FETRET DEVRİ

ABONE OL
11:32 - 23/10/2020 11:32
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

2000’li yıllarda Muhalefet, ekonomik krizi ABD’den getirilmiş kapitalizmin sömürüsünü planlayan Dünya Bankasının elemanı Kemal Derviş ile krizi çözdürme yanılgısına düşmüştü.

Halbuki o çevreler, doksanlı yıllardan beri kendilerine tam biat edecek Erdoğan’ın yetiştiriyorlardı.

Nitekim Kemal Derviş, ilk hamle olarak DSP’yi bölerek Bahçeli’nin katkısıyla Ecevit’i bertaraf etmişti.

AKP lideri Erdoğan gerçekten Millî Görüş Gömleğini çıkararak ABD hizmetinde Müslümanların katledilmesini seçerken ülkesine ihanet etmeyen arkadaşlarını saf dışı etmişti.

Muhalefet, kendi içinde koltuk çatışmasında birbiriyle boğuşurken AKP ve ABD ve AB’nin sömürgeci siyasetçilerinin desteğiyle TSK, medya, yargı, sendikalar, bilim adamları, aydınlar saf dışı edilmişti.

Türk Dil Kurumu hem de Osmanlıca sözlükleri, Fetret Devrini: şöyle açıklıyor:

1.İki Peygamber arasındaki peygambersiz geçen süre.

2. Hükümet gücünün gevşediği bir yerde düzenin yeniden kurulmasına kadar, geçen süre.

Devri AKP, daha doğrusu Devri Recep Tayyip Erdoğan döneminin son on yılına yakın döneminin tarifine de uymaktadır.

Erdoğan’a peygamberlik yakıştırmaları, ona dokunmanın ibadet sayılacağı payeleri verilmişti.

Erdoğan’a şükür namazı fetvası bile verilmişti.

Erdoğan bu yakıştırmaların hiçbirine itiraz etmedi.

Erdoğan’ın önderliğinde İhvancı Müslüman BiraderlerDevleti planı, Mısır’da, Irak’ta ve Sudan’daki çöküşle hayali bile kalmadı.

Ama Erdoğan ve ekibinde umut tükenmez.

Ayrıca sömürgeci kişiliklerin iktidarda olduğu Batı bile (ABD ve AB) Erdoğan’ın yerine gelecek ittifakı gördükçe amaçlarına en uygun ortağın Erdoğan Liderliğindeki AKP’yi yeğlemektedir.

Almanya’da ARD Televizyonunun durup dururken Atatürk-Hitler senaryosu iş olsun diye servis edilmedi.

Geçmişte başta destek vererek iktidara getirdiği Hitler’e, Dünya Savaşı açmalarını sadece o dönemin Türkiye’si farkına varmış ve yansız kalmıştı.

Demokrasiyi tam kavratmadan ve devrimlerini tamamlamadan çok partili sisteme taşıyınca bu güne kadar yansız kalmanın bedelini ödemişti.

Sovyetler Birliğinin bile Hitlerle anlaşarak Polonya’yı bölüştükleri gerçeği bile unutulmuştu.

Geçmişten ders alarak Perinçek’in, bir ABD projesine biat etmesine şaşmamak gerekir.

Bahçeli’ye bile öğrettiği Rabia selamı ile yandaşlarına da umut dağıtmaya devam kararı aldı.

Suriye’deki IŞİD artıklarından oluşan Çeçen-El Nursakarışımı teröristler Türkiye’de eğitilmişti.

Suriye Krizinde, Türkiye’de altı milyon Suriyeliden seçilecek beş yüz binlik askerle, TSK’dan atılmış şeriatçı subaylarla, oluşturulacak yeni bir AKP devletinin Milli Ordusuyla (!) Ortadoğu’nun en güçlü silahlı kuvvetleriyle hiçbir batılı devlet savaşı göze alamaz diye düşünmüştü.

Başkalarının desteğiyle ulaşamayacağı makama ulaşan her sıradan kişiler gibi Erdoğan’da, her basamağı kendi kudreti ve becerisi ile çıktığı yanılgısına düşerek, sınırsız kibre hırsa kapıldı.

Ülke birikimlerini satarak, yetmeyince borçlanarak saraylarla, sayısız lüks uçaklarla, arabalarla köşklerle itibar kazanacağı yanılgısına sarıldı. Halkı bir ümmet yığını olarak görüyordu.

ABD’ye, Batıya posta koyma yanılgısına düşünce, FETÖ ile düştüğü hesaplaşma yanılgısına düşmüştü.

Halbuki, FETÖ’de kendisi gibi görevlendirilmiş bir garip ademdi.

-Son aylarda Erdoğan’ın önce ABD’ye, Trump’ un temsilcileriyle değil, kendisiyle görüşeceği restini çekmişken adamlar gelince baş köşede başkan ayarında ağırlamasını.

-Suriye’nin fethine çıkmışken Trump’ tan gelen aşağılayıcı malum mektuba aldırmayınca, kendinin ve ailesinin mal varlığının soruşturulması gündeme getirilmesiyle hazır ola geçmesini.

-NATO zirvesinde Erdoğan; ‘’NATO YPG’yi terör örgütü saymazsa Baltık ve Polonya planlarını Veto ederiz!’’ Diye rest çekmesine rağmen YPG’yi bile gündeme getirmeden olumlu oy vermesini.

Üstelik Trump’la Erdoğan’ın her karşılaşmasında ‘’Aile boyu servet tehdidi’’ ile birdenbire Nato hayranı oluvermesini.

Kabul etmeyerek Tüm Türkiye; ‘’Ne biliyorsanız ortaya koyun!’’ Restini koyamadı…

17 yıllık AKP iktidarının son dönemine girdiği 2019’un sonlarında Türkiye kuruluşundan beri ilk kez bir FETRET DEVRİ sürecine girmiştir.

Artık tüm yurtseverler, aydınlar, Kemalistler; ideolojik ayrılıkları büyütmeden, Türkiye’yi demokraside, eşitlikte, bölüşmede, dürüstlükte, umutsuzlukta düştüğü onur kırıcı  onur  kırıcı düzeyden çıkarmak için birlik olmak zorundadır.

31 Mart-24 Haziran 2019 da yerelde başardınız.

Birlikte genelde de başaracaksınız…

Yıldız AKALIN

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.