SPD’nin Heilbronn bölgesindeki parti üyeleri, Achtungstraße 37 adresinde düzenlenen panelde dış politika ve dünya siyasetini tartıştı. Moderatör Katharina Spohrer’in yönettiği panele, Federal Almanya Milletvekili ve dış politika uzmanı Dr. Nils Schmid, SPD Heilbronn seçim bölgesi adayı Jens Schäfer ve SPD Reutlingen seçim bölgesi adayı Dr. Ulrich Bausch katıldı. Tartışmanın ana gündemi Ukrayna savaşı, Avrupa’nın geleceği ve Almanya’nın dış politikasıydı.

Rusya Kazanmamalı, Ukrayna Kaybetmemeli

Dr. Nils Schmid, Almanya’nın Ukrayna’ya verdiği desteğin devam etmesi gerektiğini vurguladı. “Rusya’nın bu savaşı kazanmasına izin veremeyiz. Ukrayna’yı desteklemek zorundayız. Aksi takdirde Rusya’nın saldırgan politikaları devam eder ve bu, Avrupa’nın güvenliği için büyük bir tehdit oluşturur” dedi.

Schmid, Almanya’nın Ukrayna’ya silah yardımının devam etmesi gerektiğini, ancak NATO’nun

doğrudan savaşa girmesinin riskli olduğunu belirtti. “Bu bir NATO savaşı değil. Almanya ve NATO ülkeleri doğrudan müdahale etmeyecek, çünkü bu büyük bir küresel çatışmaya yol açabilir” ifadelerini kullandı.

Diplomasi ve Müzakere Çağrısı

SPD Reutlingen adayı Dr. Ulrich Bausch ise savaşın çözümünün sadece askeri destekle değil, diplomatik yollarla sağlanması gerektiğini söyledi. “Şu ana kadar izlenen strateji bizi çözüme götürmedi. Daha güçlü bir Avrupa inisiyatifiyle diplomatik girişimler başlatmalıyız” dedi.

Bausch, daha önce İstanbul’da yapılan müzakerelere atıfta bulunarak, “Geçmişte taraflar belirli konularda anlaşmaya yaklaştı. Güvenlik garantileri, tarafsızlık ve bazı bölgelere özel statü verilmesi gibi konular yeniden masaya yatırılmalı. Savaşın sona ermesi için gerçekçi çözümler üretmeliyiz” şeklinde konuştu.

Daha Fazla Silah mı, Barış Müzakereleri mi?

SPD Heilbronn adayı Jens Schäfer, Ukrayna’nın sürekli silah yardımıyla desteklenmesinin çatışmayı uzattığını ve Avrupa’nın barışçıl bir çözüm için daha aktif olması gerektiğini belirtti. “Her yeni silah

yardımı, daha fazla savaş, daha fazla ölüm anlamına geliyor. Diplomasiye ağırlık vermeliyiz” dedi.

Schäfer ayrıca, Almanya’nın Rusya’nın hibrit savaş yöntemlerine karşı dikkatli olması gerektiğini söyledi. “Rusya, sadece askeri olarak değil, dezenformasyon, siber saldırılar ve siyasi müdahalelerle de Avrupa’yı zayıflatmaya çalışıyor. Buna karşı dikkatli olmalıyız” ifadelerini kullandı.

Seçmenlerden Sorular: Ukrayna Topraklarından Vazgeçilmeli mi?

Panel sırasında katılımcılar da sorularını yöneltti. Bir dinleyici, Dr. Bausch’a, “Eğer müzakere çözümse, Ukrayna’nın bazı topraklarını Rusya’ya bırakmasını mı öneriyorsunuz?” diye sordu.

Bausch, doğrudan bir toprak tavizini savunmadığını belirterek, “Müzakereler toprak kaybı anlamına gelmemeli. Ancak gerçekçi bir çözüm bulmak zorundayız. Alternatif olarak savaşın süresiz devam etmesi, Ukrayna için de büyük bir yıkım olur” dedi.

Başka bir dinleyici ise Dr. Schmid’e “Rusya Ukrayna’yı tamamen işgal ederse ne yapmalıyız?” diye sordu. Schmid, “Bu kabul edilemez. Ukrayna’nın askeri savunmasını desteklemek zorundayız. Rusya’nın durdurulması için gereken her şeyi yapmalıyız” yanıtını verdi.

AB ve Almanya’nın Gelecekteki Rolü

Panelde Avrupa’nın küresel siyasetteki rolü de tartışıldı. Dr. Schmid, Avrupa’nın ABD’ye bağımlı kalmadan kendi savunmasını güçlendirmesi gerektiğini savundu. “AB, sadece ekonomik bir güç olarak değil, askeri ve siyasi bir güç olarak da kendini geliştirmeli” dedi.

Dr. Bausch ise Çin’in hızla büyüyen askeri gücüne dikkat çekti. “Çin, özellikle deniz kuvvetleri alanında ABD’yi bile geride bıraktı. Avrupa, sadece Rusya ve ABD’ye değil, Çin’in de etkisine karşı dikkatli olmalı” ifadelerini kullandı.

Trump’ın Dönüşü ve ABD’nin Geleceği

Panelde ABD’nin geleceği de tartışıldı. Jens Schäfer, Donald Trump’ın yeniden başkan olması halinde Avrupa’nın yeni bir yol haritası çizmesi gerektiğini belirtti. “Trump, Avrupa’nın çıkarlarını gözetmeyen bir lider. Eğer ABD’nin politikası değişirse, Avrupa kendi başına hareket edebilecek bir konumda olmalı” dedi.

Çatışan Görüşler, Ortak Endişeler

Heilbronn’daki SPD panelinde Ukrayna savaşı konusunda farklı görüşler öne çıktı. Dr. Nils Schmid, Ukrayna’ya askeri desteğin devam etmesi gerektiğini savunurken, Jens Schäfer ve Dr. Ulrich Bausch diplomatik çözüm yollarının öncelikli olması gerektiğini belirtti.

Ancak tüm katılımcılar, Avrupa’nın küresel siyasette daha güçlü bir aktör olması gerektiği konusunda hemfikirdi. ABD’nin ve Çin’in rolü, Almanya’nın dış politikası ve Avrupa’nın güvenliği, önümüzdeki seçim sürecinde SPD’nin en önemli gündem maddelerinden biri olmaya devam edecek gibi görünüyor.

Temel IŞIK / HEİLBRONN