MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI SIFIRA SIFIR ELDE VAR SIFIR

ABONE OL
11:45 - 23/10/2020 11:45
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

30 Haziran 1968 tarihinde bitirdim Gazi Eğitim Enstitüsü Türkçe Bölümünü.

1 Temmuz 1968 günü ilk adımımı attığım öğretmenlik mesleğini, 1 Şubat 2012 günü, emekli olarak noktaladım.

Ay, gün hesabıyla, 43 yıl 7 ay yapmışım bu işi.

Her ne denli, unumuzu eleyip eleğimizi asmış olsak da, bir kez öğretmensen eğer kardeşlik, terk-i diyar edinceye değin öğretmensin.

Bu iş yakanı bırakmaz.

Eğitimle ilgili değerlendirmeleri okuyoruz ve ben bu alanda ilk sıraları alan ülkeleri kıskanıyorum. Gerçekten, buna inanın, ben; bu ülkeleri kıskanıyorum.

Onları ne denli kıskanıyorsam Türkiye’mizi bu alanda üst sıralara taşıyamayanlara da ondan daha çok kızıyorum.

Çocuklarına yatırım yapmayan ve onlara günün koşullarının gerektirdiği eğitim ve öğrenim olanakları sağlayamayan ülkelerin bir gelecekleri olamaz.

Ülkemizi yönetenler bu işin farkında değiller mi?

Bir merminin hesabını yapan, çocuklarının geleceğinin hesabını yapamayan, yapmayan yönetimlerdedir bunun sorumluluğu.

Bakın; bugün gazetelerde yer alan şu haber başlığına bakın!

„MEB’in milyonlarca liralık yatırım yaptığı imam hatip okulları hedef tutturamıyor “

Ülkenin tüm okullarını imamhatip okullarına dönüştürdüler neredeyse.

Hesapları neydi bu aymazlığa düşerken?

Bunu da mı emir komuta anlayışıyla yaptılar?

Birileri “Tak!”, demiş, bunlar da “Şak!” yapmış olabilirler mi?

İhanetin boyutları bu kadar ölçüsüz olabilir mi?

Millî Eğitim Bakanlığı (MEB); yüz milyonlarca lira yatırım yapmış bu okullara. Ancak; belirlediği hedefi bir türlü yakalayamıyormuş.

Ne olabilir ki bu hedef?

Çocuklarımızın tamamını imam ya da hatip yapmak mı?

Yapay zekânın egemen olduğu, içinde yaşadığımız dünyada böylesine salakça bir hedef belirlenmiş olabilir mi?

Olabilirse eğer; buna ne diyeceğiz?

“Memleket dahilinde iktidara sahip olanlar kendi şahsî menfaatlerini müstevlilerin siyasî emelleriyle tevhîd etmişlerdir.” diyebilir miyiz?

Ya da; “Bu iktidar sahipleri gaflet, dalâlet ve hatta ihanet içindedirler.” mi demeliyiz?

Okulları imamhatip okullarına çevirdiler, öğrencilerin okullara devamını sağlayamıyorlar.

Bu okulların başarı oranı diğer okulların başarı oranının fersah fersah gerisinde kalmış.

Okulların tüm etkinlikleri din içerikli…

Bunun dışında hiçbir etkinliğe, tasarruf tedbiri bahanesiyle, izin verilmiyor.

İşin en gülünç yanı; MEB kendisini her alanda başarılı sayıyor.   

Bu nemenem bir başarı anlayışıdır?

Hani; okullar ve öğrenciler olmasa, belki o zaman bu bakanlığı daha iyi çalıştıracaklar.

Tanrı akıl, fikir dağıtırken bunlar dere kenarında çakıl taşı topluyorlardı sanırım.

Başka türlü insan bu denli akıl ve fikir fukarası olamaz.

Bunlara “kifayetsiz muktedirler” diyenler ne kadar da haklılar…
 
Hasan Arslan
 

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.