Atatürk’ü 10 Kasım’da anmak, ulusal birliğin sağlanması ve ulusal bilincin uyanıp canlı tutulması için çok önemli… Anmanın yanı sıra, onu doğru anlamak ise yurttaşlarımız için bir yurtseverlik ödevi… 10 Kasımlardaki Atatürk anmalarına koşut olarak ona her yurttaşın hesap vermesi ise yüksek bir sorumluluk bilinci… Bütün bunların yanında Atatürk’ü ve onun düşüncelerinin vücut bulduğu Kemalizm’i herkese anlatmak ise yaşadığımız toplumsal sorunlardan kurtulmak için kurtuluşa giden yolda koşmak demek…
Atatürk’ü doğru anlayanlar, onun düşüncelerini ayrım yapmadan toplumun her kesimindeki yurttaşlarımıza anlatmalı dili döndüğünce bıkıp usanmadan. Kemalizm’i herkese anlatmak, ulusal bir görev ve sorumluluk olmalı. Kemalizm, 1923-38 arasında ülkemizde yaşama geçmiş, denenmiş, yararları her düşünceden siyasetçilerin çoğu tarafından beğenilip övülmekte günümüzde. Ancak birçok siyasetçinin Atatürk övgüsü içerikten yoksun. On beş yılda ekonomik büyümemiz, sosyal gelişmişliğimiz, eğitimdeki atılımlarımız, hukuk alanındaki devrimlimizle dünyayı şaşırttık. Bunun içindir ki batılı emperyalistler, Genç Cumhuriyet’imize savaş açtılar. İçerdeki işbirlikçileriyle iç cepheyi bölmeye çalıştılar. O, sonsuzluğa göçtükten sonra II. Dünya Savaşı’nın sıkıntılı günlerinden yararlandı emperyalistler. O dönemin öngörüsü zayıf yöneticilerinin hatalarından yararlanarak Atlantik’e bağlandı ülkemiz. Böylece Türk devriminin bin bir emek ve özveriyle oluşturduğu kurumları bir bir ortadan kaldırıldı. Atlantik sistemiyle her geçen gün daha da yakınlaşan ülkemiz, ne yazık ki emperyalistlere doğru her adım attığında tam bağımsızlığımızdan ödün verdi. Atlantik sevisi, tam bağımsızlık ülküsünü yok etti giderek.
Ne yazık ki Türkiye, NATO’ya girdikten sonra bağımsızlığı feda etti Atlantik uğruna iş bilmez yöneticilerince. Buna karşın “Tam bağımsızlık ülküsü” kor alev gibi ulusumuzun yüreğinde hiç sönmedi, içten içe hep yandı. Kimi zaman alevlenip parladı. Bu süreçte ülkemizi yöneten siyasetçilerin çoğu, bağımsızlık alevleri karşısında telaşlandılar. Bağımsızlık ülküsüyle ayağa kalkan gençlerimizi kırıma uğrattılar.
Son yıllarda bağımsızlık koru, köze dönüştü halk içinde. Toplumumuz Atatürk’ü yeniden keşfetmekte. Bu nedenle her kesimden halka Atatürk anlatılmalı özüne uygun olarak. Tıpkı Cumhuriyet’imizin kuruluş yıllarında yapılan okuma yazma seferberliği gibi seferberlik yapılmalı. Bu seferberliği başlatacak olan da Kemalistler…
Atatürk’ün Harf Devrimi sırasında söylediği: “Yeni Türk harflerini çabuk öğrenmelidir. Vatandaşa, kadına, erkeğe, hamala, sandalcıya öğretiniz. Bunu vatanperverlik, bunu milliyetperverlik vazifesi biliniz.” sözü uyarınca Kemalizm’i herkese anlatıp öğretmeli, hem de beşikten mezara kadar. Bu, bir vatan görevi…
Ateş çemberine dönen bir coğrafyada varlığımızı korumak için her zamankinden daha çok gereksinmemiz var Atatürk’e ve onun düşüncelerine. Yoksa emperyalizmin bölüp parçalama ve yok etme saldırganlığına karşı nasıl savunuruz kendimizi?
Adil Hacıömeroğlu
AVRUPA
Az önceGÜNCEL
Az önceALMANYA
Az önceALMANYA
Az önceGÜNCEL
52 dakika önceGÜNCEL
53 dakika önceALMANYA
1 saat önce