AfD Resmen Aşırı Sağcı Olarak Tanımlandı: Anayasayı Koruma Dairesi’nden Kritik Karar

Almanya’da aşırı sağcı partilere geçit yok! Almanya Anayasayı Koruma Teşkilatı (Bundesamt für Verfassungsschutz), Almanya için Alternatif Partisi’ni (AfD) artık yalnızca bir “şüpheli oluşum” olarak değil, resmen “kesin aşırı sağcı bir yapılanma” olarak sınıflandırdı.

2021 yılında “şüpheli vaka” olarak tanımlanarak istihbarat gözetimine alınan AfD hakkında yapılan yeni değerlendirmede, partinin anayasal düzene karşı faaliyetlerde bulunduğu, ayrımcılığı sistematik şekilde teşvik ettiği ve demokratik değerlere açıkça zarar verdiği vurgulandı. Kurum tarafından hazırlanan bin sayfalık raporda, insan onuruna, hukuk devleti ilkesine ve demokratik düzene karşı ciddi ihlaller belgelendi.

AfD, ilk günden bu yana hem istihbarat takibine alınmasına hem de raporların kamuoyuyla paylaşılmasına itiraz etmiş ve hukuki süreç başlatmıştı. Ancak 2021 yılında alınan “şüpheli vaka” kararı önce Köln İdare Mahkemesi, ardından 2024’te Münster Yüksek İdare Mahkemesi tarafından onanarak yasal hale geldi. Yeni alınan kararla birlikte AfD, Almanya’da resmi olarak “aşırı sağcı tehdit” olarak tanındı. Bu gelişme, partinin siyasi ve hukuki açıdan daha ciddi yaptırımlarla karşı karşıya kalabileceğini gösteriyor.

Barış Öneş’ten Destek: “Karar Yerinde ve Gecikmiş Değil”

Hamburg Eyalet Parlamentosu Milletvekili Barış Öneş (SPD), Anayasayı Koruma Dairesi’nin kararını değerlendirerek şu açıklamayı yaptı:

“Yıllardır toplumu kutuplaştıran, ırkçılığı ve yabancı düşmanlığını normalleştiren bir yapının artık devlet kurumları tarafından da açıkça tehlikeli olarak tanımlanması yerinde bir karardır. Bu karar sadece hukuki değil, toplumsal bir sorumluluk da taşımaktadır. AfD, artık özgürlükçü-demokratik düzeni hedef alan, insan onurunu hiçe sayan, hukuk devletine tehdit oluşturan bir yapıdır. Demokratik partiler olarak bu tehdide karşı sözle değil, somut politikalarla mücadele etmeliyiz.”

Siyasetçiden Üç Kritik Uyarı

Barış Öneş, açıklamasında özellikle üç kritik noktaya dikkat çekti:

1. AfD, normal bir parti değildir ve bu şekilde muamele görmemelidir.
2. Bu mesele vatanseverlik değil, doğrudan ırkçılıkla ilgilidir ve ülkeyi felakete sürükleyebilir.
3. Hayal kırıklığı ya da kızgınlık, aşırı sağcı bir partiyi destekleme gerekçesi olamaz; bu tutum sorunları çözmez, aksine daha da derinleştirir.