0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Cumhurbaşkanlığı kadrosuna bir soytarı alınması şart. Zamanı geldi de geçiyor bile. Vazifesi elbette Cumhurbaşkanını eğlendirmek olacaktır. Ama bununla sınırlı kalamaz. Soytarı, Cumhurbaşkanının gittiği her yere gitmeli. 24 saat mesaisi olacak sizin anlayacağınız.

Güç kimde olursa olsun, yandaş veya yalaka bir kesim çevresini saracaktır bu mevkiinin. Kaçınılmaz bir durum. Bu kadar yandaş ve yalakanın bulunduğu bir ortamda, doğruların hepsini göremez yönetenler.

Yalakanın haricinde birde memur kesimi vardır ki zaten işten atılırım korkusu ile karşı çıkamaz veya doğruları söyleyemez.

Düşünün işsizlik artmış, ekonomi iç ve dış etkenlerden bıçak sırtında stres tavan yapmış kısacası. Bu kadar baskı altında Cumhurbaşkanı doğru kararlar alamayabilir. Çıkıp stres atmaya herhangi eğlence merkezine gitse o bile dert olur insana. Gülmese “heykel gibi durdu salon kahkahalarla coşarken “diye bir başlık atılacak. Gülse “koskoca Cumhurbaşkanı, her şeye güldü “denilecek tatbiki yazabilen olursa!

Kısacası eğlencesi ayağına gelecek doğal olarak. Hem gülecek anladığı ölçüde esprilere hem de kimse görmeyecek.

Soytarının ikinci ve en önemli görevi ise, “güldürürken düşündürmek”

Şaka ile gerçekleri doğru ölçüde karıştırıp sunacak yetkiliye.

“Virüs aşısını bulduk, asgari ücretle işe soktuk açlıktan geberdi “deyince, önce gülünecek sonra da asgari ücret ile virüs bile yaşayamıyorsa, üç çocuk yap dediğimiz insanlar nasıl geçinecek diye düşündürecek.

Arabasını hurdaya ayıran bir kişiye, araba tarafından nafaka davası açıldığını anlatacak bir fıkra ile. Cumhurbaşkanımızda, arabadaki ÖTV’yi, benzindeki vergileri filan düşünecek ve bir miktar indirim yapacak.

Eskiden etrafları yalakayla çevrili krallar, doğruyu söyleyebilecek bir insan olsun diye bir soytarıyı mutlaka tutardı. Soytarı becerikli olmalı ve rahatsız edici gerçeği, içine mizah katarak söyleyebilmeliydi.

“Kredi çekmeye bankaya gittim adam eski güreşçiymiş nakavt etti beni, vermedi krediyi” derse Cumhurbaşkanımız hemen güreşçiyi bankacı yapmasının toplumu rahatsız ettiğini anlayacaktır.

Bu sorunları bazen bir fıkra bazen bir şiir ile nazikçe iletir soytarı dediğin insan. Soytarılar, ciddi politik kararlarda bile vatandaşın fikrini iletebilir çok geç olmadan.

Dünyada tarihi incelerseniz, pek çok yöneticinin soytarısı olmuş ve yönetici bu işten ders çıkartmıştır.

Hani bizde bir laf vardır “çocuktan al haberi “. İşte soytarının görevi hem neşelendirmek hem de gerçekleri iletmek olacaktır.

Ortam gerildiğinde yumuşatacaktır. Darbe denemesi olduğunda başkasından duymak yerine soytarı daha iyi bir dille iletebilirdi mesela. İşsizlik yüksek çıkarsa da moraller bozulmazdı.

Yaklaşık %25 genç işsizlik var diyelim memlekette. Soytarı hemen Cumhurbaşkanına iletir “Efendim gençlerin %75şinin iş sorunu kalmadı sayenizde “.

Küt diye söylüyor yetkililer, ortam geriliyor doğal olarak. Hele üstüne birde muhalefet açıklama yaptı mıydı;

“Eyyyy Kılıçdaroğlu “deyip başlıyor Cumhurbaşkanım da.

Dolayısı ile, gerilimi azaltmak ve doğruları iletmek için saraya bir soytarı şart bence. Sarayın soytarısı olsa, belki de kandırılmazdı bizi yönetenler, kim bilir!