”HRİSTİYANLAR’DA YÜKSEK REFAH DÜZEYİ, MÜSLÜMANLAR’DA SEFİLLİK NEDEN”?
İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ VE AÇIK TARTIŞMA İÇİN
Demokrasi, en iyi çözümü bulmak için farklı görüşler arasındaki rekabette gelişir.

Türkiye’de, ifade özgürlüğü hakkının giderek daha sık güvence altına alınamadığı ve en kötü durumda, bireysel olarak vatandaşlara aşağılanmaları halinde ciddi sonuçlarla tehdit edildiği bir tartışma kültürü hızla gelişiyor.

Günlük işlerde, gösterilerde, üniversite söylemleri bağlamında veya sosyal ağlarda; Gittikçe daha sık, karşıt görüşler kabul edilemez olarak reddediliyor ve bireyler veya tüm gruplar bir kenara atılıyor. İptal kültürü “silme kültürü” olgusu, tartışma katılımcılarının kötüye kullanılmasını ve dışlanmasını amaçlar.

Türkiye cumhuriyeti devleti hükümetinin ve AKP’nin lideri tarafından desteklenen yasaların çoğu, vatandaşların ifade özgürlüğü hakkına doğrudan veya dolaylı olarak müdahale etmeyi amaçlamaktadır.

Din uğruna hepimiz helak olacak, toplum ve aileler olarak çoluk çocuk sağa sola savrulacağız. Zira ben o günleri çok uzak görmüyorum. Gelecek neslimizin zürriyetimizin asla iyi bir geleceği olmayacak. Nitekim böylesine bir DİN anlayışı başımıza bir bela olduğu gibi, bunun bedelini gelecek zürriyetimiz çok ağır ödeyecek. Herkes ahirette, bu zulüme ortak olan ama herkes hepimiz hesap vereceğiz. https://www.youtube.com/watch?v=QrtCg6lkMsI
Ayrıca AKP dönemi sonrasında toplumsal olarak bu 84 milyon Halkın olmazsa olmaz, Rehabilitasyona ihtiyacımız var.

‘’Musa, bizimle buluşma vakti için toplumundan yetmiş adam seçti. Şiddetli sarsıntı onları yakalayınca Musa şöyle dedi: “Rabbim, dileseydin, onları da beni de daha önce helak ederdin. İçimizdeki beyinsizlerin yaptıkları yüzünden bizi helak mı edeceksin? Bu iş senin imtihanından başka birşey değildir. Onunla dilediğini şaşırtır, dilediğine yol gösterirsin. Sen bizim Veli’mizsin. O halde affet bizi, acı bize. Sen affedenlerin en hayırlısısın.’’ (Araf 155)
https://www.youtube.com/watch?v=LI3sMKS1ONA

İçki içmeyi günah olarak gören bu zihniyet, İçkiyi hırsızlıktan, Beytül Male Kamu hakkına el uzatmaktan, Tüyü bitmemiş yetim hakkı, KUL hakkı yemekten, Yalan konuşmaktan, İftira atmaktan, Zan yapmaktan daha öne çıkaran cahil, rezil kişiliksiz, eğitimsiz, bilgisiz, okumayan, araştırmayan, sorgulamayan bir Türk Müslüman topluluğu.
https://www.youtube.com/watch?v=jxMyqo-MzC0

https://www.youtube.com/watch?v=WoTu4PHqOeM

Sizler hiç DİN uğruna kitap çalanı gördünüzmü? DİN uğruna ekmek çalanı gördüğümüz gibi, DİN uğruna hırsızlık yapanları yalan konuşanları gördük.
Klasik cevaz sistemi şudur. Her ne olursa olsun hırsızlık “caiz değildir”. O halde kitap çalmak da caiz olmaz.
“Zaruretler yasakları mahzurat mübah kılar” kaidesi var ama.

Bu kaideyi, bir kimse açlıktan ölecek olsa ve hiç de parası olmasa fırıncıdan Allah rızası için istese verilmese o halde fırından ekmek çalması caiz olur. Ki sonra parası olduğunda ekmeğin parasını teslim eder. Açlıktan ölmemek için yapmıştır bunu. Devlet ise o kişinin aç kalmasına sebep olduğu yahut ona yardım etmeyip iş bulmadığı için, başımızdaki Devlete idare edenlere karşı cezayı gerektirir öyle değilmi?