DOLAR

32,3312

0.24%
EURO

35,0809

-0.14%
ALTIN(gr)

2.300,17

1,01%
BİST 100

8984.66

1,01%
ANSİAD’dan anket

ANSİAD’dan anket

ABONE OL
23:26 - 09/09/2020 23:26
ANSİAD’dan anket
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best
ha-ber.com/Fikri Cinokur/Antalya

İş dünyası pandeminin etkisinden kendi olanaklarıyla kurtulmaya çalışıyor.

Antalya Sanayici ve İş İnsanları Derneği (ANSİAD) tarafından üyeleri arasında yapılan anket sonucunda iş dünyasının pandeminin olumsuz etkilerinden kendi olanaklarıyla kurtulmaya çalıştığı ortaya çıktı.

ANSİAD Başkanı Akın Akıncı, turizm ve sanayi başta olmak üzere 6 ana faaliyet sektörü ile koronavirüs salgınının ülke ve bölge ekonomisi ve üyelerinin faaliyetleri üzerindeki etkilerini bir anketi düzenlediklerini belirtti.

Koronavirüs vaka sayılarında yükseliş ve alınan önlemlerin yetersiz kalmasının gelecek aylara ilişkin belirsizliği her anlamda artırdığını belirten Başkan Akıncı, ANSİAD üyelerinin de bütün işletmeler gibi koronavirüsün ekonomide yarattığı daralmadan ağır biçimde etkilendiğini ortaya koyduğunu vurguladı.

En yüksek ciro kaybı turizmde

ANSİAD üyeleri arasında orta ölçekli işletmelerin sayısının daha yüksek olduğuna dikkat çeken Akıncı, şöyle devam etti.

‘’Buna rağmen üyelerimizin yüzde 77’si ciro kaybına uğramış, yüzde 13’ü faaliyetine ara vermiş, yüzde 36’sı kısmi çalışmaya geçmiştir. Ciro kaybının en yüksek olduğu sektör, beklendiği gibi turizm sektörü olup turizmi hizmet ve ticaret sektörü izlemektedir. Sanayi sektöründe etkilenme alt sektörlere göre farklılaşmış, tarım sektörü pandemiden daha az etkilenmiştir.’’

Belirsizlik sorunların en başında geliyor

Anket sonucunda en önemi bulgunun’’ belirsizlik’’ artışı olduğuna dikkat çeken Akıncı, şunları kaydetti.

‘’Gerek pandemiyle ilgili gerekse ekonomideki belirsizlik sorunların başında geliyor. Koronavirüs vaka sayılarında yükseliş ve alınan önlemlerin yetersiz kalması gelecek aylara ilişkin belirsizliği her anlamda artırmakta. Bu sebeple talep daralması, girdi maliyetlerinde artış, tahsilat ve nakit yönetimi sorunu gibi önemli hususlar belirsizlikten sonra geliyor. Ekonomideki gelişmeler Haziran ve Temmuz aylarındaki toparlanmaya rağmen kalıcı bir canlanma olmayacağı şüphesine yol açmış, ayrıca girdi maliyetlerindeki artış bütün sektörlerde başlıca sorunlar arasına girmiştir.

Üyelerimiz pandemi etkilerini kendi çabalarıyla aşmaya çalışıyor

ANSİAD üyelerinin pandeminin etkilerini kendi imkanlarıyla aşmaya çaba gösterdiğini ve ekonomik desteklerden faydalanma oranının beklenenden az olduğunu dile getiren Akın Akıncı, üyelerinin yarısına yakınının kredi desteklerinden ve vergi ertelemesinden, yaklaşık yüzde 40’ı kısa çalışma ödeneğinden yararlandığını, kredi erteleme, ücretsiz izin gibi desteklerden faydalanma oranı sınırlı kaldığını bildirdi.

Akıncı, anket sonuçlarını şöyle değerlendirdi.

‘’Şüphesiz ki bu oranlar da desteklerin işletmelerimize genelde önemli katkı sağladığı anlamına gelmektedir. Üyelerimizin yüzde 75’i pandemi etkilerinin 1 yıl ve daha fazla süreceğini öngörmektedir. ANSİAD üyeleri mevcut ekonomik desteklerden çok, gelecek dönemdeki desteklere önem veriyor. Pandemi etkilerinin devam edeceği düşüncesi gelecek dönemde daha fazla desteğe ihtiyaç duyulmasına neden olmaktadır. Üyelerimiz Hükümetimizden geçici destekler yerine kalıcı destekler beklemektedir.’’

Öncelikli destekler olarak vergi ve SGK prim indirimi olmasının öne çıktığını ifade eden Akıncı, ‘’Gelecek yıl için kısa çalışma ödeneğini önemli gören üyelerimizin oranı yüzde 54 iken vergi indiriminde bu oran yüzde 82’ye çıkmaktadır. Vergi indirimi beklentisini, SGK prim indirimi ve faiz desteği izlemektedir’’ dedi.

Antalya destek bekliyor

ANSİAD üyelerinin yüzde 61’ninin önümüzdeki dönemde koşulların daha olumsuz olacağını, yüzde 22’sinin aynı durumun devam edeceği görüşünde olduğuna dikkat çeken Akın Akıncı, şunları kaydetti.

‘’Daha iyi koşullar bekleyen üyelerimizin oranı yüzde 17’de kalmıştır. Turizm sektöründe çok sayıda otelin kapalı kalması, ziyaretçi sayısında yüzde  80’in üzerinde düşüşe bağlı gelir ve istihdam kaybının Antalya’da bütün sektörlere yansımaları önümüzdeki aylarda da kendisini gösterecektir. Antalya önümüzdeki dönemde daha fazla ekonomik desteğe ihtiyaç duymaktadır. Antalya’nın koşullarının, belirsizlik sorununun, ekonomiye ilişkin olumsuz beklentilerin ve önümüzdeki dönemde daha fazla ekonomik desteğe ihtiyaç duyulmasının Hükümetimiz tarafından dikkate alınacağına, önümüzdeki aylara ve 2021 yılına yönelik politika belirlenmesinde güven inşasına ve beklentileri karşılayacak destek tedbirlerine ağırlık verileceğine inanıyorum.’’

Çözüm: Güven inşa edilmeli

Pandeminin etkisinden kurtulmak ve ekonomik sorunların çözümü için öncelikle hukuk sistemine ve kurumlara güven sağlanması, kanunların herkese eşit uygulanması, kurumların liyakat esasıyla siyasi etkilerden bağımsız işlemesi ekonomik istikrara katkı sağlayacağını anlatan Akıncı, önerilerini özetle şöyle açıkladı.

‘’Muhalefet partileri ve STK’larla açık istişare ve işbirliği mekanizmaları kurulması, sorunların gerçekçi biçimde tartışılması gerekmekte. İstişare ve eleştiri olmadan hiçbir kurumun hatalarını minimize etmesi mümkün değildir. Merkez Bankasının kısa bir süre içinde aşırı gevşek para politikasından sıkı para politikasına geçmek zorunda kalmasında gelen uyarı ve eleştirileri dikkate almamasının da etkisi olmuştur.

Koronavirüste ikinci dalga riski dünya genelinde kendisini gösterdi ve önlemleri gevşeten ülkeler kısıtlamaları yeniden artırdı. Böyle bir dönemde işsizlikte artış ve işsizliğin getirdiği yoksulluk artışı bütün dünyada sosyal istikrarı zayıflatmaktadır. Dolayısıyla, işsizlik, yoksulluk, sağlık çalışanlarının sorunları, pandemiden ağır biçimde etkilenmeye devam eden sektörlerin geleceği yapıcı biçimde konuşulmalı, geri planda bırakılmamalıdır.

Ülkemiz her gün sosyal ayrışmayı büyüten bir siyasi gündemle karşılaşıyor. Bu tutum koronavirüsle daha etkili mücadeleyi ve ekonomik sorunlara odaklanmayı engellemektedir.

Sosyal sorun ve tepkilerin azaltılması için siyasi ve sosyal kapsayıcılığa daha fazla önem verilmesi, toplumu ayrıştırıcı söylem ve kararlar yerine bütün kesimleri kucaklayan bir tutum sergilenmesi, sosyal dayanışma politikalarına öncelik verilmesi bu dönemi hep birlikte daha az hasarla geçirmemize imkan verecektir.’’

Inal

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.