastane ve mülteci kamplarına yönelik saldırılara ait görüntülere bakmanın çok zor olduğunu ifade etti.
Milleville, “Barışın yeniden sağlanması ve Filistinlilerin topraklarında barış içinde yaşaması gerekiyor.” dedi.
Emekli Fansız Pierre-Yves Bouder, 1948’den bu yana Filistin halkının acı çektiğini dile getirerek, “İsraillilerin yabani gibi davrandığını” ifade etti.
İsrail’i koşulsuz desteklediğini söyleyen Fransız hükümetinin utanç duyması gerektiğini belirten Bouder, Fransız yetkililerin Gazze’de olup bitenden ötürü artık rahatsız olduğu değerlendirmesini yaptı.
Gösteriye katılan Toaous Leprovost, Gazze’de yaşananların kabul edilemez olduğunu söyleyerek, “(İsrail Başbakanı Binyamin) Netanyahu yanlısı, soykırımı yaşamış Yahudiler, tarihi soykırımdan yakınıyorlar ama bugün kendileri aynısını Filistin halkına yapıyor.” ifadesini kullandı.
Leprovost, Gazze’nin güneyine gitmeleri istenen Gazzelilere burada da tuzak kurulduğunu anlattı.
İtalya’nın başkenti Roma’nın işlek meydanlarından Vittorio Emanuele’de bir araya gelen, aralarında öğrencilerin de olduğu yaklaşık 5 bin kişi, İsrail’in Gazze’ye saldırılarını protesto etti, Filistin’le dayanışma mesajı verdi.
Yürüyüş sırasında göstericiler sık sık “Özgür Filistin”, “Gazze’ye özgürlük” sloganları atarken İtalyan hükümetini de İsrail’e verdiği destek nedeniyle protesto etti.
Göstericiler, “Yeter” yazılı dövizlerle İsrail’in Gazze’ye bombardımanlarının durdurulması için çağrı yaptı.
Roma’daki gösteriye katılan soyadını vermek istemeyen Anna, “Bugün Filistin için mücadele adına buradayız. Bu mücadelemizi meydanlara taşımak için buradayız çünkü paralarımız, askeri harcamalara, silah üretimine gitmemeli. Aksine sosyal harcamalara, öğrencilere konut yapmaya, sağlığa, kamu harcamalarına gitmeli.” dedi.
Yıllardır İtalya’da yaşayan Mısırlı Aber de “Ben barış istiyorum, sadece barış, başka bir şey değil. Çocuklar, kadınlar, sivillerin bu savaşla bir alakası yok. Çok sayıda çocuk öldürülüyor. Çok fazla. İnsanlık nerede? Bunları görünce kalbim parçalanıyor. Dünyada güvenlik yok.” diye konuştu.
Ülkenin ikinci büyük kenti Milano’da da yaklaşık 4 bin kişi, “Savaşı durdurun” sloganıyla yürüyüş yaptı. Yürüyüşte İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları protesto edilirken Filistin için destek ve dayanışma sloganları atıldı.
Diğer yandan, Milano’da iktidar ortağı aşırı sağcı Lig Partisinin lideri, aynı zamanda Başbakan Yardımcısı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Matteo Salvini de “Batı değerlerini koruma” ve “İsrail’e destek” gösterisi düzenledi.
Viyana’da İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına tepki göstermek amacıyla 3 farklı gösteri planlandı. 15’inci bölgede yapılması öngörülen eylem polis tarafından yasaklanırken 6 gösterici gözaltına alındı.
Buna karşın şehrin önemli noktalarından İnsan Hakları Meydanı ve tarihi Aziz Stefan Katedrali önünde iki farklı İsrail karşıtı gösteri düzenlendi.
Gösterileri düzenleyen organizatörler, “Nehirden denize kadar Filistin özgür olacak” sloganının atılması durumunda polisin gösterileri iptal edeceği uyarısını yaptı.
Gösterilerde, Filistin bayraklarının yanı sıra “Özgür Filistin”, “İsrail öldürüyor, AB finanse ediyor” yazılı pankartlar açan göstericiler, İsrail’in saldırılarının sonlandırılması için hemen ateşkes sağlanması çağrısında bulundu.
Avusturyalı aktivist Michael Pröbsting, AA muhabirine, Viyana’nın 15’inci bölgesinde düzenlenmesi planlanan “Gazze’de hemen ateşkes” isimli gösterinin polis tarafından yasaklanmasının demokratik bir hak olan düşünce özgürlüğüne yönelik büyük bir baskı olduğunu ifade etti.
Pröbsting, “İsrail’in Gazze’de sonlandırmak istemediği katliamlar nedeniyle dünyanın büyük bir kısmı öfkeli ve dehşet içerisinde. Her şey yok ediliyor. Hastaneler, kiliseler, camiler yerle bir ediliyor. Yalnız bu son 3 haftada yaklaşık 10 bin kişi katledildi.” dedi.
Yaşananlara rağmen bazı ülkelerin İsrail’i koşulsuz desteklediklerini kaydeden Pröbsting, “Avusturya’da hükümet koşulsuz bir şekilde İsrail’in devlet terörünün yanında yer alıyor. Ancak dikkat edilmesi gereken en önemli husus iktidar, Avusturyalıları temsil etmiyor. Bizim gibi toplumun büyük bir kısmı, bu katliamlara karşı çıkıyor ve ateşkes sağlanmasını istiyor.” görüşünü paylaştı.
Komünist oluşum Der Funke yazarlarından Markus Flo da baskı altına alınmak istenen Filistinlilere destek olmak amacıyla gösterilere katıldığını belirterek, “Sivillere saldırılması savaş suçudur. Ancak burada neredeyse hiç kimse bunu açık bir şekilde dile getirmiyor. Bu bir iki yüzlülük. Baskı uygulayanın yanında yer alınıyor.” şeklinde konuştu.
Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı, İsrail’in “Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlerine yönelik sürekli ihlallerine karşılık verme” gerekçesiyle kapsamlı saldırı düzenlerken, İsrail ordusu da Gazze Şeridi’ne yoğun hava bombardımanı başlattı.
İsrail, Gazze’den düzenlenen saldırılarda 315’i asker 1400’den fazla İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin yaralandığını duyurdu.
İsrail’e göre 31 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’ndeki çatışmalarda ölen asker sayısı 25’e yükselirken, Kassam Tugayları’nın elinde 242 İsrailli esir bulunuyor. İşgal altındaki Batı Şeria’da da bir İsrail askeri öldü.
Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığına göre, İsrail’in saldırılarda 3 bin 900’ü çocuk, 2 bin 509’u kadın olmak üzere 9 bin 488 Filistinli öldürüldü, en az 24 bin kişi yaralandı.
Batı Şeria ve Kudüs’te İsrail güçleri ve Yahudi yerleşimciler, 144 Filistinliyi öldürdü.
İsrail ordusu, Gazze’de binlerce yaralı ile sivilin bulunduğu en büyük sağlık tesisi olan Şifa Hastanesini, Nasr Çocuk Hastanesini, El-Ehli Baptist ve Türk-Filistin Dostluk hastanelerini, tahliyeye zorladığı Filistin Kızılayı’na bağlı Kudüs ve Endonezya hastanelerinin çevresini vurdu. Saldırılarda yüzlerce kişi öldü ve yaralandı.
İsrail ordusu ile Hizbullah arasında 8 Ekim’den bu yana yaşanan çatışmalarda 58 Hizbullah mensubu ile 4 İsrail askeri öldü.
ALMANYA
7 saat önceABD
7 saat önceABD
7 saat önceABD
7 saat önceDÜNYA
7 saat önceDÜNYA
7 saat önceALMANYA
9 saat önce
