0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Düşünün, ABD ile maça çıkmış ve ülkeye dönüyor. Yenilgi derseniz “açık ara”!  Adı da AKF olmuş, AK Futbol yani.

Hani 11 askerimizin başına çuval geçirilmişti de ses etmemiştik hükümete. İşte 11-0 yenildiğimiz bir maç gelsin aklımıza. AKP futbol takımı olsaydı diyorum, 11 gol yiyip ABD futbol takımından ülkeye dönseydi ne yapardık.

Hava alanında karşılardı kalabalık bir gurup, kulüp başkanından top toplayıcısına kadar küfür ederdi. Hem de ne küfürler;

Topunun sibobunu ……….

Formanı dikenin …….

Küfür iyi bir şey değil fakat, hata yapana ya da yaptığını düşündüklerine kullanırdı bazı taraftarlar.

Şimdi AB karşısında maç kaybetmiş, ABD karşısında yenilmiş bir takım olacaktı. Dış güçler zaten istediği zaman sahaya inecekti. Yanlış futbolcular almış, akrabaları ve tanıdıkları maça çıkartmış bir takım. Beraber yürüdüklerini, geçmişten tanıdıklarını doldurmuş takımın içine. İyi futbol oynuyor diye değil de damat diye kadroya girmiş, enişte diye yetki verilmiş bir ekip. Hatta kıblesi bir diye federasyona sızan tuzlukların kumpas kurup maç satın almasından haberi bile olmazdı AKF yetkililerinin.

Neticede yenilip gelince de, küfreden bazı taraftarlar olacaktı. Küfür iyi bir şey değil fakat, kendini tutamayanlar senelerce küfür etti bu ülkenin sahalarında.

Şimdi diyorum ki, acaba 30 bin kişi gidip hükümetteki ya da muhalefetteki bir siyasi partinin binasının önünde toplansa. Yanlış aldıkları bir karar hakkında gösteriye başlayıp, sonrada biraz slogan atılsa. Acaba Ülkeyi daha iyi yönetmeleri veya daha iyi muhalefet yapmaları konusunda bir faydası olur muydu?

AKP futbol takımına benzeyecekse, bu maçın bir de hakemi olmak zorunda. Bütün kararlar neticede hakemin “iki dudağının “arasında, yani düdükte bitiyor.

Hakem bir maçta yanlış karar alsa hemen tepki görür. Taraftarlar ayaklanır ve kendisini tutamayan birkaç kişi küfre bile başlar. Memleket meselesi değil bağırdıkları, top ele çarpmış mı çarpmamış mı bütün mesele bu.

Hakeme söylenen birkaç küfrü hatırlatalım;

-Evde kaldıramıyon, burada kaldırıyon

– Senin gibi hakemin ….

-Düdüğünün içindeki nohutu ………

Maçta küfür ayıptır. Kimse kimseye küfür etmemeli. Fakat “Hakemler bu baskı altında maçlara çıkarlar ve daha dikkatli maç yönetirlerdi” denilebilir mi? Bu konunun tez araştırması olarak bilimsel açıdan incelenmesini rica ediyorum üniversitelerimizden. Hatta “taze rektör” Boğaziçi’nde bu konuyu ele alırsa sevinirim.

Bilim diyorsa ki “Evet baskı iyi netice verir “…

Gidelim bizi yöneten “hakemlerin” karşısına, iki çift laf edelim toplu olarak.

“Senin aldığın kararlar yanlıştır “diyebiliriz mesela.

Mersin İdman yurdu-Fenerbahçe maçından sonra Volkan Demirel’e küfredenleri polis yakalamış ve 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında spor müsabakalarından 1 yıl men cezası verilmişti.

Şimdi küfreden seçmenlere de 1 seçim ceza verilse. Belki de 10 seçim oy kullanmam diyenler çıkacaktır, kim bilir!

Yine de küfür taraftarı olmadığımı hatırlatmak isterim. Fakat 30 bin kişi valilikten izin alıp, hatalı gördüğü partinin kapısında sessiz oturma eylemi yapsa….

Hani sövmeden, kırmadan dökmeden, sizce de iyi olmaz mı?

Kısacası takım tutar gibi parti tutuyorsanız, başarısız olunca bağırıp çağıracaksanız. Yok iyi yönetsinler diye seçiyorsanız, hata yaptıklarında tepki vereceksiniz sessizce de olsa!