LATİFE HANIM

ABONE OL
11:32 - 23/10/2020 11:32
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Yazlığı onarıma hazırlarken, kitap yığılı düzeni ayırt etmek oldukça zor oldu. İpek Çalışlar’ın araştırıp derlediği 2006 yılında yayınlanan kitabın gözümden kaçmış olmasına şaşırdım. Tatil boyunca başucu kitabım oldu.

Çok sayıda kaynakça kitap okunmuş, gazeteler taranmış, zamanın tanıklığını yapan şahsiyetlerle görüşme, oldukça emek verilmiş araştırma özeti, Cumhuriyet tarihi ile ilgilenen herkesin, dernek ve kuruluşların kitaplığında olması gereken bir kitap.

Yazar iki sene boyunca Latife Hanım’la birlikte oluyor. Oldukça olumsuz yaklaşan, kadını yok sayan tarih kitapları. Tarih onun hırçınlıklarından bahsederken, Latife Hanım’dan Mustafa Kemal’in başına gelmiş bir kaza gibi söz ediliyor.

O halde deşmeye, bilmeceyi çözmek zorunluğu var. Bir gazeteci merakıyla işe girişiyor İpek Çalışlar.

Cumhuriyet olmasaydı ben ben olamazdım diyen, Cumhuriyet’e borcu hiç bitmeyen kadınlar, kadınlara erkeklerle aynı hak ve hürriyeti savunan adam gibi adam olan herkesin okuması gereken bu kitap hakkında bir makale yazmak kolay değil elbette.

Latife Hanım bağımsız bir kadın olarak Cumhuriyet’in ilk yıllarında ulaşılan reformlarda rolü bulunduğunu kanıtlayan bilgiler yer alıyor.

Dünya basınında yazılanlar Türkiye’de yazılmamıştı. Mustafa Kemal kalp krizi geçirdiğinde yerine lider olacak isimlerden ilki Latife Hanım’ın adı geçiyordu.

Evli kaldığı iki yılda (1923-25) kadın hak ve hürriyetinde çok gayret etmişti. Kadın erkek birlikte yaşamda ilk sinema ziyareti, ilk defa erkeklerin gittiği lokantaya gidişiyle örnek olmuş, diğer kadınlara cesaret vermişti.

Latife Hanım’ı destekleyen hanımlar Osmanlı İmparatorluğu zamanında tahsil yapmış, sayılı ailerden gelmeydi. Evlendiği için yüksek tahsilini tamamlayamamıştı. Çok iyi İngilizce ve Fransızca biliyordu. Çevirmenliğini yaptığı gibi yurtdışı politikada Mustafa Kemal’in danışmanlığını da yapıyordu.

Rusya ve Avrupa ülkelerine kadın hak ve hürriyetleri hakkında elçilikler aracılığıyla mektuplar yazıyor, aldığı cevaplarla Mustafa Kemal ve arkadaşlarını bilgilendiriyordu.

Milletvekili adaylığı arzusu kabul görmediği halde, seçimde Halide Edip Adıvar’la birlikte çok sayıda oy almıştı.

Bir devlet görevlisi gibi çalışmış, Mustafa Kemal Paşa’nın peçesiz eşi ve kadın hakları savunucusu olarak dünya çapında bir şöhrete kavuşmuştu. Mustafa Kemal eşiyle fikir alışverişinde bulunmaktan mutluluk duymuş ve onu her alanda öne çıkarmaktan hoşlanan bir eş olduğu muhakkak.

Boşanması eski usule göre Mustafa Kemal tarafından gerçekleştirilmiş, ondan sonra sivil medeni kanun İsviçre’den alınarak Türkiye’ye uyarlanmıştır.

Biz birbirimize söz verdik diyerek, yabancı basının söyleyişi tekliflerini reddetmiştir. Ölünceye kadar (1975) özel hayatları hakkında konuşmamıştır.

Her ikisi de bir daha evlenmediğine göre aralarında sevgi ve saygı bağı bozulmuyor. Boşandıktan sonra tam elli yıl susan Latife Hanım tek başına bir tarih kurumu gibi çalışmış, anılarını yazmıştır.

Bu kitabın yazarı ikinci cildini yazmak için Türk Tarih Kurumu’nda saklanan değerli belgelerin açılmasını bekliyor.

Her ayrılıkta olduğu gibi iki tarafta acı çekmiştir. Latife Hanım acısını içine çekmiş, inzivaya çekilmiş. Başka adla makale, mektuplar yazmış ve Avrupa’ya seyahat etmiş.

Mustafa Kemal, Atatürk olma yolunda hızlı yaşamında acısını bilinçli yaşamamış. Evli kalsaydı, ömrü biraz daha uzar, reformlarını pekiştirebilirdi.

Boşanma kültürü hâlâ yerleşmemiştir. Almanya’da 1977 yılına kadar suç prensibi vardı. Eşlerden birisi suçlu olmalıydı. Güçlü taraf genellikle erkek olduğu için kadında kusur bulunurdu. Böylece erkek nafaka ödemekten kurtulurdu.

İslâm ülkesinde kuralların daha katı olduğu düşününce Latife Hanım’ın evlilikleri bitince siyasî kimliğinin yok sayılması, Cumhuriyet’in kuruluşunda emeği, katkılarının unutulmasını anlamak mümkün.

İpek Çalışlar Latife Hanım’ı gölgeleyen perdeyi kaldırarak bir mücadele kadınıyla okuru karşılaştırıyor.

 “Latife Hanım gerçeği bilinmeden Cumhuriyet tarihi yazılamaz”

İpek Çalışlar

Nazım, Mavi Gözlü Dev, şiirinde (1930) kimleri anlatmıştı?

O mavi gözlü bir devdi.

Minnacık bir kadın sevdi.

Kadının hayali minnacık bir evdi…

 Hoşça kalın!

İlter Gözkaya-Holzhey

Kaynakça ve bu kitap mutlaka okunmalı:

İpek Çalışlar, Latife Hanım, Doğan Kitapçılık, İstanbul 2006,

ISBN 975-293-478-1

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.