REHİN

ABONE OL
11:32 - 23/10/2020 11:32
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Türkiye Cumhuriyeti, tarihinde hiç bu kadar aşağılanmadı.

Türkiye, tarihinde hiçbir yöneticisi, bakanı, başbakanı, cumhurbaşkanı bu kadar aciz duruma düşmedi.

Artık AKP yönetimindeki Türkiye Cumhuriyeti, AKP Genel Başkanı ve ailesinin Bekası için devlet olma durumundan bir Kabile Devleti konumuna düşürülmüştür.

Stratejik Ortağımız ABD’nin Başkanı Trump, Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanına:

‘’Aptal olma, akıllı ol, şeytanlaşma!’’  Aşağılamasına, sessiz kalınması alışılmışın ötesindedir.

AKP’li Cumhurbaşkanı yurt genelinde normal bir eleştiriye bile hakaret ve tehditlerle yanıt verirken, kişileri tutuklattırırken Trump’a, karşı suskun kalmasından edişe duymamak için vatandaşlık duygusundan yoksun olmak demektir.

Ama Trump bununla da kalmayıp, diplomatik nezakete uymayan aşağılamalarını sürdürdü:

‘’Seni birçok badireden kurtardım. Sen de bizim için güzel şeyler yaptın. Rahip Brunson olayında sözümü dinledin!’’ Diye yazdığı aşağılayıcı mektubu AKP’li bakanlar bile sonradan öğrendi.

Bu devlet diplomasisine ters, aşağılayıcı mektuba ses çıkaramayan Erdoğan ve dar çevresi, Trump’ un Mektubu ABD basınına sızdırması üzerine yine başka bir yalanla: ‘’Bu mektubun yanıtını askeri zaferle verdik!’’ Dediler.

 

Halbuki, bu mektubun harekat başlar-başlamaz gönderildiği ortaya çıktı.

Türkiye’de yanaşmaları ve yandaşları avutmak için; ‘’Mektubu çöpe attık!’’ Dediler.

Üstelik, Trump’ın tevetleri yanında her iki partinin senatörleri; ‘Erdoğan’ın aile bireylerinin mal varlığı, Halk Bankası yolsuzluğu, Erdoğan’ın savaş suçlusu sayılması’’ istemleri üzerine Suriye Harekatı aniden sonlandırıldı.

Hemde ‘’yiğitliğin onda dokuzu değil şimdi onda onu kaçmaktır.’’ Demek zorunda kaldılar.

Trump, kendi ülkesinde görevinden azledilme soruşturmaları başlamışken, kendi senatörlerin karşı çıkmasına rağmen Erdoğan’ı ABD’ye çağırdı.

Normal şartlarda bir devlet adamından bu kadar aşağılayıcı ve tehditlere karşı durarak:

Böylesi emir gibi çağrıyı reddederek, nezaket dışı mektubu makamına çağırdığı ABD Büyükelçisine iade eder, Dünya’ya ve ABD’ye karşı;

‘’Benim ve ailemin mal varlığı ile ilgili ne biliyorsanız açıklayın!’’  Restini çekerdi…

Hatta, Türkiye’de bir meclis araştırma komisyonu kurdurarak: ‘’Araştırma sonuna kadar görevlerimden çekiliyorum. Gerçek ortaya çıkarılsın!’’ Tavrını koyardı.

Öyle olmadı.

Erdoğan Trump’a karşı sevgisini öne sürerek sessiz kaldı ve ABD’ye gideceğini duyurdu.

Tüm aklı-selim düşünenler karşı çıkarken, yandaş ve yanaşma medya, Bahçeli’nin sözcülüğüne soyunan, Tanrı Dağlarında uluma talimleri yapan Cemal Enginyurt, halen Cumhur İttifakına resmen alınmayan Perinçek yürekten ‘’Erdoğan’ın Askerleyiz!’’ Korosunu oluşturdular…

Erdoğan, Trump’la telefon konuşmasından sonra ne gibi güvenceler aldı, bilinmiyor.

ABD’de törensiz, Beyaz Saray’da karşılandı.

Sade bir odada, Erdoğan ve eşi, Trump ve eşi önündeki masada Katar Emiri’nin, Erdoğan’a hediye ettiği söylenen lüks uçağın maketi bilerek mi konulmuştu?

Sonra Erdoğan’ın ABD’ye gelmesine karşı çıkan cumhuriyetçi senatörler Erdoğan’ı sorguladılar!

Erdoğan hangi ödünleri verdi? Bilemiyoruz.

Saatlerce süren basın açıklaması hazırlığından sonra Erdoğan, yıkılmış, bitmiş bir görünümündeydi.

Trump, içeride kotarılanları açıklar şekilde kendi basını için: Ben bizim medyaya rica ettim, Erdoğan’ı zorda bırakacak sorular sormayacak.’’ Diyerek Erdoğan’a Türkiye’den gelen basının soru almasını buyurdu. Tam danışıklı -dövüş çizgisinde …

Sonra Tirajı-komik bir oyun oynandı.

Erdoğan Pelikancılar grubundan (Damat Berat yanlısı) tesettürlü gazeteci Hilal Kaplan’a söz verdi.

O konuşurken Trump devreye giriyor; ‘’Gazeteci olduğunuzdan emin misiniz?’’ vurgusuna bu şahıs, utanmak yerine ‘’yağmur yağmış gibi sevindi.

Yine Erdoğan’ı neden sevdiğini anlatmak için Fetöcü tutuklu Serkan Gölge’yi serbest bıraktığı için teşekkür ederken, aslında Türk Yargısının Erdoğan’ın emrinde olduğunu vurguluyordu.

Newyork Times Gazetesine göre Erdoğan ABD’ye gelmeden önce Trump’ın damadı, Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak Aydın Doğan’ın Damadının evinde bir toplantı yapıldığını yazdı.

Yandaş ve yanaşma medya bunu görmezden geldi.

Erdoğan ve çevresi zor durumda. Başka bir ülkede olsaydı bir saat bile iktidarda kalamazdı.

Çok iyi bildiği ‘’en iyi savunma saldırıdır!’’ Yöntemine başvurarak, muhalefete, özellikle de CHP’ye saldıracak.

Artık her türlü zalimliği, yasadışılığı daha da artırarak gerekirse iç savaş bile çıkaracak bir açmazda

Trump’la anlaştı, sıra Putin’de

Asrın Lideri artık hem Rusya’da hem de ABD’de REHİN alınmış durumdadır.

MHP, Perinçek ve parası olan Fetöcüler, şeriatçılar, tarikatlar örtülü ödenekten nemalananlar Erdoğan’ın saflarında Cumhuriyeti yıkma ittifakında ‘’Erdoğan’ın Askerleri’’ olmayı seçecekler.

Laik, çağdaş, bağımsız bir Türkiye’den yana olanlar oyuna gelmezlerse

31 Mart-24 Haziran duruşunda dururlarsa

Putin’e rağmen, Trump’a rağmen

AKP gidici….

Yıldız AKALIN

 

 

 

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.