0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Ahmet Güler ile 30 yılı aşkın tanışırız. Almanya’da İçinde huysuzu, uğursuzu, bozguncusu… Olmayan Sivil Toplum Kuruluşları oluşumu sağlayan, istikrarlı ve ilkeli çalışmalar imza atmış örgütçü bir kardeşimiz.

Telefon ile arayarak “Ali kardeş, yine bize iş düştü.” Dediğinde. Yapacağımız çalışmanın içeriğini konuştuk.

Sesimizi duymuş olacak ki, Berlin’den Remzi Kaplan sesimize ses kattı. Remzi Kaplan iş yaşamında başarısını sosyal yaşamı ile bütünleştiren, birleştirici, paylaşımcı, vatansever kişiliği ile oluşumumuzu “bende varım” diyerek selamladı.

Hollanda’dan Dağıstan Dalkıran: insan ve doğa sevgisi ile yola çıkan dostlara yoldaş olunur.  İzmir için bende varım dedi.

Avrupa ülkeleri ile güçlü bağları olup İzmir’de Yaşayan Mehmet Doğan Avrupalı dostlara gönül kapılarımızı açtık. Ev sahipliği için “bende varım” Dedi.

Yaşadığımız şehir için değil, bu şehirde yaşıyor olmamızdan dolayı bu şehirde yaşayanlar olarak böyle bir oluşumu hayata geçirmeliyiz kararını aldık.

Sabah kalktığımızda bu şehrin doğasına, denizine, parkına, bahçemize bakarak ruhumuzu yeniliyoruz. Bu şehrin yollarında yürüyoruz. Bu şehrin Belediye işçileri, kapımızdan evsel atıklarımızı alıyor, yollarımızı, kaldırımlarımızı temizliyorlar. Bu şehrin toplu taşıması ile yolculuklar ediyoruz.

Bu şehrin bize verdiklerini tüketmek yerine bu şehir ile üretme oluşumunu hayata geçirmek için düştük yola.

İzmir’le bütünleşmek, bilgi, birikim ve yeteneğimizi harmanlayarak İZMİR BİZ, BİZ İZMİR olmalıyız kararlılığı içinde İzmir Büyükşehir Başkan Danışmanı Ruhisu Can Al ve Ahmet Güler Kaptan köşkünde, rast gele diyerek İZMİR İÇİN çıktık yola.

Tayfanın güverteye İzmir Büyük Şehir Bayrağını çektiğinde Ege denizinden esen kara yel İZMİR MARŞI sesi yanında,  zeytin yaprağı portakal, mandalina çiçeği,  nergis kokusu ile Avrupa semalarına taşıdı. Üzüm gözlü Türkiyeliler Avrupa semalarında İzmir siluetini seyrederek İzmir Marşı söylediler.

Tayfalar, yer gök insan oldu. Bu yük ağır batarız. Dediğinde Ahmet Güler, “bu günüler bir parça ekmeği kırka bölecek kadar paylaşımcı, İzmir Büyük Şehir Başkanı’ Tunç Soyer’in yüküne omuz verecek kadar dayanışmacıdır.” Diyerek alkışlar ile çıktık yola.

Almanya’da yaşayan sanatçı Güler Duman “ Tunç Soyer Başkan’ın  güzel sesine ses katmaya bende varım.” Dedi.

Avrupa ülkelerinde yaşayan, İş, sanat, kültür, siyaset, gençlik, kadın, çocuk… İzmir’in dağlarında açan çiçeklere, ağaçlara toprak, su taşımaya, İzmir insanına umut olmaya hazır.

İzmir’in yoksul semtlerinde ağıt seslerini yerine, üstü pak, karnı tok, çocuklar görelim.

İzmir Marşı ile büyüsün diye çocuklar:

Avusturya’dan, Birol Koçak “bende varım.” Dedi.
Fransa’dan, Burak Özkuzucu, “bende varım.” Dedi.
Holanda’dan,  Dağıstan Dalkıran, “bende varım.” Dedi.

Lüksemburg’dan, Yusuf Meynioglu “bende varım.” Dedi.

Austuralya’dan Erol Cengiz, “bende varım.” Dedi.

Azim, kararlılık ve deneyimler ile, İzmir’de yaşayan Avrupalı Türkiyeliler İzmir’de kendi örgütlülüklerini oluşturmalılar.

Avrupa’da yaşayan Türkiyeliler yaşadıkları ülkelerde İzmir Dayanışma örgütlenmesini acilen inşasına başlayarak statü kazandırarak, yasal zemine çekerek, güç birliği oluşumu sağlanmalıdır.

Söylenen söz değil,

Vaat değil,

Yaparız değil,

Yapacağız değil,

Hallederiz değil,

Hemen şimdi:

“Nerede İzmir sever var. Orda İzmir olmalı” şiarı ile icraat ortaya koymalıyız.

Hadi hayırlısı…