Gerçek olan; alınan tüm kararların, demokratik sistemin olmazsa olmazı laiklik ilkesini ortadan kaldırmaya yönelik olduğudur.
Özellikle Diyanet İşleri Başkanlığı’nın tüzel kişi, başkanının özel kişi olarak yaptıkları bu amacı açıkça ortaya koymaktadır.
Bu kurumun yaptıklarına Millî Eğitim Bakanlığı’nın tüzel kişi olarak; bakanın da özel kişi olarak yaptıklarını eklersek işin ciddiyeti daha da açık durumdadır.
MEB’nın sistemde yaptıkları tümüyle devletteki laiklik özelliğini ortadan kaldırmaya çalışan DİB`na yardım ve yataklıktır.
Adalet sisteminde yargı yerini, neredeyse sure ve ayetlere, yargıçsa yerini kadıya bırakmıştır.
Geçtiğimiz günlerde Bitlis’te işlenen bir cinayet şeri mahkemelerin, yasal olarak olmasa da kurulduğunu, bu mahkemelerde kadıların karar verdiklerini çıkardı ortaya.
Şeriatın egemen olduğu bir yönetimde laiklik diye bir kavrama, bir ilkeye yer yoktur.
Dindar ve kindar bir kuşak yetiştirme planlarının arkasında yatan da laikliği ortadan kaldırmaya yöneliktir.
Dinin ve onun kurallarının egemen olduğuna inanan kuşak dindardır, kindardır, onun dünyasında laikliğin yeri yoktur.
Ortaöğretim okullarının tamamının, İHL (İmamhatip Lisesi) lere dönüştürülmesinin nedeni de budur.
Türkiye; adım adım ve son derece planlı bir biçimde İslam Devletine dönüştürülecektir.
“Dönüştürülmüştür” dememiş olmak için “Dönüştürülecektir/Dönüştürülüyor” diyorum.
Çok mu iyimserim ya da çok mu salağım, size bırakıyorum.
“Kemalistler neler yaptı. Ezanı Türkçe okuttukları için özür dileyecekler. Bu ülkede Kemalistler Müslümanlara zulüm etmiştir.” diyenler, aslında ne diyorlar?
“Laik sistemi alın, başınıza çalın!” ya da “Laikliği alıp başınıza çalacağız.” diyor olmasınlar.
“Kemalist’ten demokrat olmaz!” diyenler de onlar.
Anayasa Mahkemesi ortaöğretim öğrencisinin dinine uygun olarak giyinmesi yönüne karar verdi.
Neden?
Kemalizm; genel olarak, tam bağımsızlıktan yana olmaktan, egemenliğin kayıtsız ve koşulsuz halkta olduğuna inanmaktan, saltanat ve halifeliğe karşı olmaktan, antiemperyalist olmaktan, laik, demokrat, sosyal ve hukuk devletinden yana olmaktan, yurtta ve dünyada barıştan yana olmaktan başka nedir?
Durum bu olunca; laik, demokrat, sosyal, hukuk devleti cumhuriyeti yıkmak isteyenlerin hedefindedir
İlk sırada Kemalizm’in yıkılması olması da kolay anlaşılır.
Kemalizm’i yıkmadan laiklik ilkesini ortadan kaldıramayacaklarını biliyorlar.
Laikliği ortadan kaldırmadan ne dindar ne de kindar bir kuşak yetiştirebileceklerini de biliyorlar.
Türk devriminin yaşayan bir olgu olduğunu ve halkımızın iliklerine dek işlediğini de biliyorlar. Bunu halkın beyninden söküp alamayacaklarını, bunu yapacak bir güçlerinin olmadığını da biliyorlar.
Kemalizm’e ve onun en başat ilkesi laikliği kırımızı görmüş boğa gibi saldırmaları ondandır.
Onları kırmızı görmüş boğaya çeviren nedenlerden biri de Anayasanın değiştirilemeyen ve değiştirilesi önerilemeyen maddeleridir.
O maddeleri değiştirmeye ne güçleri ne de cesaretleri var.
Bu gerçek de onları deli ediyor.
Laikliğin Türkiye Cumhuriyeti’nin sigortası, garantisi ve yurttaşlarımızın insanca yaşamalarının temel dayanağı olduğu gerçeği onları zıvanadan çıkarıyor.
MEB ve DİB`nın ortak çalışma içinde olmaları bu nedenledir.
Laiklik duvarını yıkma konusunda iş ve kader birliği yapan bir ihanet şebekesi kurdular aralarında.
Ne yapıp edip o duvarı, laiklik duvarını yıkmak konusunda görüş ve işbirliği içinde bir çete…
Laikliği yıkmayı başarırlarsa tüm özgürlüklerimizi de alacaklar bizden.
Başlıktaki soruyu yineleyelim:
Tehlikede olan salt laik sistem midir?
ALMANYA
2 saat önceALMANYA
4 saat önceALMANYA
4 saat önceGÜNCEL
4 saat önceGÜNCEL
4 saat önceGÜNCEL
10 saat önceALMANYA
11 saat önce