AHLÂK ÇÖKÜŞÜ

ABONE OL
01:06 - 28/11/2023 01:06
2

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Bir toplumun yozlaşmasının başında ahlâk anlayışının yerle bir olması gelir. Eğer kişilerin ahlâk anlayışı yerin dibine battıysa ne o kişinin ne de o kişi gibilerin yer aldığı toplum kendine gelebilir.
Kişisel özgürlük, dokunulmazlık kavramları ardına sığınarak yapılan ahlâksızlıklara göz yummak, en az o ahlâksızlar kadar ahlâk yoksunluğunun göstergesidir.
Ahlâk söz konusu olduğunda para-pul, mal-mülk söz konusu olamaz ahlâk değerleri bu tür kavramlara istinaden yönlendirilemez. Ahlâk kavramının içinde yer alan, onur, haysiyet, şeref, gurur… adına ne derseniz deyin; bunlar bu tür dünyevî kavramlarla ölçülüp, satın alınacak bir değer yargısı olabilir mi?
Çeşitli sosyal medya denen canavar ağlarında dolaşırken gördüklerim, işittiklerim beni insanlığımdan utandırıyor. Akıl almayacak görüntüler, söylemler ve kişiliklerini sergileme sevdasına kapılmış kişiliksizler. Millet olarak nasıl bu durumlara düştük, nasıl bu kadar yozlaştık anlayamıyorum, yakıştıramıyorum, utanıyorum…
Affınıza sığınarak bir iki örnek vermek istiyorum: Bir sokak söyleşisinde bağrışmalar dikkatimi çekti. İzlemeye başladım. Konuşmalar aynen şöyle.

– Kızım bu kıyafetle sokakta dolaşmaya hiç utanmıyor musun?
– Neden utanacak mışım?
– Kızım senin anan-baban yok mu, buna nasıl izin veriyor?
– Seni ilgilendirmez. Ben özgür bir kişiyim. İstediğim gibi giyinir, istediğimi yaparım.
– Özgürlük başkalarına karşı saygısızlık demekse yapamazsın.
– Seni ilgilendirmez. Ben istediğim gibi giyinirim. Sen bakmayacaksın.
– Sen böyle plaj kıyafetiyle sokağa çıkacaksın sonra da sana bakanlara yasak getireceksin Öyle mi? Suç sana bakanlarda mı?
– Bakmasınlar efendim. Ben nasıl istersem öyle giyinir öyle davranırım. Kimse karışamaz.
– Sen böyle yaparsan herkes sana kötü gözle bakacaktır ve senin için kötü şeyler düşünecektir.
– İsteyen istediğini düşünsün. Ben keyfime göre yaşarım. Kimse karışamaz. İstediğim zaman istediğim kişiyle de yatarım. ….., …… istediğim kişiye veririm. Siz karışamazsınız.

Daha fazlasına dayanamadım ve kapattım. Bu duyduklarım ortamın nerelere geldiğinin aynasıydı. Dahasına gerek var mıydı? Bu, nasıl benim sayfama düştüyse sizin çocuklarınızın da sayfasına düşeceği kesindir. Buna benzer onlarca, yüzlerce izlence sonrasında dumanlaşan, bulanıklaşan taze beyinlerin ne hâllere düşeceğini tahmin edebiliyor musunuz?
Kimse kusura bakmasın ama bu kızın sonu, korkarım, balkondan, ya da çatıdan düşen kadınlar kervanına katılmak ve gazetelere “kadın cinayeti” manşetleriyle yansımak olacaktır. Bu vesileyle şimdilik, tek cümleyle de olsa “Kadın cinayetlerinin bu açıdan bakılarak değerlendirilmesinde yarar vardır.” demekle yetiniyorum. Bir başka yazımda bunu ayrıntılı işlemeye çalışacağım
Son günlerde yaşanan bir örnek daha vermek istiyorum: Midesi sağlam, vicdanı huzurlu ve namus deyince gözleri dört dönen ve bundan ödün vermektense ölümü tercih edenlerin dikkatine sunmak isterim.
Yine o canavarlardan biri olan TikTok ortamında paylaşılmış. Ben gariban ve cahilliğimden dolayı onu takip etmesem de Instagram sayfasında (ki bu sayfam da daha yeni açıldı) karşıma çıktı. Önce ne olduğunu anlayamadım. Bir kadın tebessümle ekrana bakıyordu. “Galiba hasta, derdi ne ola ki?” diye ilk görüşte bu ön yargıyla izlemeye devam ettim. O da ne kadın göğüs düğmelerini açmış üstündeki giysiyi sağa, sola çekiştirerek göğüslerinin bir kısmını sergiliyor. Fakat öyle bir edâ ile yapıyor ki sanki kırk yıllık bu işin uzmanı bir o…. mübarek. Neye uğradığıma şaşırdım. Derdi ne ola ki diye merak ettim. Sabırla bekledim. Bir ara “Bana hediye gönderirsen yaparım. Hatta gidip üstümdekini değiştirip geleyim. O daha güzel, ama önce hediyeni gönder demez mi? Meğer kadın yaptığı gösteriyle para topluyormuş. Daha sonra öğrendim ki bu kadın bu kadarcık göğüs çatalını açıp kapatma sayesinde yaklaşık 100.000 lira toplamış. Hem de sadece 1 saat içinde.
Şimdi bu kadına mı kızalım yoksa bu kadını izleyerek ona para gönderen sapıklara mı?
Lütfen söyler misiniz? Bu yapılanlar özgürlük müdür? Eğer özgürlükse hiç kimse kusura bakmasın yarın bir gün bu kadını balkondan atmak da özgürlüktür. Haliyle bunu yapmak için de onurlu, ahlâk sahibi bir koca olması gerekir. Oysa bu kadının görüntülerde yanındaki kocası olduğunu sandığım kişinin ahlâk anlayışı, rahatlığı ve boynuzları bu işi yapmaya uygun olmayan bir p…. olduğunu gösteriyor.
Yukarıda da değindiğim gibi kadın cinayetlerinin nedenine inilmeden bu işlerin çözülmeyeceği kesindir. Ben bu cinayetleri kesinlikle onaylamayanlardanım ve son derece üzülüyorum. Fakat nedenleri, niçinleri düşününce, kadınların kadınlığına yakışmayan davranışlarını görünce kimse, ama hiç kimse bana sitem etmesin “Hak etmiş!” demekten kendimi alamıyorum.
Kişilik yoksunu insan kılığındaki canavar ruhlu yaratıkların mamuslu, iffetine düşkün kadınlara yaptıklarını ve bu tür kadın cinayetlerinin farklılığı nedeniyle tamamen konu dışı bıraktığımın ve onları tehzih ettiğimin bilinmesini isterim.
Bir sonraki yazımda bu yozlaşmanın nedenleri üzerinde durmak istiyorum. Umarım görüşürüz.
Saygılarımla
Tahsin MELAN

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.