UĞUR MUMCU’YU TANIMAK

ABONE OL
11:27 - 23/10/2020 11:27
1

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Uğur Mumcu’yu ilk kez yüz yüze 1979 da Münih Halkçı Devrimci Birliğinde tanımıştım.

Bulgaristan, Türk Mafyasının azılı silah kaçakçılarının, uyuşturucu kaçakçılarının barınak ülkesi olmuştu.

Abuzer Uğurlu, Mehmet Candaş, İbrahim Telemen, şimdilerde AKP yandaşı artist Hülya Koçyiğit’in küçük kardeşi Lolita Nilüfer Koçyiğit’in, babası yaşındaki imam nikahlısı Bekir Çelenk Bulgaristan’ı kaçakçılık işlerinin merkezi yapmışlardı.

Uğur Mumcu köşe yazılarında bunları eleştiriyordu.

Ben HDB-Münih Derneğinde Uğur Mumcuyu eleştirdim:

’Sosyalist Bulgaristan’ı eleştirmek Sosyalist Uğur Mumcu’nun görevi değildir. Bunu Ilıcaklar, MHP’liler yapsın’’ dediğimde gülümsedi; ‘’yalnız sen değil birçok kişi böyle düşünüyor.’’ Demişti.

Tane tane, örneklerle bu kaçakçılığın yoksul ülkeleri silahlandırarak birbirlerini katletmelerini, uyuşturucu kaçakçılığı ile gençleri Avrupa’da dahi nasıl zehirlediklerini anlattı.

O günden sonra ilişkilerimiz olumlu yönde gelişti.

Ondan çok şey öğrendik.

Hele her dönem geçerli olan: ‘’Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olma!’’ Kuralını rehber edindik.

Ta o günlerdeki öngörüsü ne yazık ki bu günlerde Siyasal İslamcılar, ırkçılar, dönek liberaller, (erkek papatyalar, liboşlar bir türlü ders alamadılar.

Hele yurtdışındaki yurttaşlarımızın din istismarı ile emeklerini sömüren dinciler semirdikçe semirdiler.

Hatta, kendilerine solcu diyen siyasal çıkarcılarla, şeyhülislamlarla, ırkçılarla cemaatleştirme çabasına girdiler. Uğur Mumcu en çok böylelerine üzülüyor ve kızıyordu

Uğur Mumcu: ‘’Araştırmacı Gazeteci’’ namını sadece köşe yazılarındaki cesur, doğrudan yana, gerçekten yana tavrından almamıştı.

Olayların üzerine giderken, yazmadan önce gerçekliğini araştırır, belgeleri bulur, hatta gerekirse suçladığı kişilerle konuşur, sorularını sorar yazıya dökerdi.

Avrupa’daki araştırmalarında HDF’in konuğu olmuştu, o dönem HDF Genel Başkanı Etem ETE Uğur Mumcu’ya en sahipliği yapıyordu.

Her HDF kurultayının, hafta sonu birçok seminerlerin konuşmacısıydı.

Uğur Mumcu artık HDF’nin onur üyesiydi.

Tarikat-Siyaset- Ticaret, Papa-Mafya-Ağca- Rabıta kitaplarını yazarken Münih, Köln, Berlin, Frankfurt, İspanya Mallorka’da, Selim Soydan’ın bacanağı Bekir Çelenk’i, Berker-Türker İnanoğlu’nun Ağca ilişkilerini oralara giderek tanıkları bulmuş konuşmuştu.

Roma’da Savcı Martella ile M. Ali Ağca ve Musa Serdar Çelebi ile görüşmüştü.

Uğur Mumcu, Hamburg ’tan İstanbul’a Frankfurt’tan aktarmalı İstanbul’a uçacaktı

Havaalanında yalnız bırakmamam için arkadaşlar telefon edince kızım Deniz’le Frankfurt hava alanında buluştuk.

Kızım ile fotoğraflarını çektim. Uğur Mumcu gittikten sonra ertesi gün Fotoğrafçıya gittiğimde fotoğraf makinasına film takmayı unutmuşum….

Bugünlerde, MHP-Gülen ilişkilerinde gündeme getirilen; Ruzi Nazar (eski Nazi, sonradan CİA Türkiye elemanı) Enver Altaylı, Serdar Çelebi bu kadronun elemanlarıydı.

Alparslan Türkeş’i MHP’den tasfiye edilip, yerine Devlet Bahçeli’nin getirilme operasyonu başlatılmıştı. Enver Altaylı ve Serdar Çelebi Avrupa’da önce MHP kadrolaşması ile sonra CİA ve daha sonra Gülen Cemaatinin elemanı oldular…

Uğur Mumcu’yu burada bir makalede anlatmak elbette olanaklı değil.

Ben bugün bile kaç kez tekrar tekrar okuduğum kitapların yeni okuyormuşum gibi ilgiyle okuyorum.

Uğur Mumcu, eğilmeyen, bükülmeyen kalemiyle Türkiye’nin değil, dünyanın en önemli aydınlarından, araştırmacı gazetecilerinden biridir.

1992 Yılının Kasım ayında Berlin’de HDF’in onur konuğuydu.

Oradaki tarihi konuşması ile Türkiye’nin geleceğini, neler yapılması gerektiğini bu günleri görüyormuş gibi örneklerle, belgelerle uyarıyordu.

Öldüreceğini biliyordu.

İki ay sonra 24 Ocak 1993’te alçakça öldürüldü.

Son yazısının başlığı bugün 27yıl sonrası Türkiye’yi işaret ediyordu:

’’Essalamün aleyküm Albayım!’’

 YILDIZ AKALIN

 Not: 24 Ocak 2020 Akşamı HDF-CHP Derneği ortaklaşa UĞUR MUMCU anma etkinliğinde SODEV Genel Başkanı Erkan AKSOY, CHP İstanbul Millet Vekili Ali ŞEKER konuşmacı olarak katıldılar.

Çok hasta olmama rağmen her yıl bazan konuşmacı, bazan yönetici olarak katkıda bulunduğum geleneksel Uğur Mumcu Anma Etkinliğine izleyici olarak katıldım.

İki dernek gerçekten çok özverili bir program sundular.

Konuşmacılar  bilimsel sunumlarıyla izleyicileri aydınlattılar.

Ama bazı STK’ların bu toplantıya katılmadıklarını, hele CHP’lilerin bölünmüşlüğünün ne denli derin bir aymazlık olduğunu gördüm, üzüldüm.

‘’Benim olsun, küçük olsun’’ kafasıyla bu örgütlenmeyi hem yandaş hem mezhep batağına getiren liyakatsiz siyasetçilerin CHP’de bile olması bence utanç verici.

Bir an evvel bu ‘’Kol kırılır, yen içinde kalır!’’ Yanlışından dönülmesini öneriyorum…..

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.