Alevi Kadınlar: Savaş Kadınlarımızın Bedenlerinde! Bunu Herkes Duymalı!
Avrupa Alevi Kadınlar Birliği (AABK) BAT-Cemevi Kadınlar Kurulu, Kardeş derneklerimizin Kadınlar Kurulları ve dost kuruluşların desteği ile Suriye’deki Alevi katliamına karşı protesto düzenlendi.
Geçtiğimiz günü Alman Parlamentosu önünde düzenlenen protestoya, AAKB, AABF İnanç Kurulu, BAT-Cemevi Yönetim, Kadın ve İnanç Kurulları, Arap Alevileri Birliği, kardeş dernek ve siyasi parti temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda kişi katıldı.
Protesto, Suriye’de katledilen canlar aşkına gulbenk ve çerağ uyandırma ile başladı. Gülbenk, BAT-Cemevi İnanç Kurulu Başkanı Derviş İsmail Canbaz Dede okudu. Ardından tüm katılımcılar adına ortak açıklamanın Türkçe’si AAKB Genel Başkanı Özgür Demir tarafından yapıldı.
“Almanya Alevi Kadınlar Birliği olarak bugün burada Berlin Parlamento binasının önünde sizlerle buluşmanın sadece onurunu değil aynı zamanda ağır bir sorumluluğunu taşıyorum” diyerek sözlerine başlayan Demir açıklamasında şu başlıklara değindi:
“Suskun bir dünyanın tam ortasından ve vicdanı hala sağ olan herkesi saygı ve sevgilerimle selamlıyorum. Bugün burada yalnızca Özgür Demir olarak değil, ezilenlerin, susturulmak istenenin, yok sayılanın, tecavüze uğrayanın, savaşta bedenine el uzatılanın, inancı inkar edilenin ve en önemlisi sesini kaybetmiş olanların sesi olarak konuşuyorum. Bu ses yalnızca bir kadının sesi değildir. Bu ses bir yıllık bir haykırışın, yüzyıllardır susturulmak istenen bir inancın ve kadınların, çocukların, ezilen tüm halkın isyanıdır. Bu ses sadece Berlin’den yükselmiyor. Anadolu’nun mazlum dağlarından, Suriye’nin yaralı topraklarından, Dersim’in susmayan acılarından ve Latin Amerika’nın özgürlük meydanlarından yankılanıyor. Ve ne yazık ki dünya duymuyor, dünya susuyor. Toplumun gözü önünde Aleviler, Hristiyanlar, Ezidiler, Süryaniler, Kürtler katlediliyor.
Kadınlar kaçırılıyor. Tecavüze uğruyor. Öldürülüyor. Çocuklar kaybediliyor. Akademisyen kadınlar düşüncelerinden dolayı hedef gösterilip öldürülüyor. Ama Berlin susuyor. Bürüksel susuyor. Ankara duymazlıktan geliyor ve katliamları destekliyor. Uluslararası hukuk yalnızca batının sınırları içinde mi geçerli? Suriye’de, İran’da, Afganistan’da tecavüze uğrayan kadınlar kaybedilen çocukların neden hukuk dışı bırakılıyor. Biz Aleviler tarihin her döneminde zulme karşı direndik. Kerbela’da Hüseyin, Dersim’de Seyit Rıza, Dar Ağacı’nda Pir Sultan’dık. Ve bugün de aynı inançla aynı kararlılıkla bu meydanlarda direniyoruz.
Zindanlarda direnen, işkencede susmayan, fabrikada, tarlada, sokakta emeğini savuran, onurlu bir yaşam için mücadele eden tüm kadınlara ve adı unutulmaya çalıştırılan direnişli kadın akademisyenlere bin selam olsun. Ve bugün sadece bombalarla değil, ideolojik saldırılarla da bir yok edilişin karşı karşısına getirildik. Erkek egemen ideolojisiyle iç içe geçmiş semavi din anlayışı kadını eve hapsediyor. Kadını birey olmaktan çıkartıyor. Düşünme, yaşama, karar vermek hakkını sistematik bir şekilde elinden alıyor. Kadın sadece görünmez kılındırılmıyor, iktidarsızlaştırılıyor ve savaşlar kadının bedenin en ağır silaha dönüştüğü alanlar Orta Doğu’da, Suriye’de, İran’da, Afganistan’da kadınların bedeni savaşın parçası yapılıyor. Tecavüz bir silah, hamile bırakılmak bir silah, beden üzerinden aidat yaratmak bir silah ve buna dünya sessiz. Suriye’de Alevi kadınlar kaçırılırken, çocuklar öldürülürken Avrupa Birliği de Türkiye Cumhuriyeti de bu sessizliğin ortağıdır. Katil Golani ve benzeri isimlerin korunması bu suçun kendisidir. Ama biz kadınlar susmayacağız. Bugün yalnızca buradan konuşma yapmadık sevgili canlar. Parlamento’ya bir dosya sunduk.
Bu dosyada kaçırılan kadınların öldürülen çocukların kaybedilen canlarımızın isimleri ve tanıkları var. Ve biz buradan şunu sorduk. Bu kadınlar nerede? Bu çocukların akıbetine ne oldu? Adalet ne zaman gelecek? Bu sorular artık Avrupa’nın da vicdanına kazanılmıştır diye düşünüyoruz. Biz Alevi kadınlar yalnızca kendi kimliğimiz için değil tüm ezilen tüm yok sayılan canları için direniyoruz. Bir kişi de kalsak bir nefeste olsak bu yolda yürümeye devam edeceğiz. Canlar bugün tüm hazırlıklara katkı sunan Berlin Cem Evimize destek veren kurumlara ve her cana Almanya Alevi Kadınlar Birliği Yönetim Kurulu adına tek tek teşekkür ediyoruz.”
Demir’in konuşmasının ardından açıklamanın Almanca ve İngilizcesini AABK Genel Sekteri Ezgi Limoncu Satar okudu. Satar’ın ardından sırasıyla: AABF İnanç Kurulu 2. Başkanı Hasan Doğan Dede, BAT Kadınlar Kurulu Genel Sekreteri Devrim Turan Özdemir, Arap Alevileri Birliğ’inden Nadide Dağ, Demokratik Alevi Kadınlar ve FEDA’dan Zöhre Kurtulan, Dem Parti Berlin Temsilciliğinden Sibel Yiğitalp, Berlin Dersim Kültür Derneğinden Fatma Akgül, Erzincalı Canlar ve Küçükotlukbeli Derneği’den Gülsün Gürer, birer konuşma yaparak katliamları kınadı ve Almanya başta olmak üzere uluslar arası kuruluşları katliamı önlemeye çağırdı.
Yapılan açıklamaların ardından protesto son buldu.
Haber ve Fotoğraflar: BAT-Cemevi Basın Ofisi / Ulaş Yunus Tosun
ALMANYA
Az önceALMANYA
Az önceALMANYA
7 saat önceALMANYA
7 saat önceGÜNCEL
7 saat önceGÜNCEL
8 saat önceGÜNCEL
8 saat önce