Saadet Partisi Avrupa Hamburg Bölge Temsilciliği tarafından düzenlenen “Almanya Coğrafyasında Kültür İzlerimiz” konulu konferans, Türk-Alman ilişkilerinin tarihî derinliğini gözler önüne serdi. Araştırmacı, gazeteci ve tarihçi Dr. Latif Çelik’in konuşmacı olarak katıldığı etkinlikte, 300 yıllık Türk-Alman kültürel bağları detaylı biçimde ele alındı.

Etkinlik, Saadet Partisi’nin Hamburg’daki yeni bölge merkezinde gerçekleşti. Açılış konuşmalarını Saadet Hamburg Bölge Başkanı Salih Demirci ve moderatör Ahmet Avcı yaptı. Katılımcılar arasında sivil toplum kuruluşu temsilcileri, tarih meraklıları ve gençler yoğun ilgi gösterdi.

“İş Gücü Anlaşması Sadece Küçük Bir Parça”

Dr. Latif Çelik, konuşmasında 1961 İş Gücü Anlaşması’nın Türk-Alman ilişkilerinin yalnızca bir bölümünü oluşturduğunu vurguladı. Osmanlı ile Almanya arasında yüzyıllar öncesine dayanan diplomatik, kültürel ve askerî ilişkilerin olduğunu belirten Çelik, “Tarihimizi sahiplenmezsek, çocuklarımız sadece ‘işçi çocuğu’ kimliğiyle anılır” dedi.

Göç Hikâyeleri ve Kimlik İnşası

Konferansta, Bulgaristan üzerinden Almanya’ya giden işçilerin yaşadığı zorluklar ve kültürel şok etkileyici örneklerle aktarıldı. “Komünistlik bulaşır diye camları kapattık” şeklindeki bir anekdot, dönemin korkularını ve bilgi eksikliğini yansıttı. Ayrıca, okuma yazma bilmeyen ilk kuşağın yaşadığı iletişim problemleri, kültürel yabancılık ve kimlik arayışları da vurgulandı.

Heuss-Türken ve Kültürel Köprüler

Dr. Çelik, Almanya’ya sadece beden gücüyle değil, bilgi ve beceriyle de göç edildiğini ifade etti. 1957’de “Heuss-Türken” olarak adlandırılan meslek lisesi öğrencilerinin Almanya’ya gelişinin kültürel köprüler kurma açısından önemine dikkat çekti.

Nazi Almanyasından Kaçan Akademisyenler

1933-1945 yıllarında Nazi rejiminden kaçarak Türkiye’ye sığınan Alman akademisyenlerin Türk üniversitelerine katkısı da konferansta ele alındı. Çelik, bu akademisyenlerin Türkçe ders verdiklerini ve Türkiye’ye sadece sığınmadıklarını, aynı zamanda bilimsel altyapı sağladıklarını belirtti.

Kültürel Bilinç Kimliğin Temelidir

Etkinlik, kültürel farkındalığın artırılması ve tarih bilincinin toplumsal kimliğe katkısı açısından önemli bir adım olarak değerlendirildi. Dr. Çelik’in verdiği mesaj ise netti: “Tarihi bilmek sadece geçmişi anlamak değil, geleceği sağlam temeller üzerine inşa etmektir.”

Haber ve Fotoğraflar: Ali Akdemir