SON NEFES

ABONE OL
11:27 - 23/10/2020 11:27
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Son nefes alan insanın yaşamı kesin olarak sona ermiştir. Bu durumda ölen insandan bahsetmiş oluyoruz. Nefes alındığı müddet, hayatta kalma zamanıdır, buna da ömür diyoruz.

Türkiye Suriye’de ölen askerlerine ağlıyor. Almanya Türk Toplumu Hanau kentinde nefrette, ırkçı saldırıda kurban verdiği gençlerine ağlıyor.

Geride kalanlara, derin nefes alıp, rahatlama, olanların gerçek olduğunu kabul etmekten başka bir çare kalmadığına inanmak kalıyor.

Ölenle ölünmez, yaşam devam ediyor. Hayat mücadelesi havasız mümkün değildir. Şişirilmiş mavi balonları elinde tutan, ölen bir askerin çocuğu kimseye vermiyor. Bu balonları babam şişirdi, onun son nefesi, diyerek sahip çıkıyor. Facebook’da böyle bir haber vardı.

Bebekleri, çocukları temiz havada en az günde iki saat dolaştırma tavsiye ediliyor. Aynı şekilde yetişkinlerin de elbette buna ihtiyacı var.

Bilhassa büyük şehirlerde alınan hava artık temiz değil. Hava kirliliği bütün canlılara kötü etki ediyor, hasta ediyor.

Arabaların lastikleri şişirilmezse sürülemez, atmosferde hava olmasa uçak uçamaz. Hele kuşlar, sinekler, arılar uçamaz.

Arılar uçamayınca doğada özümleme olmaz, yani bitkiler çiçek açamaz, meyve veremez.

Doğa, varlıkların birbirleriyle ahenkli bir şekilde verme, alma dayanışma işlemleriyle var olabilir.

Akciğerlere verilen hava ile nefesli sazlar çalınır, şarkı söylenebilir.

Hava kelimesi, Türkçe’ ye Arapçadan girmiştir. Yeryüzünü kaplayan, bütün canlıların solunumuna yarayan renksiz, kokusuz gazdır. Karışımında birçok gaz vardır, ama ilk başta gelen oksijen ve azottur.

Şu anda Avrupa Topluluğu ülkeleri sınırını, yeryüzünde gelecek sığınmacılara karşı kapatmış durumda. Yunanistan sınırında, zaten kirli olan havaya biberli gaz vererek, sığınmacıları yıldırmaya çalışıyor.

Gökyüzünde bir sınır yok, göçmen kuşlar vize almadan yerkürede bir yerden bir yere rahatlıkla uçabiliyorlar. Fakat hava kirliliği onların yollarını zorlaştırdı. Mevsimleri birbirine karıştırdılar. Uçtuğum yerde de iklim aynı derse, yaşadığı yerde kalıyor.

Hava kirliliğine ilk çare ormanları korumak, daha fazla ağaç dikmek. Artık tek cins ağaçtan ziyade karışık olması, yangına karşı bir önlem olarak görülüyor. Orman kirli havayı temizliyor, özümleme yoluyla havayı nefes alacak hale getiriyor. Yazın serin tutuyor, kışın aşırı soğuğa ve donmaya karşı koruyor.

Bilhassa iş saatlerinde yoldan geçen arabalarda tek bir kişi oturuyor. Aile için araba yalnız hafta sonlarında kullanılıyor. Bu nedenle Luxemburg’un başlattığı belediye otobüs ve trenlerin ücretsiz olması halledemez, fakat çok etkili bir önlem olabilir. Diğer ülkelere iyi bir örnek olması şüphesiz beklenti olacaktır.

Hava kirliliğine karşı bireylerin de elbette alacağı tedbirler var. Örneğin enerji kullanımında tutumlu olmak.

Aydınlanma esnasında açılan lâmbayı, kullanılmayınca kapatmak. Aynı şekilde musluk açılınca boşuna akıtmamak.

Her olumlu şey ilk adımla başlar. Damlaya damlaya göl olur, misali küçükten başlanır. Fakat büyük tedbirlerin gelişmiş ülkelerde, endüstri alanında alınması şarttır.

En fazla hava kirliliğine savaşlar sebep olmaktadır. Yetişkinlerin, çocuk ve gençlerin sesini duymaları gerekir. İklim değişikliğine karşı, kirliliğe karşı önlem alacak, karar verecek siyaseti üretecek politikacılardır. O halde doğru kararlar alınmalı, kanunlar uygulanmalıdır.

Ey insanlar, tarlada bahçede ürünleri iyi koru. Havayı kirletme ki, meyveler zehirlenmesin. Yağan yağmur suları temiz olsun. Böylece bitkiler gelişebilsin. Ancak insan sağlığı böyle korunabilir.

Hava almak için havanın ısınmasını beklemeye gerek yok. Kötü hava yoktur, havaya göre doğru giyinmeme vardır.

Kiralık ev ararken hava parası vermek insana oldukça zor gelir.

Bazı toplantılarda enerjisiyle havayı bozanlar vardır. Dernek çalışmalarında görülüyor. Yapıcı eleştiri yerine küçük görme, hor görme, yapılan her işi beğenmeme şeklinde ortaya çıkıyor.

Dostluklarda havayı bozan, negatif enerji verenler dostluğun sonunu getiremezler.

Her şeyin temizi okuyucularıma gelsin.

Hoşça kalın!

İlter Gözkaya-Holzhey

[email protected]

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.