SÖZ KONUSU SARAYSA- GERİSİ TEFERRUATTIR!

ABONE OL
11:32 - 23/10/2020 11:32
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Bahçeli ve Erdoğan karşılıklı birbirlerine öylesine hakaretler yaptılar ki, buraya yazmak aldığım terbiyem izin vermez. (Hazmedenler youtube den kendi seslerinden izleyebilirler)

Erdoğan, Bahçeli için; ”Zürriyetsiz!”  Dereken, hızını alamadı; Ağzından salyalar saçıyor!” ”Biz milliyetçiliği ayaklar altına aldık!”, ”Başkanlık Federasyon demektir!”  Diyordu…

Bahçeli; Erdoğan için, ”Erdoğan klinik bir vakadır!” ”Sen alçak ve adisin!” ”Sende namus şeref işportaya düşmüş!” ”Alçaksın ve şerefsizsin!” Hakaretlerini sıraladıktan sonra:

AKP Kanadından bir tweet sonrasında Bahçeli söylediklerini ”yalayıp-yutarak”

Saraya fedai oldu.

Soyadı Soylu; ” Sayın başbakan, sen kim? -Menderes kim? –  ”Erdoğan’ı paçasından tutup indireceğim!” Demişken, köprünün altından hangi sular aktı ki; sarayın tetikçisi oldu.

Bugün Türkiye’de Yasama-Yürütme-Yargı tek bir kişiye bağlanmıştır.

Yasama sadece şekil olarak var.

Ulusal Kurtuluş Savaşını yürüten etkili, denetleyen, en zor şartlarda bile görevini inançla yapan BMM yerine şimdilerde tek adamın ihtiraslarına teslim edilmiş işlevsiz, denetleme yetkisi elinden alınmış, yetkisiz bir konuma düşürülmüştür.

Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nun, 2014 Yılında Danıştay’ın kuruluşu yıldönümünde yaptığı konuşmayı Başbakan Erdoğan; ”Edepsizlik!”  Sayarak, toplantıyı terk etmişti.

Metin Feyzioğlu, bir ara CHP Genel Başkanı olmak istemişti.

CHP Genel Başkanlığı istemi 31 Mart Yerel Yönetim seçimlerinde, hele hukuksuz iptal edilen İstanbul Belediye Başkanlığını sekiz yüz bin oy farkıyla kazanılmasıyla, Feyzioğlu’nun CHP umudu suya düşünce yeni bir arayışa girdi.

Metin Feyzioğlu’nun dedesi Turhan Feyzioğlu’nu çok iyi tanırım.

”Nabza göre şerbet vermeyin! Sözüyle tanınır.

Çocukluğumda CHP’nin en gözde siyasetçisiydi. CHP’nin Kayseri mitinginde bana şiir okutmuştu.

İlk meclise CHP’nin kalesi olan Sivas’tan milletvekili seçilerek girmişti.

İnönü, DP’nin yasamayı etkisiz bırakması, tahkikat komisyonları ile yargı görevini üstlenmesi, İsmet İnönü’yü TBMM’ye girmesini yasaklaması bardağı taşırmıştı.

İnönü, halkı aydınlatmak için özel trenle çıktığı yurt gezisinde Uşak’ta DP militanlarınca taşlanmıştı.

Eskişehir’de, konuşma yapmak isteyince, iktidarın emriyle iş makineleri düdük ve sirenlerini çalarak, İnönü ile halkın arasına yük katarı sokularak İnönü’nün halka konuşması engelleniştir.

Kayseri’de miting yapması yasaklanmış, Kayseri Valisi; DP’nin valisi gibi İsmet Paşa’ya Kayseri’ye gelmemesini bildirme cüretini göstermişti.   (Bugünkü AKP Valileri gibi)

Bünyan, o dönemlerde CHP öndeydi.

İnönü’yü karşılamak için Bünyan’dan hareket eden otobüs köprüde Jandarma tarafından yolu kesilerek Kayseri’de İnönü’yü karşılamaya gidilmesi engellenmek istenmişti.

Halk, otobüsten inerek pantolon paçalarını sıvayarak dereyi geçince Jandarma kumandanı barikatı kaldırarak yolumuzu açtı.

İsmet İnönü’yü engellemek için tren raylar sökülmüştü.

İnönü sırtında pelerin kızgın gezinirken üstü kapalı bir kapta haşlanmış tavuk getirdiler.

Ben çocuk olduğum için ön tarafta idim.

Turhan Feyzioğlu, bir parça et kopardı, saatine baktı. Bir süre sonra, ”Zehirli değil, yiyebilirsiniz paşam!” Dediğinde, halk gözyaşlarına boğulmuştu.

O Turhan Feyzioğlu, CHP’ye İnönü’den sonra Genel Başkan olacağını beklerken, İnönü’nün Ecevit’i tercih etmesi, Ortanın Solu nedeniyle CHP’den ayrılmış, Milliyetçi Cephe hükümetini destekleyerek CHP’nin iktidarına engel olmuştur.

AKP İktidarında, yargının siyasallaştığı, atama bakanların yargı yerine işlem yaptığı dönemin sonunun geldiği görülüştür.

Yolsuzluklar, devlet malının insafsızca soyulması, AKP Genel Başkanının öfkesi, saldırganlığı gerçekle yüzleşmekten çekinmesidir.

İmamoğlu’nu, Mansur Yavaş’ı devre dışı bırakma tehditleri, kaybettikleri maddi çıkardan başka, iktidarlarının sonunu uzatma çırpınışlarıdır.

CHP Genel Başkanının linç edilmek istenirken, Kılıçdaroğlun’u koruyan Emniyet Müdürünün sürgün edilmesi DP Parti iktidarını anımsatmaktadır. Süreç çok tehlikeli bir dönemece girmiştir.

O kadar hakaretlerden, suçlamalardan sonra hamaset nutuklarıyla kimseyi kandıramazsınız…

Derdiniz vatan-millet değil…

Söz konusu Saraysa, gerisi teferruattır!

Düşünmeniz sadece kendinize değil, ülkeye de zarar veriyorsunuz…

 

Yıldız AKALIN

 

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.