İnanç mı, Sınıf mı?

Almanya’da yaşayan Türkiye kökenli göçmenler, kimlikleri ve inançları etrafında çeşitli örgütlenmelere sahipler. Almanya’da Alevi dernekleri, yalnızca bir inanç merkezi değil, aynı zamanda kültürel, sosyal bir dayanışma alanı olarak işlev görüyor.

Alevi Derneklerinde Seçim Tartışmaları Meşru mudur?

Alevi toplumunun, inançları ve kültürel kimliklerine dair taleplerinin olması şüphesizdir haktır. İnançlarına özgü talepleri doğrultusunda seçim kampanyası sürdürmeleri olağandır. Almanya’da yaşayan Aleviler için eşit yurttaşlık, inanç özgürlüğü, din derslerindeki ayrımcılık ve inancı sadece cami merkezli gören politikalara karşı verdiği mücadele saygındır. Alevi derneklerinde bu konular üzerinden yürüttüğü seçim çalışmaları meşrudur. Buraya kadar anlaşılır ve nettir.

Farzımuhal, CDU/CSU somut olarak din eğilimi politika yürütüyorlar. Bu partinin politikalarını eleştiren, karşı çıkan politikaların inanç kurumlarında tartışılması işçiler, emekçiler açısından anlaşılır bir durum mudur?  Mesele yalnızca inanç özgürlüğüyle sınırlı değildir. Alevi toplumunun büyük bir kısmı işçi, emekçi ve öğrenci kimlikleriyle de ciddi sorunlar yaşamaktadır. Almanya’daki ekonomik kriz, işçi haklarının gerilemesi, göçmen emeğinin sömürüsü, konut sorunu, kreş…, gibi meseleler Aleviler dahil, diğer inançlardan tüm emekçileri ilgilendirmektedir.  Bu nedenle işçiler, emekçiler, gençler, kadınlar, işsizler emekliler seçim çalışmalarını kendi sınıf ve mesleki örgütleri içinde sürdürmeleri gerekmez mi?

Sol ve Sosyalistlerin Adına Tutum alanlar!

Kendine sol veya sosyalist diyen şahsiyetler seçim süreçlerinde Alevi derneklerini siyasi bürolara çeviriyorlar.  Alevilere bilinç taşıdıklarını, yol gösterdiklerini söyleyenler, gerçekte kalpazanlardan kaptıkları “aydın kimlikleriyle “kifayetsizler. Bu alanları trambolin olarak seçerler.  (Aynı olumsuzluklar cami cemaatlerinde de var. Ancak bu yazımda konu olarak Alevi derneklerini aldım.)

Elbette, temiz duygular içinde Alevi felsefesine hakim, yol görmüş, dört kapı, dört makam bilen …, Alevi öğretisini kavramış bilgelerle yol yürüyenler dedeler ve babalara tutunmaya çalışan korsan aydınlar hiç şüphesiz bertaraf edeceklerdir.

Aleviler hem bir inanç topluluğudur hem de büyük oranda işçi be emekçi kimlikleriyle sınıfının bir parçasıdır. Sol, sosyalistlere düşen görev; Alevilerin inançlarını saygı duyarak, bu kurumlar dışına çıkarak sınıfsal ve toplumsal mücadeleler üzerinden politika üretmektir. Almanya’da sendikal hareket içinde yer alan Alevi işçilerin işçi kimliği üzerinden seçim süreci nasıl değerlendirilmeli? Öğrenci hareketleri içinde bulunan genç Aleviler eğitimde eşitlik, burslar, barınma gibi sorunları nasıl gündeme getirilmeli? Kadın hareketi içindeki Alevi kadınlar hem toplumsal cinsiyet eşitliği hem de göçmen kadınların hakları konusunda nasıl bir tutum almalı? Elbette, bütün bunların kazanımları için aslolan yöntem; sınıf sendikaları ve Demokratik Kitle Örgütleri içinde yer almaktır.

Yerliler ve Yabancılar Ortak Mücadelesi

Almanya’da göçmenlerin yaşadığı sorunlar yalnızca kendilerine özgü değildir. İşsizlik, düşük ücretler, konut krizi, eğitimde fırsat eşitsizliği, ırkçılık gibi sorunlar, Alman emekçilerini de doğrudan etkilemektedir. Göçmenlikten kaynaklanan özü sorunlarını sadece kendilerinin dile getirmesi değil, Alman emekçileri ile birlikte her inançtan, ulustan, milliyetten emekçiler kendi sınıfsal kazanımları doğrultusunda ortak seçim kampanyası yürütmeliler. 

Doğru Olan Ne?

Alevi derneklerinde kendi inançları doğrultusunda seçim tartışmalarının olması doğaldır.

Kurumsal kimliğinden dolayı Alevi örgütleri işçi, emekçi, öğrenci ve kadın hareketi sürdürmeli mi? Sürdürmesi doğru olur mu?   Alevi derneklerinde yapılan seçim çalışmaları, işçi haklarını, gençlerin geleceğini, kadın mücadelesini ve göçmenlerin yerli halkla ortak sorunlarını kapsıyorsa bu tartışmaların yerinin Alevi dernekleri olması doğru mu? 

Alevi inanç kurumları, Alevi öğretisi dışında, kendi   duyguları üzerinden; yazar olmaya çalışan, gazeteci olmaya çalışan, politikacı olmaya çalışanlara fırsat vermemeli. Yıllardır, Avrupa Alevi örgütlülüğü üzerinden Türkiye’de kişisel menfaatleri doğrultusunda siyasi partilerde görev almak için fingirdeşenlerin Avrupa Alevi örgütlerinin dinamik yapısına zarar verdikleri, zayıflattıkları, ayrıştırdıkları herkesçe aşikardır.

Sonuç olarak!

Alevi inancına sahip işçiler, emekçiler, sendikalarda; gençler, öğrenci örgütlerinde; kadınlar, kadın hareketlerinde aktif olarak yer almalı ve seçim sürecine buradan müdahil olmalıdır.

Sonuç olarak: Alevi derneklerinin kendi inançları doğrultusunda her partiyle görüşme, tartışma, destekleme faaliyetleri içinde olması olağan ve anlaşılan bir durumdur.

Hadi hayırlısı…