Türk-Alman İşverenler Birliği (TDU) ‘08 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutladı.

Sunumunu Türk-Alman İşverenler Birliği (TDU) ikinci başkanı Serap Yılmaz’ın üstlendiği, ‘Kadınları Gücü – Güç ve İlham – Göçün kadın yüzleri ve İlham veren hikayeleri’ başlıklı etkinliğe Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Büyükelçisi Beniz Uluer Kaymak, T.C. Berlin Başkonsolosu İlker Okan Şanlı, Başkonsolos Muavini Müslime Azra İlhan, Berlin Başkonsolosluğu Eğitim Ataşesi ve Berlin Büyükelçiliği Müşavir V. Erdal Tanas Karagöl, TDU Başkanı Remzi Kaplan, şaire Semra Isparta, Bacım Derneği’nin Kurucusu Hanen Bucioğlu, sivil toplum kuruluşları ve dernek temsilcileri, TDU üyeleri ile Berlinliler katıldı.

Serap Yılmaz yaptığı sunum konuşmasına, “Tüm tanımlamaların ötesinde kalan ve tüm o tanımları aşan varlık kadın. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi ‘Dünyada her şey kadının eseridir. Ey kahraman Türk kadını sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın.’ diye başladı ve tüm kadınların ‘8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutladı. TDU Başkanı Remzi Kaplan ise, başta kadınlar olmak üzere tüm konuklara eşi Şaziye hanımın selamını ileterek, kısa bir konuşma ile ‘Dünya Kadınlar Günü’nü kutladı.

Başkonsolos Muavini Azra İlhan etkinliğe katılan konukları selamlayarak başladığı konuşmasına; “Öncelikle herkesin Kadınlar Günü’nü kutlamak istiyorum ve bugün başkonsolosluğumuzu bu güzel etkinliğe davet ettiğiniz için ayrıca şükranlarımı sunuyorum. Remzi Bey’in de biraz önce söylediği gibi bu önemli günün sadece kadınların yılda bir kez hatırlanmaları için değil, sorunlarının çözülene kadar tartışılması için bir fırsat günü olarak görüyorum. Kadının ilerlemesi sosyal adaletin bir şartı olmakla birlikte sadece kadınları ilgilendiren bir sorun değildir. Bunun için hem kadınların hem erkeklerin avantajına olacak Gelişmiş bir toplum için, kadınların güçlenmeleri, etkin oldukları alanlarının genişletilmesi, eğitimden istihdam, sağlık, siyaset, hukuk gibi benzer alanlarda da eşit fırsat ve olanaklardan faydalanabiliyor olmaları gerekmektedir. Bu nedenle başkonsolosluk olarak sosyal konular gündemimizin hep en üst sıralarında yer almaktadır.” şeklinde devam etti.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC Temsilcisi Uluer Kaymak ise yaptığı konuşmada, bu etkinlikte bulunmaktan büyük mutluluk duyduğunu ifade ederek; “Almanya’ya birinci nesil olarak gelen ve her anlamda büyük fedakarlıkta bulunan Türk kadınının değerli temsilcileri, Türk kadınını en iyi biçimde temsil ettiğiniz için sizlerle bir Türk kadını olarak ne kadar gurur duysak azdır. Memnuniyetle görüyorum ki sizlerin fedakarlıkları sayesinde sizden sonra gelen nesiller burada eğitim almış, önemli yerlere gelmiş ve gerek Anavatan Türkiye’ye gerek Almanya’ya önemli katkılarda bulunmaktadırlar. Günümüzün mimarı, yarınımızın teminatı olan Türk kadını gerek Anavatan Türkiye’de gerek Almanya’da gerekse Kıbrıs’ta hangi ülkede yaşıyor olursa olsun, her alanda gösterdiği fedakârlık ve başarılarla göğsümüzü kabartmakta, milletimize güç katmaktadır. Kadınlar, toplumsal ve ekonomik yaşamın ayrılmaz bir parçası. Bir ülke ancak kadınları güçlüyse güçlüdür.” dedi ve KKTC’de yaşanan acı dolu olayları konuklarla paylaştı.

“Kıbrıs için 1963 -1974 yılları acılarla dolu yokluk yıllarıdır. Kıbrıslı Türkler evlerinden ve yerlerinden kovulmuş, enklavlarda yaşamaya zorunlu bırakılmış, kayıplar ve şehitler vermiştir. Bu acı dolu yıllarda imdadına Anavatan Türkiye koşmuştur. Bu yıl 40. yılını kutladığımız Cumhuriyetimizin kurulmasında büyük Türk milletinin fedakarlıkları yanında Kıbrıs Türk kadınının sağlam duruşu ve mücadeleci ruhu yatmaktadır. Kıbrıs Türk kadını demokrasinin üstünlüğünün, çok sesliliğin ve kadın erkek eşitliliğinin olduğu Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde, eşit haklara sahip olmasına rağmen maalesef birçok alanda eşit olarak temsil edilmemektedir. Bu vesile ile bazı istatistiki veriler paylaşarak Kıbrıs’ta kadının toplumdaki yeri hakkında sizlere fikir vermek isterim.” diyerek sözlerini KKTC’den kadınlar üzerine istatistiki bilgiler vererek sözlerini; “Bu hafta Berlin’e ziyarette bulunan Cumhurbaşkanımız Sayın Ersin Tatar’ın daveti ve misafir edilmesinde görev üstlenen başta TDU Yönetim Kurulu Başkanı Remzi Kaplan, Genel Sekreter Doğan Azman ve tüm TDU ailesine de teşekkürlerimi sunarım.” şeklinde bitirdi.

Başkonsolos Şanlı, “Öncelikle tüm kadınlarımızın ‘Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü kutluyorum. Bu güzel etkinliğe emeği geçen TDU’ya, sayın başkanıma ve Serap hanıma teşekkür ederim. Bu benim ilk sekiz martım fakat görüyorum bu da hakkıyla layığıyla idrak edilen güzel günlerden bir tanesi. Biz konsoloslukta yalnız pasaport, nüfus ve noterlik işlemleri ile sınırlı kalmak istemiyoruz. Başta sosyal haklar üzere ki bunlardan en önemli bir tanesi de kadın hakları ile alakalı konularda bizde çorbada tuzumuz bulunsun istiyoruz. Bir kadınlar platformu teşkil ettik. Dün bunun ilk somut meyvesi alındı; sayın büyükelçimizin ev sahipliğinde güzel bir tema seçtik ‘Birinci Nesil Kadın İşçiler’ oldu. Konuyla ilgili bir film hazırladık, 8 Mart’a en uygun temalardan biri olduğunu düşünüyorum. Biraz sonra sanıyorum bu filmi burada da izleyeceğiz. Kadınlar konusu Atatürk’ün ortaya koyduğu en büyük mirastır.” dedi.

Konuşmacı konuklardan uzun yıllardan bu yana şiir yazan şaire Semra Isparta, kısa bir konuşma ile kadınlar üzerine yazdığı şiirleri seslendirirken; 50 yıl önce kadınlar ile ilgili ilk sivil kurucuları arasında olan Hanen Bucioğlu da, yarım asırlık ‘BACIM’ adlı kuruluştaki yolculuğunu anlattı.

Programın sonunda dünya kadınlar günü nedeniyle salondaki tüm kadınlara kırmızı güller dağıtıldı.

Konuşmacılara plaketlerini ise TDU üyelerinden Kaplan Gurup CEO’su Belgin Kaplan, iş kadınları Süreyya İnal, Safiye Serpil Ergün, Şirin Tüfekçi ve Serap Yılmaz takdim etti. Kaynak: Berlin SES

Haber ve Fotoğraflar: Hüseyin İşlek