ALPERENLER OCAĞINDA İFTAR 2024

ALPERENLER OCAĞINDA İFTAR 2024

ABONE OL
23:52 - 28/03/2024 23:52
ALPERENLER OCAĞINDA İFTAR 2024
4

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Alperenler Ocağı’nda iftar sofrasındayız. Altın Saray Düğün Salonu’nda kurulmuş sofra. Halil Kaya, Mustafa Mutlu ve İsmail Yılmaz ile intikal ettik salona. Ali Can Kaynar ve görevli gençler salonun girişinde karşılıyorlar misafirlerini. Salonun hemen girişi bayanlar için ayrılmış. Erkekler arkada. Sahne salonun ortasında. Masalar gelin gibi süslenmiş. Bembeyaz. Kar gibi. Servisler açılmış. Organizasyon güzel. Gençler; kadınıyla-erkeğiyle, hizmet aşkıyla oradan oraya koşuşuyorlar. Ne güzel.

Büyükelçi hariç Devlet erkânı oradaydı. Milletvekili Bahadır Yenişehirlioğlu da gelmiş. Bahadır Yenişehirlioğlu, oyuncu, hukukçu, yazar. Yazıcıoğlu’nu anma programı için özel davet edilmiş.

Salon dolu. İğne atsan yere düşmez derler ya, işte öyle. Gürültü kirliliği burada da var. Bizim insanımızın özelliği bu… “Hatip konuşsun konuşacağını, bize ne” der gibi bir aymazlık içinde oluyor insanımız. Saygısızlık. Salondaki uğultuyu bastırmak için de sesin seviyesi yükseltiliyor. Bu sefer de bilhassa sahneye yakın olanlar için işkence başlıyor. Protokolde oturmanın zararları…

Sevgili Salih Tuncer kardeşim;

keşke Muhsin Yazıcıoğlu’nun anma programı iftar programıyla aynı günde yapılmasaydı. Muhsin Yazıcıoğlu’nu kendi elinizle gölgelediniz. Muhsin Yazıcıoğlu sadece parti başkanı değildir. Liderdir o. Lider olduğu için hareketinin mensupları tarafından hâlâ gönüllerde yaşıyor. Bu programda, Yazıcıoğlu’nun lider olarak yaptıkları ve başına gelenler tam olarak anlatılamadı. Anlatılanlarda gürültü kirliliğinin içinde kayboldu gitti. Yazıcıoğlu’nun liderlik özelliği, ideolojisi, Türkiye için yaptıkları ön plana çıkarılamadı. O günün baskıcı rejiminin ve derin güçlerinin yaptıkları zulümler de bu vesileyle insanımıza tam olarak aksettirilemedi. Anlatılanlar da dolayısıyla anlaşılmadı.

Kaçak çay demleme alışkanlığı burada da vardı. Hatta masalarda Cola bile servise konulmuş. Bilhassa milliyetçi (ırkçı değil) damarı olan insanların bu konularda daha hassas olması gerekir. Yüzde yüz kendi ürünümüz olan ÇAYKUR çayı milliyetçilerin olmazsa olmazı olmalıdır. Kendi topuğumuza sıkmanın alemi yoktur. Dünyada olup bitenler boşuna değildir. Zalimin zulmü var elbet. Ama mazlumun da duyarsızlığı var. Müslümanlar, milliyetçiler; cellatlarını kendi elleriyle besliyorlar, yetiştiriyorlar. Sonra da şikâyet ediyorlar. “Bunlar zalimdirler.” diye. Evet onlar zalimdirler ve zalimliklerini her türlü enstrümanı kullanarak en iyi şekilde yapıyorlar. Görevlerini yapıyorlar. Tebrik ediyorum onları.

Ya Müslümanlar, Milliyetçiler. Onlar ne yapıyor? Öyle sırça köşklerde oturarak, lüks yaşam sürerek, kendi değerlerimizi görmezden gelip, başkalarının değerlerine yaslanarak Müslümanlık da olmaz, milliyetçilik de.

Protesto diye bir şey vardır. Ambargo diye bir şey vardır. Adamlar mallarını kafalarımıza vurarak zorla satmıyorlar bizlere. Bizler hür irademizle alıyoruz o malları, ürünleri. Gözümüzü oydurmak için karga beslemenin sonucudur, bugün Müslümanların başına gelenler.

Onlar görevlerini iyi yapıyorlar. Hem de çok iyi. Ya Müslümanlar ne yapıyor. İftar dualarında Allah’a akıl vermekle meşguller. “Allah’ım zalimleri kahret, onlara fırsat verme, bizlere yardım et vb.”

Bu durumda Allah Müslümanlara niçin yardım etsin ki; hangi güzel ve anlamlı işinden dolayı yardım etsin ki… Sırça köşklerinde her türlü lüksü yaşamakla meşgul olan Müslümana Allah niçin yardım etsin ki. Onlar işlerini de zaten Allah’a yaptırıyorlar. Oh ne güzel.

Cenab-ı Mevla, “Aklınızı çalıştırmazsanız sizi pislik içinde bırakırım” diyor. Demesine diyor da dinleyen kim.

Pislik; kaostur, anarşidir, kıtlıktır, neslin bozulmasıdır. Allah daha ne desin! Eline sopasını alıp sokak sokak dolaşarak şuursuz Müslüman avına mı çıksın.

Siz söyleyin daha ne yapsın! Sözüm bir gruba değil, tüm Müslümanlaradır.

Rüştü KAM

Inal

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.