HANGİ MİLLİ BİRLİK?

ABONE OL
11:32 - 23/10/2020 11:32
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

CİA Ankara Büro Şefi Paul Henze2007 yılında Beyaz Saray’a sunduğu raporda:

‘’Ülkeyi kuranlar denetim mekanizmasın çok sıkı tutmuşlar. Hükümeti ikna ettiğinizde MECLİS, meclisi ikna ettiğinizde ORDU, Orduyu ikna ettiğinizde YARGI karşımıza çıkıyor.’’

 ’ EĞER ABD ÇIKARI İÇİN TÜRKİYE’DE BİR FEDERE DEVLET KURULMAK İSTENİYORSA MUTLAKA VE ÖNCELİKLE YARGI, ORDU, MECLİS VE HÜKÜMETİ TEK ELDE TOPLAYAN BAŞKANLIK SİSTEMİNE GEÇİLMELİDİR!’’

 Bu planın uygulanması için ABD, Başkanlık sistemini Abdullah Gül ile değil-daha kolay ikna edilen- Recep Tayyip Erdoğan’la yürütme kararı aldı. Abdullah Gül Erdoğan tarafından saf dışı bırakıldı.

BOP Projesi ile Saddam’ın asılması, Kaddafi’nin linç edilmesi ilk denemeydi.

Emperyalizm, kuruluşundan beri nüfus çoğunluğu Müslüman olan ama, Laik, Demokrat, Sosyal bir Hukuk Devleti hedefini seçen Türkiye Cumhuriyeti’ni diğer mazlum ülkelere örnek olduğu için tehlikeli bir ülke olarak görmüştür.

Atatürk’ten sonra bu çizgisi küçük sapmalara rağmen özünü korumuştur.

DP iktidarınca içi boşaltılma çalışmaları AP ile sürdürülmüş, darbelerin desteğindeki ANAP’la epey mesafe almasına rağmen özünü korumuştur.

Uzun bir hazırlık ve kadro çalışmalarıyla Beyaz Saray’da görücüye çıkarılan Erdoğan’ın aranan siyasetçi olarak desteklenmesi Beyaz Sarayda onaylanmıştır.

Rastlantıya bakın ki, CHP lideri Deniz Baykal’ın da Beyaz Sarayda huzura alınması, Erdoğan’a ‘’çizgiden çıkarsan önlemimiz hazır.’’  Gerçekliği Baykal’ın Erdoğan’a destekleri ile doğrulanmıştı.

 AKP, Türkiye’de siyasetin tükendiği, içte-dışta ilişkilerin sarsıldığı bir dönemde kurulmadı.

Aksine, dünyada yaşanan ekonomik krizden, yıkıcı bir deprem afetinden çıkmış Türkiye’nin, tam düzlüğe çıkacağı döneme rastlaması, hükümet ortağı Bahçeli’nin ihaneti ile işleme konulmuştur.

Emperyalizmin tek kutuplu dünyada önündeki engelleri kaldırmak, Büyük Ortadoğu Projesinin (BOP) yaşama geçirilmesi için CİA, Beyaz Saray kontrolünde kurulduğu ABD Kriptolarında da vurgulanmıştır.

Ama, bütün bu katkılar yeterli değildi.

Diğer işbirlikçilerin de devreye sokulması planlanmıştı.

BOP Projesini ve AKP’yi destekleyen işbirlikçiler de bulundu:

Erbakan’dan gerekli desteği bulamayan Millî Görüşçüler, merkez sağda bir post bulamayacağını kavrayan DYP ve ANAP kökenli siyasetçiler, Laik Cumhuriyetle sorunu olan liberaller, ayrılıkçı-şeriatçı Kürtçüler, Solda ve Sosyal Demokrat çizgide kişisel kariyere ulaşamayan politikacılar, dinci tarikatçılar…

AKP, ABD’ye ilk borç ödemesini IRAK İŞGALİ için tezkereyle yapmak istedi.

CHP ve özellikle de AKP içindeki Millî Görüşçülerin ret oylarıyla başarılamadı.

TSK, Yargı, Medya, Demokratik Kitle örgüt yöneticileri Silivri’de tutsak edilerek başkanlık sistemine karşı engeller kaldırılmıştı.

PKK ile başlatılan süreçte de Erdoğan, ‘’Milli Birlik Çağrısı’’ yaparak çadır mahkemelerinde PKK’lı teröristleri akladılar.

PYD Başkanı Salim Müslim Ankara’da kırmızı halı ile karşılanmıştı.

Barzani Ankara’da Kürdistan Devlet Başkanı olarak askeri törenle karşılandı, göndere Türk Bayrağı yanında Kürdistan Bayrağı çekilmişti.

AKP, FETÖ çatışması sadece bir iktidar kavgasıydı.

Belgeli, ayakkabı kutularındaki dövizler, bakanlar ve çocuklarının para kasaları, para sayma makinaları, Erdoğan ve Bilal Erdoğan arasında geçen telefon konuşmaları ört-bas edilmişti.

15 Temmuz Kontrollü darbe sonrası, MHP desteğiyle 20 Temmuz da AKP darbesi ile yargı-meclis-yürütme tek kişinin sorgulanamaz yetkisine devredilirken Erdoğan her girdiği çözümsüzlük çaresizliğini:

‘’Milli Birlik içinde tavır koyma!’’ Çağrısı yapmıştı. (Paul Henze’nin önerisinin ilk ayağı)

Suriye ile kardeş ülke, Esad ile Kardeş Esad, birdenbire baş düşman olasının nedeni bilinmiyor.

‘’Suriye’de demokrasi yok.’’ Bahanesine karşı: ‘’Hangi Arap ülkesinde demokrasi var?’’ Hele, tek adam yönetimindeki Türkiye’de ‘’demokrasi var mı?’’ Sorusuna yanıt verilebilir mi? (Kişisel bir şey mi?)

‘’Teröristlerle pazarlık yapılmaz!’’  Uyarısına ‘’Analar ağlasın mı?’’ Demagojisi ile yanıt veriyorlardı.

Bedelli askerlikle kendi çocuklarını askerlikten kurtararak kendi çocuklarının analarını ağlamaktan kurtardılar.

Parası olmayanların çocuklarının cenaze evlerine bayraklar asarak anaların ağlamasına mendil olsun diye bayraklar asılırken, hamaset nutuklarıyla anaların çığlıklarını bastırmaya çalışıyorlar.

Yandaş, satılmış, korkak medyada ‘’Yine Milli Birlik Çağrıları’’ ile beyin yıkamaya çalışıyor…

Dürüst diplomatlar, Atatürkçü askerler soruyor ‘’Hangi Milli Birlik, kim için?’’ Diye soruyorlar…

Ekonomi çökme noktasında…

Para sadece sarayın itibarına, Diyanet İşleri Başkanlığının İhvan eksenli şeriat çalışmalarına var.

Sarayın tüm yanlı, saldırgan, baskıcı çabasına rağmen vatandaş AKP’yi sandıkta yok edeceğini göstermişken, AKP ve Saray, Trump’la aynı korkularla çılgınca bir arayış peşindeler.

Trump, hakaret ediyor, emirler yağdırıyor, Erdoğan susuyor.

Avrupa’ya tek silah olarak Türkiye’ye depoladığı Suriyelileri ‘’salarım ha!’’ içi boş tehditle yanıt veriyor.

Hani bir söz vardır

Sözüm meclisten dışarı

Eceli gelen……

 YILDIZ AKALIN

 

 

 

 

 

 

 

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.