Ali Püsküllüoğlu’nun Çağdaş Türkçe Sözlük adlı sözlüğüne baktım başlıktaki sözcükler için.
Terbiyenin karşısında şu yazıyor: 1. Eğitim, 2. Görgü, 3. Kimi yemeklerin suyunu çeşitli yollarla koyulaştırma
Terbiyeli: 1. Topluluk töresine uygun olarak davranan, 2. Terbiye yapılmış yemek
Terbiyesiz: Topluluk töresine aykırı olarak davranan
Geçtiğimiz haftanın konusu; eski bir bakanına yaptırdığı nabız yoklaması oldu Tek Adam’ın.
Bakan eskisi; “Başkan seçiminde baraj olan %50 + 1’i, %40 + 1’e indirmek doğru olacak. %50 + 1 halkı yoruyor.” dedi.
Meclisi açış konuşmasını yaptıktan sonra çıkışta gazeteciler bu konuyu sordular asrın lideri(!)ne.
Arkasında kalan meclis binasını, ona dönmeden, sağ elinin baş parmağıyla göstererek; Bu konun konuşulacağı yer burasıdır. Konu muhalefetin konusudur. Onlar getirirlerse bu konudaki tekliflerini biz de iktidar partisi olarak konu hakkında gereğini yaparız.” dedi mi? Dedi.
Ancak; fır döndülükte üstlerine yok ya bunun, kamuoyunun, özellikle de payandası MHP’nin tepkisini duyunca hemen çark etti.
Çark etmekle de kalmadı. Partisinin Kızılcahamam’daki haftasonu seminerinde konunun ana muhalefet partisi tarafından ortaya atıldığını söylemekte bir sakınca görmediği gibi, terbiye sınırlarının çooook dışına da çıkarak anamuhalefet partisinin adında ona; CHP’nin Genel Başkanına, “Sana buradan bir kemik çıkmaz!” diyecek denli, koskoca CHP’yi ve onun adında Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nu köpek yerine koyma terbiyesizliğiyle çiğnedi o sınırları.
Çocuktum. Anam beni babamı çağırmaya gönderdi köyün kahvesine. Kahveci Kara Kâzım, babamın köydeki en samimi arkadaşı ne aradığımı sordu bana.
Babamı aradığımı söyledim.
“Baban kasap dükkânının önünde kemik toplamaya gitti.” dedi bana.
Ben de çocuk aklımla eve dönerek anama;
“Ana; babam kasap dükkânın önünde kemik toplamaya gitmiş.” dedim. Dedim de, o sırada eve gelen babamdan da, onu köpek yerine koyan bu sözü anlamadığım için, hatırı sayılır bir sopa yedim.
Olmaz!
Bir insanı köpek yerine koyan sözleri, öyle ulu orta, canının istediği her yerde söyleyemezsin.
Söylersen terbiyen tartışmalı olur.
Aile terbiyesi almamış konuma düşürürsün kendini.
Seni iyi terbiye ettiklerinden kuşku duyulmayan anne ve baban ters dönerler mezarlarında.
Yapma!
Kime diyorum hu!
Yapma!
Hoş; bu, senin ilk vukuatın da değil ya!
Öyle anlaşılıyor ki, son da olmayacak.
Öncesi o denli çok ki senin terbiye sınırlarının dışına çıkmanın.
Hangi birini sayayım.
Mersinli çiftçiye söylediğini mi?
Kabinendeki bakanı cacığı yapılamayacak hıyara benzetmeni mi?
Yimpaş mağduru yurttaşımıza yakıştırdığın “sahtekâr” yaftasını mı?
Sinop’ta konuşma yapacağın sırada açık mikrofonu unutarak “Şimdi bana küfrettireceksiniz.” demeni mi?
CHP Genel Başkanını dün köpeğe benzettiğin yetmiyormuş gibi, bugün de ona “ukalâ” diyorsun.
Bu durumda sana “Terbiyeli” demek olanaksız be Reis.
“Terbiyesiz” demeye de dilim varmıyor ama; başka bir seçenek de bırakmıyorsun ki…
ALMANYA
Az önceGÜNCEL
Az önceALMANYA
Az önceDÜNYA
Az önceALMANYA
1 saat önceAVRUPA
1 saat önceGÜNCEL
2 saat önce