ERDOĞAN HİKAYESİ

ABONE OL
11:26 - 23/10/2020 11:26
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Erdoğan, ‘’Amacıma ulaşmak için Papaz elbisesi bile giyerim!’’ Dedi ve giydi…

Amerikan Yahudi Kongresinden, ‘’Yahudi Cesaret Ödülünü’’ aldı, geri vermedi…

Amacına ulaşmak için çocukluk arkadaşı, karanlık işler yapan Kudret’le meyhanelerde hatta hiç aklın almayacağı yerlerde seçim propagandası bile yaptı…

Kaddafi’den ödül aldı, NATO’nun saldırısına önce karşı çıktı, sonra destek verdi, Kaddafi linç edildi

Emperyalizm, sömürü düzenine karşı çıkan ülkelerin yurtseverlerini, demokratlarını, etkisizleştirmek için, her zaman o ülkelere doğrudan saldırmaz.

Henry Kissinger: “Biz Amerika olarak içimizdeki vatan hainlerini hemen öldürürüz. Dünyanın birçok memleketinde vatan hainlerini ise kahraman yapar, ülkelerinde önemli yerlere getiririz.’’ Demişti.

ABD, Türkiye Cumhuriyeti’ni dönüştürme amacına liberal, sağcılarla ve askeri darbelerle tam olarak gerçekleştiremeyeceğini anlayınca ‘’6.Filoyu Kıble’’ olarak benimsemiş Siyasal İslamcılara yöneldi.

Belediye Başkanı olduğunda CİA ve ABD tarafından keşfedilen Recep Tayyip Erdoğan, ilk önce lideri Erbakan’a sırt çevirip ‘’Milli Görüş gömleğini çıkardım!’’ Diyerek yüzünü Beyaz Saray’a çevirdi…

Erdoğan’ın görevi Laik Türkiye Cumhuriyeti’ni, Siyasal İslam’ın İhvancı, uydurulmuş İslam Cumhuriyetine dönüştürmek, Atatürk’ü unutturmaktı.

Desteği sadece ABD’den almıyordu.

Schröder’in Şansölye olduğu Alman hükümetinden de alıyordu.

Schröder AKP kongresine Hamas Lideri Abbas ve dönemin Irak Kürt Bölgesi Başkanı Barzani ile katılmıştı. Bazan Erdoğan’ın yatılı konuğu oluyordu.

Barzani konuşmak için kürsüye geldiğinde AKP Delegeleri; ’Türkiye seninle gurur duyuyor!’’ sloganlarıyla alkışlamışlardı.

Erdoğan, Schröder’in desteğini unutmadı, başbakanlıktan ayrıldıktan sonra Rusya gaz şirketi Gasprom da pazarlamacı oldu ve ilk anlaşmayı Türkiye ile yaptı. Gazın fiyatı Almanya’ya 110 dolar, Türkiye’ye 280 dolar…

İmam Hatip Okulundan, Kuran ve Arapçadan zayıf notları nedeniyle belge ile uzaklaştırılacakken, kurulun merhametiyle imam olması için sınıf geçirilmesi ile imam olamadı ama politikacı oldu.

Hata yaptığında, babası tarafından ayağından asılan, korkudan babasının ayakkabılarını öpen kişi, ABD için ideal biriydi.

Çizgiden çıktığında nasıl tekrar çizgiye getirileceğini biliyorlardı.

Suriye’de ABD çıkarlarına aykırı davranmaya kalktığında Trump’ın bir ülke cumhurbaşkanına karşı yakışmayan bir küstahlıkla:

‘’Aptal olma, akıllı ol, seni perişan ederim!’’ Aşağılamasına herkes, burnundan kıl aldırmayan Erdoğan’ın Bahçeliye ettiği hakaretlerin mislini Trump’a yapacağını boşuna beklediler…

Rahip Brunson ve gazeteci Deniz Yücel için; ‘’bu can bedende kaldıkça onlar hapisten çıkamaz’’ demesinin üzerinden bir hafta geçmeden, Yücel Almanya’ya, Rahip Brunson ABD’ye uçtular.

Yargılamadan önce ABD’den ve Almanya’dan gelen uçakların gelişinden önce, kararın yargıya daha önce emredildiğini açıklayan Trump oldu.

Erdoğan’ın, devleti ele geçirmesinde en önemli desteği veren kişi ne Erbakan ne Fesli Kadir ne de İsmail Kahraman değil, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal olmuştu.

Tüm itirazlara rağmen Baykal, gizlice görüştüğü Erdoğan için ‘’iki ay bile dayanamaz!’’ Öngörüsüne rağmen CHP’nin katkısıyla muhtar bile olamayacakken, Anayasa değişikliği ile Başbakanlık koltuğuna oturtuldu.

Erdoğan-Fetö ikilisi, bu katkıyı yapan Baykal’ı bir kasetle siyasi hayatını bitirerek teşekkür ettiler!

Erdoğan’ın-Gülen’le, Gülen’in-Erdoğan’la ortaklıkları bilerek, isteyerek ortak bir düşmana karşı, ‘’Düşmanımın düşmanı dostumdur!’’ Kuralı ve ABD’nin isteğiyle gerçekleştirilmişti.

Erdoğan-Gülen ortaklığını, AKP Medya ve Tanıtım Başkan Yardımcısı Emre Cemil AYVALI:

‘’Bir tarafta darbeci Kemalist gelenek vardı, bir tarafta FETÖ vardı. Bunları birbirine kırdırmak suretiyle yol almak mecburiyetinde kaldık. Mesele budur. Bunu ancak Recep Tayyip Erdoğan gibi bir lider yapabilirdi.” İtirafını canlı bir TV Kanalında yapmıştı.

Bu itiraf Erdoğan’ın kandırılmadığını, aslında AKP seçmenini ve kamuoyunu kandırdığının da kanıtıydı.

Fetullah Gülen, ‘’bütün işi yapan ben, makamda yükselen, servete konan kendi ve ailesi’’ diyerek Erbakan’ı bile satan Erdoğan’ın günü gelince kendisini de satacağını düşünerek onu yakacak suç belgelerini toplamaya başladı.

ABD, İsrail’le dalaşan, Rusya ve İran ile flört eden Reza Zarrab, Yasin el Kadı-ilişkilerinden dolayı Erdoğan’a iyi bir ders vermek istiyordu.

17-25 Aralık’ta Türkiye ve dünya yolsuzluk ve rüşvet skandalı ile uyandı…

Erdoğan-Fetullah Gülen savaşı başlıyordu….

Yıldız AKALIN

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.