Her ölümün ardından pek çok şey düşünülüyor malumunuz. Pek çok karar alınıyor ama daha mezarlıktan çıkılır çıkılmaz da unutuluyor alınan kararlar…
Her ölüm sonrası pek çok şey yanı sıra, vefat edenin ardından söylenenler de derin derin düşündürüyor insanı.
Hocanın sorusu karşısında herkes kendisini iyi bildiğini, hakkını helal ettiğini söylüyor ama kaçı yürekten, kaçı doğru, kaçı yalan bilmek mümkün değil. Zaten o anki duygunun etkisiyle bazı kötü yanlar unutulup anında vefat eden badem gözlü oluyor. Yaşarken de badem gözlü olan kişilerin vefatı çok daha üzücü oluyor ve ömür boyu unutulmayıp hep badem gözleriyle anılıyorlar. O geçici badem gözlülerin ise unutulması işten değil. Üstelik zamanla da her olumsuzlukları, kötülükleri her vesile hatırlanıp dile geliyor. Pek iyi anılmıyorlar velhasıl. Hatta öyle ki bazılarının ardından, “Oh iyi oldu, dünya bir kötüden kurtuldu. Çekebildiğince ceza çeksin gittiği yerde” denilerek anılıyor ve de haklar asla helâl edilmiyor.
İyilere, güzel ahlaklılara ise, tüm haklar canı yürekten helâl edilip her vesile rahmetle anılarak, en güzel cennetler temenni ediliyor.
Her ölümde olduğu gibi Sn. Ferdi Zeyrek’in bu şekilde ve çok erken olan vefatı da hele de ardından söylenenler çok daha fazla düşündürdü beni…
“Çarpıldı-Bir kişi daha gitti-Elektrik de kimi çarpacağını biliyor-Oh oldu, Allah da silkeliyor…” gibi ahlâksız söylemlerde bulunan, insan maskeli, yüreği taştan, ahlaksız vahşi yaratıklar bir yana, hemen herkesçe “Çok iyiydi-Çok dürüsttü-Çok güzel ahlâklıydı-İnançlı, imanlıydı…” vb özelliklerinden göz yaşlarıyla söz edilmesi herkese nasip olamıyor ne yazık ki!
Düşündüm, bu kadar genç yaşta ve az bir süre görev sonrasında, bu kadar iyi bir izlenim bırakarak gitmesi, çocuklarına en değerli miras… Belli ki uzun yıllar hizmet edebilse, hem Manisa’yı cennete çevirecek, pek çok kişiyi daha da mutlu edecek, pek çok gönle girip, pek çok yaraya merhem olacaktı…
Ne yazık ki elden “Allah rahmet eylesin, nur içinde yatsın, hesabı kolay görülsün, varsa günahları affolunsun, mekânı cennet olsun. Yakınları ve tüm sevenlerine Allah tahammül gücü versin” demekten başka bir şey gelmiyor…
Yine düşünmeden edemedim; sürekli kötülük yapanların, hak yiyenlerin, acımasızların, adaletsizlerin, hırsızların ardından neler söylenecek? Hangi özellikleriyle anılacaklar ve en önemlisi, insanlar haklarını helal edip böylesi göz yaşı dökecek mi?
Ya çocukları, torunları ne yüzle dolaşacaklar ortalıkta, nasıl bakacaklar insanların yüzüne? Kendilerine bıraktığı devasa maddi mirasla mutlu olabilecekler mi?
Ya itibarları? Tasarruf olmaz dedikleri, olmayan itibarlarını hâlâ var sanabilecekler mi?!
ALMANYA
8 saat önceGÜNCEL
13 saat önceGÜNCEL
14 saat önceGÜNCEL
15 saat önceABD
16 saat önceALMANYA
23 saat önceASYA
23 saat önce