Son günlerde dikkat çeken “Ölünce beni kim yıkayacak?” yazılı afişler, kamuoyunda büyük tepki topladı. Bazı kesimler bu tür yazıların, ülkede 22 yıldır devam eden tek adam rejiminin insanları getirdiği çaresizlik noktasını sembolize ettiği yönünde yoğunlaştığı ifade edildi.
Son günlerde dikkat çeken “Ölünce beni kim yıkayacak?” yazılı afişler, kamuoyunda büyük tepki topladı. Siyah zemin üzerine yazılmış ve herhangi bir imza veya açıklama içermeyen bu afişler, sosyal medyada geniş yankı buldu ve birçok tartışmaya yol açtı.
Bazı kesimler, bu tür afişlerin toplumsal psikoloji üzerindeki etkilerini eleştirirken, diğerleri ise afişlerin ülkedeki sosyal, ekonomik ve politik durumun bir yansıması olduğunu belirtti. Eleştiriler, afişin sadece bir reklam kampanyası olmasının ötesinde, ülkede 22 yıldır devam eden tek adam rejiminin insanları getirdiği çaresizlik noktasını sembolize ettiği yönünde yoğunlaştı.
Sosyal medya kullanıcıları arasında, “Bu afiş, toplumun umutsuzluk ve yalnızlık duygusunu körüklüyor. 22 yıldır insanların dayanışmadan koparılması ve toplumsal bağların zayıflatılması, bizi bu soruları sormaya mecbur bıraktı” yorumları öne çıktı.
Afişin Arka Planı Ortaya Çıktı
Yapılan araştırmalar, afişlerin TRT’nin uluslararası dijital platformu tabiide yayınlanacak olan “Gassal” dizisinin tanıtım kampanyası olduğunu ortaya koydu. Ancak, afişlerin bu şekilde tanıtım amaçlı kullanılması, ölüm gibi hassas bir konuya ticari bir boyut kazandırdığı gerekçesiyle eleştirildi.
Başrollerini Ahmet Kural, Sibel Aytan ve Muharrem Türkseven’in paylaştığı dizinin yönetmenliğini Selçuk Aydemir üstleniyor. Dizinin yayın tarihi henüz açıklanmadı.
Halkın Tepkisi ve Siyasi Eleştiriler
Kampanya, sadece dizinin tanıtımıyla sınırlı kalmayarak, siyaset sahnesinde de yankı buldu. Muhalefet partilerinden bazı isimler, bu afişlerin toplumda yaşanan ekonomik sıkıntılar, bireysel yalnızlık ve devlete duyulan güven eksikliğiyle doğrudan bağlantılı olduğunu savundu.
Bir kullanıcı, “Bu afiş, 22 yıldır süren tek adam rejiminin toplumdaki yıkıcı etkisinin özetidir. Halk, yalnız bırakılmış, çaresizlik içinde ölümden bile korkar hale gelmiştir” ifadelerini kullandı.
Kimi çevrelerse afişlerin sadece bir dizi tanıtımı olduğuna dikkat çekerek, eleştirilerin yersiz olduğunu savundu. Ancak geniş bir kesim, bu tür tanıtım yöntemlerinin toplumsal hassasiyetleri göz ardı ettiğini belirtiyor.
Önümüzdeki günlerde, hem afişlerin hem de dizinin yaratacağı etki kamuoyunda tartışılmaya devam edecek gibi görünüyor.
Temel IŞIK / ALMANYA
AVRUPA
4 saat önceALMANYA
4 saat önceGÜNCEL
6 saat önceALMANYA
7 saat önceALMANYA
18 saat önceALMANYA
19 saat önceALMANYA
19 saat önce
Bir zamanlar, diyelim 1970 lerde, siyasi partilerin sosyal ve ekonomik kalkinma programlari vardi. En cok konusulanlar: Bulen Ecevit’in Sosyalist entenasyonal’a uyeligi, Necmettin Erbakanin Milli Gorusu, ve MHP nin Dokuz Isik Doctrinin gibi. Uzun suredir hic bir siyasi partinin sosyal ve ekonomik progaramdan bahsettigini duymuyoruz. Hangi siyasi parti programindan bahsetti son 20 yilda? Duymak isteriz. Programlari yoksa neden mecliste oturup maas alirlar?