DEVLET BÖYLE BATIRILIR

ABONE OL
11:27 - 23/10/2020 11:27
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

AKP, ABD’nin CIA’nın tüm desteğine rağmen, üstelikte halk iradesi ile değil, merkez sağın tükenmişliği, solun bölünmüşlüğü sayesinde topu topu yüzde otuz beşle   iktidara geldi.

Tıpkı Erdoğan’ın İstanbul Belediye Başkanlığını yüzde yirmi dört buçuk oyla iktidara geldiği gibi.

Aslında muhtar bile olamayacak kapasite ve konumdayken, Baykal’ın ABD’den aldığı işaretle akıl dışı desteğiyle oldu.

Dönemin Baykal’a bağlı CHP yönetiminin sorumluluğu yadsınamaz.

Baykal’ın hırs ve kaprisi Ecevit’i partiden, Erdal İnönü’yü siyasetten koparmıştı

Erdoğan AKP’nin başına geçince partiyi kuranlar partiden uzaklaştırdılar.

Parti ve devlet kadroları Erdoğan’ın isteğiyle GÜLENCİLERLE dolduruldu. Özellikle Gülenle ortak olunması Erdoğan’ın zorunluluğundan değil bilerek, isteyerek olmuştur.

Tüm kumpaslardan bilgisi ve katkısı vardır.

Devletin Kozmik Odası’nın deşifre edilmesi, TSK’nın, askerleri askeri yargıçlar ve savcılarla değil, kadrolaştırılıp, sözde FETÖ elamanları olan savcı ve hakimlerce yapılması gerekiyordu.

Gece yarısı FETÖ kadrosunda olan Bekir Bozdağ, Mustafa Elitaş, Mehmet Aydın tarafından verilen korsan önergeyle Askeri yargıç ve savcıların askerleri yargılaması yerine sivil mahkemelerce yapılması kabul edilmesi karşı devrimin ilk zaferi olarak tarihe geçti.

Yasa dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla yürürlüğe girdi.

Yargıya, TSK’ya darbe Erdoğan tarafından yönetildi, onun bilgisi ve isteği ile yapıldı.

MİT Müsteşarına uygulanmak istenen tutuklamaya engel olan Erdoğan, İlker Başbuğ’un tutukluluğuna isteseydi engel olabilirdi. Olmadı.

Erdoğan hiçbir zaman kandırılmadı, hep kandırdı.

Özgür Özel, Soma Maden ocağı için meclise bir önerge vermişti.

Güvenlik önlemleri alınmadığını, büyük bir felaketin yaşanacağını belgelerle kanıtladı.

Ama önerge AKP oylarıyla reddedildi!

İki ay sonra Soma’da felaket yaşandı, üç yüz bir maden işçisi feci şekilde can verdi.

Önergeyi reddettiren Erdoğan Soma’ya gittiğinde kendisini protesto eden genç bir çocuğu ‘’İsrail Dölü!’’ Diye boğazına sarılmış, başka bir işçi çocuğunu müsteşarı tekmelemişti.

CHP İstanbul Milletvekili Ali Özcan, Elağız’da deprem riskinin tespit edilmesi için verdiği araştırma önergesi AKP ve MHP oylarıyla reddedildi.

Elağız depreminde kırk bir yurttaşımız Bahçeli-Erdoğan ikilisinin engelleri yüzünden hayatını kaybetti.

Binlerce yaralı ve kış soğuğunda devletten yardım beklerken vaaz dinlediler.

Erdoğan: ‘’Depremi engelleyemeyiz. Allah’ın takdiridir. Sabredin!’’ Buyurdu.

Yaptıkları Buda’ya tapan Japonlarda sekizlik depremlerde can kaybının olmaması, binaların yıkılmaması Komünist Küba’da bile can kaybının olmaması Müslüman olmadıkları için mi? Sorunu haklı çıkarmıyor mu?

Devletin Valisi, bakanlara; ‘’Kamuoyunda algı çok iyi!’’ Derken nerdeyse masaya çıkıp göbek atacaktı.

İşte devlet bu kafalara teslim edilmiş durumda.

AKP’nin profesörü: ‘’Dokuz on yaşındaki kızlarla şehvet açlığına izin verilmediği için Allah bu depremleri veriyor!’’  Fetvasını veriverdi.

Üniversiteler bu sapkınlarla yeni nesil yetiştiriyorlar; (Kindar-Dindar Nesil!)

Yandaş belediye başkanları, milletvekilleri, bakanları Erdoğan’ı: ‘’Peygamberlik, ermişlik, mehdilik hatta Allah’ın bütün vasıflarını taşıyan bir ilah’’ İlan etmelerine hiç karşı çıktığını duydunuz mu?

Tavırları, muhalefet liderlerini aşağılaması, yaptıkları bu yakıştırılanları kabul ettiği içindir.

Yeni bir dinin Şeyhülislamı görevindeki Diyanet işleri Başkanı, İslam’ı İhvana çoktan teslim etti.

Deprem vergilerini soran muhalefete ağır hakaretlerle ‘’size hesap mı vereceğim?’’ Demez mi?

Sanki bu paraları Potamya’dan getirdi.

Erdoğan haklı,

Onun hesabını verse yarın Diplomasını sorarlar.

Sonra sıra Erdoğan ailesinin servetine gelecek.

Erdoğan: ‘’Şu parmağımdaki yüzükten başka servetim olursa biliniz ki Erdoğan çalmıştır!’’

Gün geçmiyor ki ülkenin afetlerle karşılaştığında imdadımıza koşacak KIZILAYIN yolsuzlukları ülkenin yüzünü kızartıyor. Başkan, yardımcılığına oğlunu getiriyor.

Maaşları dudak uçuklarken utanmadan afet yardımlarını dinci vakıflara, Erdoğan’ın yakınlarına, yandaşlara aktarıldığı ortaya çıkmaya başladı.

2005’ten 2010’a Kızılay Başkanlığı yapan eski başkan ‘’utanıyorum, Kızılay hiç bu kadar soyulmadı. Derken üzüntüden ağlayacak durumdaydı.

Torunlar Şirketi Başkent Gaz’ın vergi kaçırmak için Kızılay’a bağış gibi yatırdığı sekiz milyon Doların ENSAR Vakfına verildiği bu paranın ABD’de TÜRKEN vakfına aktarıldığı ortaya çıktı.

Yurt adıyla satın alınan bina, Bilal Erdoğan’ın TÜRKEN vakfına ait olduğu, yönetim kurulunda Erdoğan’ın kızı, eniştesi, kardeşi olduğu ortaya çıktı.

Amaçları, Laik, Demokrat bir Hukuk Devleti Türkiye Cumhuriyeti Devleti böyle yolsuzluklarla, yargıyı, dini, yürütmeyi, eğitimi TSK’yı siyasallaşarak çökertmektir.

Hele seçimlerde kaybedeceğini anladığı için her türlü komployu, kumpası yapacağı artık belli olmuştur.

Ama yanılmaktadırlar.

Artık iktidarlarının ve ihvan ucubesinin sonu gelmiştir.

Mehmet Akif, bu günlerle çok benzeşen Abdülhamit`i şöyle hicvetmişti:

Şarka bakmaz, garbı bilmez

Edepten yok payesi.

Bir kızarmaz yüz

Bir yaşarmaz göz

Bütün sermayesi!

 YILDIZ AKALIN

 

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.