HATIRLAMA GÜNÜ

ABONE OL
11:26 - 23/10/2020 11:26
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Tam 75 yıl önce, 8 Mayıs 1945 tarihinde İkinci Paylaşım Savaşı’nda yenen müttefik ülkelerle yenilen Almanya arasında ateşkes, teslim olma sözleşmesi yapıldı.

Savaş 27 milyon Sovyetler Birliğinden olmak üzere 65 milyon insanın hayatına mal olmuştu.

Almanya savaşı kaybettiği halde, Nasyonal sosyalist zorbalığından, insan onurunu hiçe sayan sistemden Alman halkı kurtulmuştu.

Bu nedenle Yeni Nazi hortlamasına izin vermemek adına, bugünü anmanın önemi daha arttı. Anma töreni büyük etkinlikle kutlanması plânlanmıştı. Fakat Korona virüs yayılmayı önleme amacıyla, arzu edildiği şekilde uygulanmadı.

Hatırlama günü Berlin’de ilk defa tatil oldu. Diğer eyaletler de örnek alabileceklerdi. Neue Wache anıtı, savaşta ve diktatörlüklerde hayatını kaybedenler için dikilmişti. Federal Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier çelenk koyup, konuşurken video ile internetten yayınlanınca, televizyonda İsrail’e kadar birçok ülke canlı olarak yayını takip etti.

Kutlanacak bir sebep yoktu. Utanç verici, kara tarih kuşaklar arasında uzun bir süre konuşulamadı, tabu yapılmıştı. Irkçı zihniyetini yeniden hortlatmak isteyenler, artık bugün anılmasın, hatırlanmasın, diyor.

Her insan onuru eşit muameleyi hak eder, Alman Devleti her vatandaşın onurunu korumak zorundadır, diyen anayasaya uyulmasını zorunlu kılan sosyal demokrasi taraftarları anma günü yapılmalıdır, tezini savunuyor.

Nazi Almanya’sı, Hitler Almanya’sı kavramları kullanırken, taraftarlar aza indirgeniyor. Tarihi belgesel filmlere bakınca milyonların Hitler’i ve partisini nasıl alkışladığı görülüyor. Antlaşma ve savaş sonrası Federal Almanya’nın o güne gelmesi anılıp, hatırlanmalı. Okullarda etraflıca okutulmalıdır.

Fakat Politika bilim insanları o güne kadar nasıl gelindiği iyi anlaşılmalı, araştırmalı ki, tekrar edilemesin, ders çıkarılsın tezini savunuyor.

Nazi diktatörü Adolf Hitler seçimle idareyi ele almıştı. Birinci Paylaşım Savaşı sonunda Almanya’ya Müttefik Devletler aşağılayıcı, ağır cezalar vermeseydi, Hitler’in partisi seçimi kazanamazdı.

Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları Kurtuluş Savaşı’nı yapmasaydı, akıbeti Almanya gibi olacaktı.

1933 yılından itibaren altı yıl içinde tek parti devleti kurmayı başarmıştı. Basın ve medyayı önce ele geçirince, halkın beynini istediği gibi yıkamayı, ilk ilke olarak uyguladı. Tüm devlet güçlerini üstünde topladı.

Muhalifler tutuklandı veya yurtdışına gitme zorunda bırakıldı. Alman bilim insanları Türkiye Cumhuriyet’ini kuruluşunda çok yardım ettiler.

Devlet dairelerine, yönetici görevlerine gelme, yükselmek için önce parti üyesi olmak gerekiyordu.

Musevi inancında olanlara önce psikolojik ve sosyal yasaklar uygulandı. Mal varlıklarına el kondu. Toplama kamplarında öldürme fabrikaları inşa edildi. Alman arı kanından olanlara çok iş yeri açılmış oldu.

Alman arı kanı olanlara iş yerleri açıldı, yollar fabrikalar inşa edildi. Savaşa hazırlık amaçlı araç ve gereç yapımına diğer ülkelerden de işçi getirildi.

1 Eylül 1939 yılında Polonya işgali ile başlayan savaşın bittiği 1945 yılına kadar, işgal edilen ülkelerden getirilen işçiler zor şartlar altında zorla çalıştırıldı.

Sınıflardan Musevi öğrenciler teker teker toplanırken, komşular yok olurken, Alman halkı susmuştu. Kimi korkudan, kimi doğru bulduğundan, ama çoğu ekmek parası kazanmak, kendi çıkarını düşündüğünden karşı çıkmamıştı.

 

Naziler komünistleri tutuklarken sustum,

çünkü komünist değildim.

Sendikacıları tutuklarken sustum,

çünkü sendikacı değildim.

Yahudileri toplarken de sustum,

zira Yahudi değildim.

Beni götürdüklerinde isyan edecek kimse kalmamıştı.

                                               Martin Niemöller

 

Milyonlarca insanı Hitler tek başına öldürmedi, mal varlıklarını elde edenlerin menfaati ön plândaydı.

Avrupa savaş esnasında cayır cayır yanarken, insanlar ölürken, veya evsiz barksız yollara düştüğü beş yıl süresinde İsmet İnönü Hükümeti doğru politikasıyla Türkiye’yi savaştan korumuştu.

Bugün Federal Almanya Cumhurbaşkanı, Başbakanı, Sosyal Demokrasi taraftarı partiler ülkeyi ırkçılığa karşı koyuyor. Bir daha tarihin tekrarlanmaması için çok çaba sarf ediyorlar.

Her fırsatta çoğunluk ırkçı, ayrımcı göçmen kökenlilere ve sığınmacıları politikada kötüye alet eden Almanya için Alternatif Partisine (AfD) karşı direnmeye devam ediyorlar.

Özgürlük ve Demokrasi’yi koruma bütün vatandaşların daimi kalıcı görevidir.

Hoşça kalın!

İlter Gözkaya-Holzhey

eMail: [email protected]

 

 

    

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.