ALMAN BARIŞSEVERLER SESLENİYOR: SİLAH SEVKİYATI DURDURULSUN!

ABONE OL
12:36 - 18/02/2023 12:36
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Almanya’nın savaştan yana Dışişleri Bakanı Annalena Bearbock’a bakılırsa Rusya’yla Ukrayna arasındaki savaşı durdurmak için Putin’le görüşmek, tartışmak ve karşılıklı uzlaşmalı bir çözüm yolu aramanın bir faydası yok. Sadece Ukrayna değil, Almanya’nın da Rusya’ya karşı savaştığını açık açık söylüyor.

Barıştan, ateşkesten söz edenler ya Putin yanlısı ya da olan bitenleri anlamaktan aciz saf idealistler olarak dışlanıyor.

Sol Parti (Linke) ve SPD’nin (Almanya Sosyal Demokrat Partisi) bir bölümü hariç siyasi üstyapıdaki tüm karar vericiler ya da verilen kararları etkileme-belirleme gücü olan tüm politikacılar savaşın Ukrayna’nın zaferiyle sonuçlanabileceğini, öyle olması gerektiğini, bunun için de Almanya’nın gereken tüm desteği vermesi gerektiğini savunuyorlar. Ana akım medya da öyle…

Ancak tüm bu propagandaya rağmen halkın önemli bir bölümü Almanya’nın bu savaşa daha fazla bulaşmasına, taraf olmasına karşı. Rusya’nın – öyle bir şey mümkün değil tabii ki – Ukrayna’yı tamamıyla işgal etmesi halinde durmayacağı, Almanya’ya (ve tabii bu arada diğer “ileri demokrasiyle yönetilen“ Polonya gibi diğer Doğu ve Orta Avrupa ülkelerine de) saldıracağı masallarına da inanmıyor çoğunluk. Ancak neredeyse bir yıldır süren (tabii öncesi de var) bu yoğun propagandanın etkisi kendini gösteriyor ve böyle düşünenlerin oranı azalıyor…

***

Barıştan, uzlaşmadan yana olanlar bu sürede büyük güç kaybına uğradılar.

Ama halen ayaktalar…

Geçtiğimiz hafta yayınlanan “Barış İçin Manifesto“ da bunu gösteriyor.

Aralarında saygın demokratlarının, politikacı, bilim insanı, sanatçıların yer aldığı bir grup aydının manifestosu, Leopard tanklarının verileceği açıklandıktan sonra, “onlar yetmez, bombardıman uçakları, uzun menzilli füzeler, savaş gemileri de isteriz!“ talepleri tartışılırken gündemi karıştırdı…

Almanya feminizminin yılmaz savaşçısı Gazeteci Alice Schwarzer ve Sol Parti’li politikacı Sahra Wagenknecht’in kalemlerinden çıkan manifestoda, tabii ki Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı en ağır biçimde eleştiriliyor. Ancak şimdiye kadar on binlerce insanın yaşamını yitirdiği ve giderek “belki de sonuncu büyük savaşa“ doğru ilerleyen sürecin ancak karşılıklı görüşmelerle durdurulabileceği hatırlatılarak, “görüşme masasına oturmak teslim olmak değildir, her iki tarafı ödünler vererek uzlaştırmaya çalışmaktır“ mesajı veriliyor. ABD ordusunun en üst düzey komutanı General Milley’in de Ukrayna’nın bu savaşı kazanmasının mümkün olmadığına, savaşta şu anda bir patlama durumunun söz konusu olduğuna ve karşılıklı müzakerelerle sonlandırılabileceğine dair son açıklamalarına işaret ediliyor.

Barış için akıntıya karşı yüzerek, siyasi, bilimsel, sanatsal kariyerlerini tehlikeye atan aydınların talebi şöyle:

“Federal Şansölye’nin daha fazla silah göndermeyi durdurmasını talep ediyoruz. Derhal!. Bir ateşkesi sağlamak ve barış görüşmelerini başlatmak için Almanya ve Avrupa çapında güçlü bir ittifak oluşturmak için kolları sıvamalıdır. Derhal!. Kaybettiğimiz her gün en azından 1000 insanın yaşamına mal oluyor ve bizi III. Dünya Savaşı’na biraz daha yakınlaştırıyor!.“

***

 

Barışseverler cesur ama işleri zor.

Bir dönemler Almanya’daki barış hareketinin en güçlü yayın organı olan Tageszeitung’dan (TAZ) bile ağır eleştiriler aldı.

Oysa içeriğini yukarıda kısmen de olsa özetlemeye çalıştığımız manifestonun ilk imzacılar, “Almanya’nın büyük bir savaşa bulaşmasını önlemek için çırpınan aydınlar“ olarak tarihe geçecekler…

Alice Schwarzer ve Sahra Wagenknecht’e yukarıda değinmiştik. İşte diğer bir bölümü:

Dr. Franz Alt (Gazeteci-Yazar, barış ve çevre hareketinin öncülerinden), Franziska Becker (Karikatürist), Prof. Dr. Peter Brandt (Tarihçi, Alman sosyal demokrasisinin tarihi liderlerinden Willy Brandt’ın oğlu), Prof. Dr. Christoph Butterwege (özellikle “yoksulluk“ üzerine bilimsel araştırmalarıyla biliniyor), Jürgen Grässlin (Araştırmacı Yazar, barış aktivisti), Dr. Margot Kaessmann (Alman Protestan Kilisesi’nin eski başkanlarından), Oskar Lafontaine (Alman sosyal demokrasinin ve daha sonra da demokratik sol partileşmenin liderlerinden, SPD ve Sol Parti genel başkanlarından), Hanna Schygulla (Alman sinemasının büyük sanatçılarından), Dr. Jürgen Todenhöfer (Araştırmacı-Yazar, CDU’lu eski politikacı, ABD’nin Irak ve Afganistan’a müdahalesine ağır eleştirilerde bulunarak, yayınlar yapıyor ve kendi adına kurduğu partiyle siyasi mücadelesini sürdürüyor), Dr. Erich Vad (Emekli Tuğgeneral), Günter Verheugen (eski FDP ve SPD’li politikacı, Avrupa Birliği Komisyon Başkan Yardımcısı ve AB’nin Genişlemesinden Sorumlu Komiser), Dr. Antje Vollmer (İlahiyatçı, Yeşiller partisinin tarihi liderlerinden, Federal Meclis eski Başkan Yardımcısı)…

Gürsel Köksal

Kaynak: https://www.birgun.net/haber/alman-barisseverler-sesleniyor-silah-sevkiyati-durdurulsun-421634

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.