0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Ben; özellikle de çocuklara, tüm silahlarından ve savaşlarından arınmış bir dünya dilerim.

Olur mu? Olabilir mi?

Neden olmasın?

Bu; salt bir ütopya da olsa, ütopyamızın bu olması, silahsız ve savaşsız bir dünyanın ütopyası…

Kulağa bile hoş gelmiyor mu?

Oskar Lafontaine’i tanırsınız.

Almanya’nın yaşayan en güvenilir soyal demokratıdır kendisi, şimdilerde her ne kadar Sol Parti’de siyaset yapıyorsa da kendisinin sol bir sosyal demokrat olduğundan hiç kuşkum yoktur benim.

Sorular da onun, yanıtları da.

Bakın ne soruyor ve nasıl yanıtlıyor sorduğu soruları.

“Cinayeti birlikte işlemek zorunda mıyız?”

Kimin sözü geldi aklınıza?

“Yurt savunması söz konusu değilse; savaş cinayettir.” kimin sözüydü?

Kurtarıcı ve Kurucu’nun. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün sözüdür o.

Biz gelelim Oskar’ın sorusuna verdiği yanıta:

“Evet diyor Hristiyan Başbakan Merkel, çünkü Avrupalı ortaklarımızı düşünmek zorundayız.

Evet diyor partinin Hristiyan genel başkanı Kramp-Karrenbauer, çünkü işyeri konusunu düşünmek zorundayız.

Evet diyor Bavyera’nın Başbakanı Söder, çünkü; bir ayağımızı dünyanın bomba politikası konusunda izlediği politikanın kapı aralığında tutmak zorundayız.

Evet diye sesleniyor, anlaşılır olacağı gibi, Alman silah sanayicileri. Daha da ileri giderek bu konuyu engellemeye kalkanlara karşı yasal haklarını saklı tuttuklarını da söylüyorlar.

Siyaset; Alman Hristiyanların belirlemelerine bırakılırsa Almanya’nın dünyaya karşı sorumluluğunun dışa vurumu da bu olur.”

Sürdüyor sorularını Oskar Lafontaine;

“İncil’in beşinci emri; ‘öldürmeyeceksin’ dir.  Acaba; Merkel ya da Kramp-Karrenbauer İncil’i bir kez olsun okumuşlar mıdır?

Avupa Değerler Ortaklığı (Europaeische Wertegemeinschaft) Alman / Fransız ortak yapımı uçak gemisi için gerekli hammadde savaşına katılmak, İngitere ve Fransa’nın yeniden sömürge gücü olmak için yürüttükleri siyasete ortak olmak zorunda mıdır?

Yalnız Yemen’de on binlerce insan yaşamalarını yitirdi.

İnsanlar ve çocuklar, her gün, açlıktan ve sefaletten ölüyorlar.

Alman Ceza Yasası’nın 27. ve 49. maddeleri cinayete yardıma 3 yıl hapis cezası öngörür.

Bir dünya yargısının kurulması ve bu katillerin, bu haydutların, onlara savaş silahları sağlayan hayasızların yargılanarak hak ettikleri cezaları almaları için daha ne kadar zamana gereksinimimiz var?”

Bu soruların yanıtını da bizden, silahlara ve savaşlara karşı duran barışseverlerden bekliyor Oskar.

Gelelim başlıktaki sorumuza

Silahsız ve savaşsız bir dünya olabilir mi?

Bu soruya olumlu yanıt verebilmek için tek gereksinimimiz var bizim.

O da cesarettir.

Barışseverlerin bu savaş tamtamcılarından daha cesaretli olmaları bir zorunluluktur.

Çünkü; cesaretini kaybedenler her şeylerini kaybederler.

Cesaretle karşı durulduğunda silahsız ve savaşsız bir dünya ütopya olmaktan çıkar.

Gerçek olur.

Yani; güzel kardeşim, silahsız ve savaşsız bir dünya olabilir.

Olmazsa, yapamazsak, dilim de varmıyor söylemeye ama, suçun büyüğü bizdedir.