ŞUURSUZ VE GAYRİ MİLLİ

ABONE OL
11:32 - 23/10/2020 11:32
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

AKP-MHP-Perinçek-Metin Feyzioğlu-PKK-APO-Osman Öcalan Cumhur İttifakında güç birliği yapınca BEKA denmişti.

HDP ve Selahattin Demirtaş, APO’ya, PKK’ya rağmen Millet İttifakını destekleyince yer yerinden oynamış bu ittifaka tekmili birden tüm Bekacılar ZİLLET İTTİFAKI Demişlerdi.

31 Mart- 23 Haziran seçimlerinde Erdoğan; Bahçeli’nin, Perinçek’in Feyzioğlu’nun desteğinin bile yetmeyeceğini anlayınca; Bahçeli, Apo’nun Kürtlere; muhalefete oy vermeyin mektubunu elinde bayrak gibi sallarken, TRT, kırmızı bültenle aranan Osman Öcalan’la AKP’ye oy istiyordu.

Ama ne rehin alınan Demirtaş ne de HDP ne Öcalan’ın emrine ne de Kandil’in tehditlerine aldırmadılar, CHP’ye oy vererek, Erdoğan’ı ve Cumhur İttifakını tuş ettiler.

İYİ Parti ve Saadet Partisi tehditlere suçlamalara gülüp geçtiler.

Kürdü-Türk’e, Türk’ü- Kürde, Müslümanı Müslümana kırdıran ABD Projesine oy vermediler…

Kanal İstanbul ilk açıklandığında: ‘’Güya yeni bir kanal açıyorlar, adına da İstanbul Kanalı ve de

bir çılgın projedir diyorlar.  Bu, soygun düzenini çılgınca sürdürecek bir projedir” Diyen Devlet Bahçeli, şimdi ne değişti de aynı Bahçeli Kanal İstanbul’a karşı olanları:

 

 ‘’Şuursuz ve gayri milli’’ Diye suçlamaya başlayınca insanın bu dönüşüme neden olduğu söylenen

Kasetin; ‘’ne kadar etkili ve ters-yüz edici kasetmiş be!’’ Diyesi geliyor!)

 

Türkiye Partisi olarak demokrat bir hukuk devleti mücadelesine katkıda bulunmak mı şuursuzluk? Yoksa; bir kişinin iki dudağına teslim edilmiş bir Türkiye’den yana olmak mı Milliliktir?

İYİ Partinin, TRT hakkında suç duyurusuna Erdoğan Yargısı, Osman Öcalan’ın TRT ‘de AKP’ye oy toplama çağrısını düşünce ve basın özgürlüğü olarak kabul ederek TRT’yi akladı.

Enginyurt, Bahçeli’nin her fır dönme devrine geçerken yaptığı kurt gibi ulumasıyla, tekmil verdiğinde Bahçeli yeni konumuna uygun Rabia selamını vererek daha önce Erdoğan’a sıraladığı hakaret ve küfürleri Millet İttifakına etmeye başlıyordu.

Hedef sapıtmaya uyarlandığı için Kanal İstanbul için önceden söylediklerinden de çark ederek

Sarayın Yargısı, Sözcü Gazetesine ve gazetecilik yapan; Emin Çölaşan’a, Necati Doğru’ya, Mustafa Çetin’e, Metin Yılmaz’a, Yücel Arı’ya, Gökmen Ulu’ya, Yonca Yüce Kaleli’ye hapis cezaları verdi.

Onlar, terörün, haksızlığın karşısında, eşitlikten demokrasiden yana oldukları için cezalandırıldılar.

Erdoğan’ın sıfırlama tepeleri, İşid’e gönderilen MİT Tırları haberini veren Cumhuriyet ve Can Dündar basın özgürlüğüne aykırı mı idi ki onları sürüm sürüm -süründürdüler?

Bir zamanlar, Erdoğan ve Bahçeli; eli kanlı düşmanına bile edilemeyecek hakaretleri birbirlerine ederken öğrencilerimden ve yetişkin çocuklarımdan bile saklamıştım. (*1)

Kanalın RANT fırsatı olduğunu ilk anlayanlar yandaşlar ve nedense Araplar oldu.

Bu verimli arazilerin asıl sahiplerini: ‘’Ananı da al, git!’’ Diye kovalarken Katar Emirine;

‘’Ananı da al gel!’’ Ricasıyla Tank-Palet Fabrikasının yanında Katar Emirinin anasına da binlerce dönüm araziyi kelepir ederine satıvermişler.

Katar yanında, Suudi Arabistan, Kuveyt prensleri prensesleri de milyonlarca kilometre kare arazileri sudan ucuz kapattılar.

İstanbul’a bir ARAP KANTONU MU YAPILIYOR? Sorusu gündeme düştü.

Çünkü bu arazilerin Araplara satılmasının bu projeden önceleri olmasını ‘’HÜLOOO!’’ Diye tepinen sürülere rastlantı diye yutturursunuz ama bilinçli yurtsever aydınlara yutturamazsınız.

Şimdi, İstanbul Kanalı için İstanbul’un asıl sahipleri yağmura, soğuğa, baskıya, engellemelere rağmen itiraz dilekçelerini verme yarışına çıktılar. Öylesine kararlı ve inançlılar ki artık onları baskıyla, gazla copla engelleyemeyeceksiniz.

Yürüme engelli, yaşlı-genç, bilgili, bilinçli her yaşta İstanbullular şehirlerine sahip çıkma kararlılığından umarız muhalefet ders çıkararak öncülük görevini üstlenirler.

Bu insanlar, ellerine tutuşturulan dürümleri yemek için, elli yüz lira katılım harçlığı almak için devşirilmiş yığınlar değiller.

İstanbul’a sahip çıkmaya cesaret eden insanlar; iktidarın polisinden baskı, korkutma hatta cop, biber gazı yemeyi, yerlerde süründürülmeyi göze alacak kadar cesur, kararlıdırlar.

Bu iktidar, her türlü baskıyı kullanacak, hamaset nutukları ile Suriye’de yaptıkları gibi Türk Askerini Libya’da ölüme gönderecekler…

Libya’da Kaddafi’yi linç eden ihvancılar için tek bir evladımızı feda edemeyiz.

Başta CHP, İYİ Parti, HDP, Saadet Partisi artık kapalı salonlarda nutuklarla değil

Sokakta, sandıkta birlik olan halkın önüne düşerek Anayasal görevlerini yerine getirmek zorundalar…

Bu bir Vatan görevidir.

Halk korkmuyor, sizde korkmayacaksınız

Biliyorsunuz ki:

‘’Söz konusu vatansa, gerisi teferruattır!’’

Yıldız AKALIN

 

 

(*1) Erdoğan ve Bahçeli’nin birbirlerine ettikleri hakaretleri Google’dan: ERDOĞAN-BAHÇELİ HAKARETLERİ diye yazarak kendi sesleriyle görebilirsiniz.

Ama lütfen, çocuklarınıza dinletmeyin!

 

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.