Kamala Harris, Demokrat Parti’nin başkan aday adayı olmasından bu yana benimsediği ve popülist öneriler olarak değerlendirilen, gıda ve market ürünlerinde “fahiş fiyat” uygulamasının federal düzeyde yasaklanması ve ilk kez ev sahibi olacaklara 25 bin dolara kadar peşinat desteği verilmesi planlarını açıklayacak.
Harris’in ekonomi üzerine bugün yapacağı ilk konuşmada, seçmenlerin temel kaygıları olan, market ve konut fiyatlarındaki artışla başa çıkma konusuna odaklanarak önerilerini özetlemesi planlanıyor.
Harris konuşmasını, 5 Kasım’da yapılacak başkanlık seçimlerindeki Cumhriyetçi rakibi, eski Başkan Donald Trump’la yarışında kilit rol oynayan yerlerden biri olan Kuzey Carolina’nın Raleigh kentinde düzenlenecek mitingde yapacak.
Harris’in kampanyası tarafından Çarşamba günü gazetecilerle paylaşılan bir bilgi notunda, “Başkan Yardımcısı Harris, ilk 100 gününde Amerikalılar’ın market masraflarını düşürmek ve enflasyonu kontrol altında tutmak için bir planı yürürlüğe koymak için çalışacak” denildi.
Seçim kampanyasının açıklamasına göre Harris, “büyük şirketlerin aşırı şirket karları elde etmek için tüketicileri haksız yere sömürememesini” sağlamayı amaçlıyor ve özellikle “yüksek oranda konsolide olmuş” et işleme endüstrisine dikkat çekiyor. Harris’e göre, ekabet eksikliği, bu aracılara çiftçilerin kazançlarını düşürürken tüketiciler için fiyatları yükseltme gücü veriyor.
Perşembe günü gazetecilere konuşan Trump, Harris’in önerisini “komünist fiyat kontrolleri” olarak nitelendirdi ve “İşe yaramıyorlar, aslında tam tersi bir etki ve sonuç yaratıyorlar. Ancak gıda kıtlığına, karne uygulamasına, açlığa ve dramatik bir şekilde daha fazla enflasyona yol açıyor” dedi.
ABD’de Merkez Bankası, faiz oranlarını bağımsız olarak belirliyor ve başkanlık politikalarının en azından kısa vadede fiyatları düşürme konusunda fazla bir etkisi bulunmuyor.
Partiler üstü politika araştırmaları yürüten kuruluş Bipartisan Policy Center’ın Ekonomi Politikası Programı Direktör Yardımcısı Andrew Lautz, “Bir başkan tarafından uygulamaya konulan tek bir politikanın, enflasyonu mevcut seviyesinden Federal Rezerv’in ekonomi için uzun vadeli hedefi olan yüzde 2’ye indirecek kadar önemli bir etkiye sahip olması pek olası değil” dedi.
Trump, petrol ve gaz üretimini yükselterek, artan fiyatlarla mücadele edeceğini söyledi. Lautz VOA’ya yaptığı açıklamada, artan enerji arzının fiyatlar ve dolayısıyla enflasyon üzerinde aşağı yönlü bir baskı yaratabileceğini ancak bunun hızlı bir şekilde gerçekleşmeyeceğini belirtti.
Daha düşük enflasyon
Amerikalılar hala ekonomik açıdan sıkıntıları hissederken, geçen ay ABD’de yıllık enflasyon, Mart 2021’den bu yana ilk kez yüzde 3’ün altına geriledi. İşsizlik düşük seyretmeye devam ediyor, perakende satış rakamları iyimser ve çoğu ekonomist artık resesyon konusunda uyarıda bulunmuyor.
Yine de ekonominin genel durumu, seçmenler için önemli bir endişe kaynağı ve kampanya yolunda Trump ve Harris açısından bir mücadele noktası olmaya devam ediyor.
Trump, “Kamala Harris’in sunabileceği tek şey korkunç enflasyon, kitlesel suç ve Amerikan rüyasının ölümüdür” dedi. Her iki aday da hizmet ve konaklama sektöründe çalışanların bahşişlerinden alınan federal vergileri azaltma sözü verdi.
Bu öneriyi eleştiren uzmanlar ise, böylesi bir kararın hazır yemek sektöründe çalışanlara ya da bahşiş almayan diğer düşük gelirli çalışanlara yardımcı olmayacağını ve istismara açık olduğunu savunuyorlar.
Vergi Politikası Merkezi’nde kıdemli araştırmacı olan Steven Rosenthal, “Bunun, ikramiyelerini ve performans ücretlerini bahşiş gibi değerlendirip kendilerini muaf tutabilecek bir sürü başka insanakapı açmak yerine, gerçekten hak eden, çalışan insanlara sunulduğundan nasıl emin olabiliriz?” sorusunu gündeme getirdi.
Rosenthal, bu tür önerilerin başkanlık kampanyaları sırasında yaygın olduğunu söyledi ve “Sık sık dibe doğru bir yarış görüyoruz, adaylar ne kadar vergi indirimi vaat edebilecekleri konusunda kendilerini aşmaya çalışıyorlar” değerlendirmesini yaptı.
Lautz, bu vaatlerin yasalaşması halinde, ülkenin mali sorumluluk ve bütçe açığını azaltma konularını ciddi olarak düşünmesi gereken bir dönemde maliyetleri arttıracağına dikkat çekti.
“Kamu tarafından tutulan federal borçta yaklaşık 28 trilyon dolar seviyesindeyiz” diyen Lautz, Kongre Bütçe Ofisi’nin “önümüzdeki on yıl içinde bunun 20 trilyon dolar kadar artacağını tahmin ettiğinin” altını çizdi.
Trump daha önce önemli ekonomik konularda seçmenler arasında üstünlüğü elinde tutuyordu ve çeşitli anketler Amerikalılar’ın Trump yönetiminde, Başkan Joe Biden’a kıyasla mali açıdan daha iyi durumda olacaklarını düşündüklerini gösteriyordu.
Ancak Financial Times ve Michigan Üniversitesi Ross School of Business için yapılan ve bu hafta yayımlanan bir ankete göre, Trump’ın ekonomiyi daha iyi idare edeceğine inananların oranı yüzde 41 iken Harris’in daha iyi olacağına inananların oranı yüzde 42. Bu oran, Biden’ın Temmuz ayındaki rakamlarına göre yedi puan artmış durumda.
VOA tarafından geçilen Harris seçim kampanyasının ilk ekonomi konuşmasında popülist öneriler sunacak haberinde ha-ber.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi yoktur. Harris seçim kampanyasının ilk ekonomi konuşmasında popülist öneriler sunacak haberi web sayfamıza otomatik olarak VOA sitesinden geldiği şekliyle yer almaktadır. Bu alanda yer alan Harris seçim kampanyasının ilk ekonomi konuşmasında popülist öneriler sunacak haberinin hukuki muhatabı haberi geçen web siteleri ve ajanslardır.
ALMANYA
10 saat önceALMANYA
11 saat önceALMANYA
11 saat önceGÜNCEL
11 saat önceALMANYA
14 saat önceALMANYA
16 saat önceALMANYA
16 saat önce