0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Türk Alman Ekonomik işbirliği toplantısı

Hazine Müsteşarı İbrahim Halil Çanakcı, ilki 1958 yılında imzalanan Türk Alman mali ve teknik işbirliği protokolleri kapsamında bugüne kadar Türkiye’ye 3 milyar Euro uygun koşullu kredi ve hibe desteği sağlandığını söyledi

Çanakcı, Sheraton Otel’de düzenlenen ”50 Yıl Türk-Alman Ekonomik İşbirliği – Geçmişe ve Geleceğe Bakış” konulu toplantıda yaptığı konuşmada, Almanya ile olan ilişkilerin ekonomik, sosyal, siyasi, savunma, kültürel olmak üzere bir çok alanı kapsadığını belirtti.

Almanya’nın, Türkiye’nin ihracatında birinci; ithalatında ise ikinci sırada yer aldığına işaret eden Çanakcı, hangi perspektiften bakılırsa bakılsın iki ülke arasındaki ilişkilerin çok özel boyutu olduğunu söyledi.

Bu ilişkilerin sadece mali ve teknik işbirliğine bakan yönünün değerlendirildiğini ifade eden Çanakcı, Türk-Alman işbirliği konseyi toplantıları ve Türk Alman mali ve teknik işbirliği protokollerinin önemine değindi.

Almanya ile ilki 1958 yılında imzalanan protokollerin 50 yıl boyunca kesintisiz devam ettiğini ifade eden Çanakcı, en son 2008 yılının Kasım ayında bu ülke ile protokol imzalandığını anımsattı. Bu protokoller kapsamında bugüne kadar Türkiye’ye 3 milyar Euro uygun koşullu kredi ve hibe şeklinde desteklerin sağlandığını anlatan Çanakcı, söz konusu desteklerin ağırlıkı olarak çevreye yönelik alt yapı alanlarında kullanıldığını kaydetti.

En son 2008 yılında imzalanan protokol hakkında da bilgi veren Çanakcı, ”76,3 milyon Euro tutarındaki bu protokolden sağlanan kaynağın 34,3 milyon Eurosu içme suyu, arıtma ve atık su gibi tesislerin yapımında kullanılacak. 36 milyon Euro yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği alanlarında kullanılacak. 6 milyon Euro ise Türk bankacılık sistemi üzerinden KOBİ’lere kullandırılacak” dedi.

Çanakcı, söz konusu kredilerin 5 yıl ödemesiz, 15-20 yıl vadeli olduğunu belirtti.

Hazine Müsteşarı İbrahim Halil Çanakcı, iki ülke arasında iklim değişikliği, çevresel sürdürülebilirlik, çevresel alt yapı ve mesleki eğitim konularında işbirliği çalışmalarının artacağını da sözlerine ekledi.

Çevre ve Orman Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Sedat Kadıoğlu da Almanya ile özellikle çevre alanında sürdürülen çalışmalar ve projelere değindi.
    

İki ülke arasında iklim değişikliği ve doğa koruma alanında bir çok proje oluşturulduğunu anlatan Kadıoğlu, Ekim ayında bu konular üzerinde yeniden bir toplantı düzenleyeceklerini kaydetti.

Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) Bölgesel Gelişme ve Yapısal Uyum Genel Müdürü Ahmet Yaman ise Alman Teknik İşbirliği Kurumunun (GTZ) Türkiye’de 300 proje yürüttüğünü ve 275 milyon Euro hibe yaptığını söyledi.

ALMANYA’NIN ANKARA BÜYÜKELÇİSİ CUNTZ

Almanya’nın Ankara Büyükelçisi Eckart Cuntz da büyük bölümünü Türkçe yaptığı konuşmasında Türkiye ile Almanya arasındaki uzun süreli ve geleneksel dostluğun altını çizerek, yarım asırdır devam eden mali ve teknik işbirliğinin önemine değindi.

Bu süre içinde Türkiye’deki siyasi, ekonomik, kültürel ilerlemelerin hayret verici olduğunu ifade eden Cuntz, Atatürk’ün ”Çağdaş uygarlık seviyesine ulaşma” yönündeki sözüne atıfta bulundu.

Cuntz, iki ülke arasında 1958’da başlayan bu sürecin ilk yıllarında Türkiye’nin tarım ağırlıklı bir ülke olduğunu anımsatarak, Türkiye’nin bu süre zarfında modernleşme yolunda attığı adımlara ve bugün gelinen noktaya işaret etti.

Türkiye’nin artık ekonomik işbirliği alanında çalıştıkları klasik ülke konumundan çıktığını söyleyen Cuntz, mali ve teknik işbirliğinin yanı sıra pek çok farklı alanda da ilişkilerin gelişerek sürdüğünü kaydetti. Cuntz, eğitim alanındaki işbirliğine de değinerek, İstanbul’daki Türk-Alman Üniversitesi projesinin işbirliğini daha da ileri götürmeyi amaçladığını belirtti.

AB sürecinde de Almanya’nın mali ve teknik desteğinin devam ettiğini kaydeden Cuntz, bu çerçevede Almanya’nın Türkiye’nin arkasında olduğunu ifade etti.

Cuntz, küreselleşen dünyada yeni işbirliği imkanlarına fırsat tanınması gerektiğini belirterek, geleceği birlikte şekillendirmeye hazır olduklarını kaydetti.

”TÜRK ŞOFÖR ÜCRET TALEP ETMEDİ”

Almanya Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Bakanlığı Parlamenter Müşteşarı Karin Kortmann da konuşmasına Türkiye’ye gelmeden önce başından geçen bir olayı anlatarak başladı.

Havaalanına gitmek üzere bindiği taksinin şoförünün komşusu bir Türk çıktığını söyleyen Kortmann, şoförün Türkiye’ye gittiğini öğrenmesi üzerine, yolu uzatarak sohbet ettiklerini ve şoförün kendisinden ücret talep etmediğini anlattı. Kortmann, bu örneğin iki ülke halkları arasındaki dostluğun göstergesi olduğunu kaydetti.

Geçen yarım asırlık sürede iki ülke halkının birbirlerini daha iyi tanıdığını, yakınlaştığını ve komşuluk açısından iyi bir seviyeye geldiğini söyleyen Kortmann, geçmişe bakıldığında müteşekkir olduğunu ancak gelecek yıllara karşı da önemli sorumluluklar üstlendiklerini ifade etti.

İki ülke arasında gelinen noktada işbirliğinin tehlikeye atılmaması gerektiğini belirten Kortmann, gelecek dönemde verimli işbirliği yılları olması temennisinde bulundu.

1958’de başlayan mali ve teknik işbirliği süreci hakkında bilgi veren Kortmann, bu işbirliğinin yıllarla birlikte hızla geliştiğine işaret etti.

Kortmann, Türkiye’nin Doğu ile Batı arasında bir köprü olduğunu fark edilmesiyle Türkiye’nin gelişimine katkı sağlanmasının önemli olduğunu belirtirken, Atatürk’ün Türkiye’nin yüzünü Batı’ya çevirdiğini ve bu yönde çok önemli reformlar yaptığını kaydetti.

Türkiye’nin gelişmişlik açısından Batısı ile Doğusu arasında halen fark olduğunu ifade eden Kortmann, ülkesinin de Doğu ile Batı Almanya birleştikten sonra benzer deneyimler yaşadığını belirtti. Kortmann, bu çerçevede de ülkesinin Türkiye’ye katkıda bulunduğunu anımsattı.

Avrupa standartlarına yakınlaşma ve uyum konularının önemli olduğunu söyleyen Kortmann, KOBİ’lerin desteklenmesi ve Türkiye’de büyük potansiyeli olan enerji santrallerinin etkinliğinin artırılması konularınına da işaret etti.

Kortmann ayrıca, devam eden projelerin yanı sıra iklim değişikliği, teknoloji transferi ve işsizlikle mücadele gibi konularda da işbirliğinin sürdürülmesinin önemli olduğunu belirtti.

Bürokrasiye takılınmaması gerektiğini de söyleyen Kortmann, Türkiye ve Almanya’nın mali ve teknik işbirliği alanındaki ortak yoluna devam etmesi gerektiğini kaydetti.

Bundan sonra da geleceği güçlü şekilde kucaklamak için işbirliğinin sürmesinin önemine değinen Kortman, işbirliğinin sonra ermeyeceğini ve Almanya’nın her zaman Türkiye’de var olacağını sözlerine ekledi.

(A.A)