Devleti yönetenler, nefret ve korku dağıtarak, halkı bana taraf olan ya da bana karşı olanlar diye ayırarak iktidarlarını dayatamazlar.
Tam tersine siyasetlerine ve uygulamalarına herkesi konuşarak ikna etmelidir.
Her şeyden önemli olanı ise, bir iktidar, halkın iradesine saygı duymalı, halkın iradesi ile ters düşmemeli, sesine kulaklarını tıkamamalıdır.
Tüm bu hataları her dakika yaşayan bir Türkiye…
Ama unutmamalı ki, yönetenler; Eleştiren, farklı düşünen, siyasetçi, bürokrat, bilim insanı, gazeteci, hukukçu, öğrenci, yani sorgulayabilen herkese karşı devlet kurumlarını kullanarak, terazinin dengesiyle oynarsa, sonuç beklenenden pahalıya patlayabilir.
Patlıyor da…
Dünya nerdeyse bir yakabilir Nükleer savaşın eşiğinde, burnumuzun dibinde korkunç bir tehlike belli ki bizi de yakabilir…
Bu günlerde basının gücü, hukukun gücü, dış politikanın gücü kaynayan dünyaya karşı bir arada durmak zorunda..
Başsız kalmış Ortadoğu, kabul etmek zorundayız ki, bizim zaafımız nedeniyle de bu durumda.
Komşularımızın istikrarı esasında bizim hem siyasi, hem askeri , hem toplumsal ve hemde ekonomik istikrarımızla doğru orantılıdır..
Bu istikrar aynı zamanda bölge barışının ve huzurunun da teminatı olmuştur daima.
Ekonomik ve siyasi gücünü kaybetmiş ve sancılı dış siyasi hesaplara girmiş, Türkiye ne yazık ki, bu yüzden zaafa düşmüştür.
Ülkenin gündemi çok ağır, bu bir gerçek ama, dünya gündemi daha da ağırlaştı.
Son 20 yıl da yapılan siyasi hataların bedelini, birden içine düşeceğimiz korkunç bir savaşla ödemek zorunda kalabilir miyiz?
Dibimizde olası bir nükleer savaş, bizi nasıl etkileyebilir?
Ne kadar tehlike içindeyiz?
Endişelenmeli miyiz?
Soru işaretleri çok, ancak haydutlaşmış ülkelerin zaafı olan ülkeleri hedef seçtiği göz ardı edilemez.
O nedenle sadece içerde değil, dışarda da işimiz çok zor ..
ALMANYA
4 saat önceALMANYA
5 saat önceALMANYA
19 saat önceALMANYA
19 saat önceALMANYA
1 gün önceALMANYA
1 gün önceGÜNCEL
1 gün önce