ÜRETİMİ OLMAYAN ÜLKE BATAR
Türkiye de yabancı Karteller!
Bu makaleyi bilhassa, boykot amacıyla Coca Cola’yı içmeyenlerin okumasını dilerim.
Türkiye’nin tarihi rekor bir ekonomik krize girmesinin nedenlerinden bir tanesi, üretim sektörlerin özelleştirme adına, yabancı şirketlere satıp kendi sanayilerimizin yok edilmesi. Ülkemizin ekonomisine ciddi oranda hâkim olan, bazı ticari lobiler vardır. Petrol, Gaz, Silah veya Faiz lobileri gibi, birçoğu gözü önümüzdedir. Bu kulisler yalnız Türkiye’yi değil, dünya ekonomisini etki altına alır. Bilinen, tanınan ve yakından Borsa üzeri takip edilen şirketlerdir.
Üretimi olmayan bir ülke batmaya mahkumdur!
Üretim, tüketim, ithalat ve ihracattan oluşan akvitiler doğrultusunda ülkenin ekonomisine yön verirler. Bu lobiler, Devletin asgari ücretini de belirleyebilirler. Dahasında, ülkenin döviz kurumunu dahi kontrol altında tutabilirler. Kafama takıldı, araştırmalara girdim. Birçok etkin lobiye çarptı gözüm. Ancak aralarında özellikle bir lobi var ki, yüz yıllarca Türkiye’de son derece aktif ve ülkenin derin ticari mekanizmasına sahip olmuş. Ülke içi üretimin yüzde 95%’ne sahip ve komple yabancı firmalardan oluşan bir lobi. Sessiz sedasız, dikkat çekmeden zaman içinde Kartel olmuş ve yıllarca Türkiye de satılan ürün başına en az 2000% kâr orantısıyla, yılda sektör genelinde yaklaşık 200 milyar dolar ciro yapmakta. Sizce kim olabilir bu lobi???
İlaç endüstrisi!
Ülkenin bilhassa onkolojik hap ihtiyacını 96% ile yabancı ilaç fabrikaları karşılamakta. “Forbes” magazinin verilerinde, Amerikan dev ilaç şirketi MC. KESSON Türkiye’de, tek bir üründen (Biotech) yılda 172 milyon dolar ciro yaptığı alınmakta. IEIS (İlaç Endüstrisi İşverenler Sendikası) açıklamasında, 2015 yılında yabancı ilaç fabrikaları ortalamasında 1,8 milyon ürün satarak, her bir İmalathane yaklaşık 10 milyar dolar kâr yapmış. Türkiye de ilaç sektörün aslan payını 25% ile İsviçreli şirket NOVARTİS sahip. Dört ayrı ilde fabrikası olan şirket, 2018 itibariyle yeni fabrikalar için kolları sıvadı. NOVARTİS, Türkiye de üretip aynı zamanda dış ülkelere de satış yapmakta. İstanbul / Kurtköy’de bulunan fabrikası “Malarya” hastalığa karşın ürettiği ilacı sektör genelinde en çok satılan ürünlerden bir tanesi.
Yine sondan Birinciyiz!
Ne yazık ki Avrupa’da birinciyiz. Ancak üretim değil, İmport ülkesi olarak. Yerli fabrikalarımız tek elle sayılacak kadar az ve yabancı şirketlere nazaran ürün yelpazeleri ve yıllık ciroları gayet marjinal. Önde gelen şirketlerden bir tanesi, Onko Koscel. 2015 yılında Gebze’de bulunan fabrikasında, kandan üretilen biyolojik ilaçlara ağırlık vermekte. 69 farklı ürün çıkaran Onko Koscel, almış olduğu 100 milyon dolar teşvik primiyle önümüzdeki yıllarda ürün yelpazesini en az binin üzerine çıkartmayı hedefliyor.
Siyasi Hakimiyet!
Yurt içi, Kontrolsüz şekilde artış yapan ithalat istatistikleri, dev ilaç şirketlerin Türkiye’ye yoğunlaşmasına neden oldu. Çin ve Hindistan’ı geride bırakarak İmport dalında Avrupa’da bir numarayız. Dünya sıralamasında ise 16 ıncıyız. 2016 yılın ilk yarısında dahi, 2015’e nazaran piyasa genelinde satışta 35% artış kaydedildi. Anlayacağınız, ilaç endüstrisi siyasete dahi yön veren, kendi başına dev bir kartel. O kadar ki, SARS, KUŞ ve DOMUZGRİBİ gibi hastalıklar uydurulup, devlet tarafından da bu hastalıklara karşın halk, aşı olmaya mecbur edilir. Bakın, Sırf aşı için Türkiye’de geçen yıl, 240 milyon dolar harcanmış. Ve öyle bir ürün düşünün ki, maliyeti size en fazla 2 dolar tutsun ve satışı 520 dolar. Aşının veya Hap’ın içinde bulunan “sözde” iyileştirici saf maddenin maliyeti ancak o kadardır.
Viagra bir numara!
Ve şayet birde Nörolojik tedavi görüyorsanız emin olun, ilaç fabrikaların en sevdiği hasta kitlesinde bulunuyorsunuz. Biraz morfin, biraz eroin verdin mi ne ruh kalır nede psikolojik rahatsızlık. Üstelik, uyuşturucu sektörüne de bir katkınız olmuş olur. Ve bunlar sadece Buzdağın tepesi. Türkiye jeopolitik anlamda Avrupa için bu nedenler yüzünden vazgeçilmez. Üretimi olmayan bir ülke, uzun vadeli olarak kayıp etmeye mahkumdur. Hadi üretimden de geçtik, Bari Nakliyesini biz yapaydık! maalesef o da değil. Türkiye üzeri Afrika’ya ilaç nakliye eden en büyük şirket dahi yabancı. İlaçların taşıtını yapan Arnaldo Restelli adında, bir İtalyan iş adamı. Geçen sene sırf nakliyattan yaptığı ciro 850 milyon dolar. Önde gelen müşterileri NOVARTİS, BAYER, AMGEN ve PFİZER (VİAGRA) olduğunu açıklayan iş adamı, Afrika ülkelerine olan ilaç nakliyatında geçen seneye nazaran 2016 yılı 9% artış yaptığını belirtti.
Yani boykotçu arkadaşım, …. Batı Oral’dan değil, anal`dan enjekteyi vurmakta, haberin olsun. Mehter dinleyip, Cola içmemekle olacak iş değil senin anlayacağın.
Çağdaş Akyıldız
GÜNCEL
15 saat önceALMANYA
16 saat önceALMANYA
16 saat önceALMANYA
16 saat önceALMANYA
18 saat önceGÜNCEL
20 saat önceGÜNCEL
21 saat önce