BİZİM ATATÜRKÜMÜZ VE AYDINLIK TÜRKİYEMİZ VAR…

ABONE OL
11:32 - 23/10/2020 11:32
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Günlerdi hastayım.
Tam üç kutu antibiyotik tükettim.
Doktor, “Tamam, bu kadar yeter!” dedi, bıraktım.
Değişi vitaminlerim var şimdi de, renk renk.
Bir öksürük ki başlayınca sanki ciğerlerim ağzıma gelecek.
Ancak duramam.
Ne yatağı, ne dinlenmesi!
Dinlenmek ne!
Dizlerim ağrıyor, sanki bir ağırlık beni yerin merkezine doğru çekiyor; omuzlarımdan biri tutturmuş bastırıyor…
Ağzımın içinde teneke tadı…
İştahım hemen hiç yok… Yemeye zorluyorum kendimi, kusasım geliyor bunu yapınca da.
Hayır, hayır, duramam!
Ne dizlerimdeki dermansızlık, ne vücudumdaki ağrı beni yolumdan alıkoyabilir!
Gideceğim!
Atacağım torbamı sırtıma, çıkacağım uzun yollara.
Ben de kendimi yaptığım işin dervişi görüyorum, ne yapayım!
Param yok, pulum yok…
Onurum, ideallerim ve ulaşmak istediğim hedeflerim var ya!
Ancak bir farkı var bunların da:
Milletimin idealleri ve hedefleriyle iç içedir benimkiler…
Tek amacım milletimin alnı açık, göğsünün dik olması ve geleceğe güvenle bakması.
Bu Yüce Milletin fedaileriyiz bizler, onun kendi öz benliğinden taşıp geldik ve ona gerektiği zaman canımızı vermeye yemin ettik.
Yol uzun, gücüm eksik; hala ciğerlerim ifraz dolu, bunun farkındayım.
Ancak kendimde güç bulmalıyım.
Onca ilaca, şimdi de vitaminlere karşın, öksürüğüm durmak bilmiyor.
Neyse ki beni bir süre önce kasıp kavuran ateşim yok artık. Arada terleme olmuyor değil.
Olsun, ne yapalım.
İç çamaşırını fazla alırım yanıma. Nerede bir olanak bulsam, fanilamı değiştirir, bir çare bulurum.
Atıyorum heybemi sırtıma ve düşüyorum yollara..
Elimde bir asam, bir de döküntü çarıklarım var, hepsi bu.
Cumhuriyeti, Atatürk’ü, onun büyük eserini anlatacağım.
Hiç ama hiç bir şey değişmemiş; yine içimde garip bir heyecan, yine kalbimde ta benim duyduğum atışlar…
Ve karşımda her zaman coşkun kalabalıklar…
Kocaeli, Amsterdam, Rotterdam, Kastamonu, derken Zonguldak…
Hemen ardından yine yaşanacak Ankara, İstanbul, derken Bursa…
Ve yaşadığım kentte İzmir’de yapılacaklar…
Ve ben anlatmalıyım:
Hey heey, hey!
Atatürk’ü anlatıyorum, İslam dünyasının tek laik demokratik ülkesi olan Türkiye’yi anlatıyorum; o büyük devrimi, dev dönüşüm rüzgarlarını, Türk insanının engin sağduyusunu anlatıyorum…
Hem de insanlarımızın en çok ihtiyacının olduğu bir dönemde…
Hey dedim, hey!
Duyun içimdeki bu ateşi ey arkadaşlarım; duyun ulusuma, tarihime ve büyük ideallerime olan aşkı!
Her biriniz böylesiniz aslında; çünkü bu değerler milletin genlerinde var; ve bu heyecan…
Yeter ki bir rüzgar essin, pırıl pırıl o ateşin üzerindeki külleri savuruversin…
Hepsi bu!
Nice güzel yüzler tanıyorum, yaşlı genç hiç ayırım yapmaksızın, sarılıp ellerine:
-Atatürkümüz var… Büyük bir ışık var önümüzde…. Umutsuz olunur mu hiç? Tam tersine her günümüz bayram olmalı, her günümüzde umut fışkırmalı yüreğimizden” diye bağırmak istiyorum.
Yollardayım…
Ve daha nice yollarda olacağım.
İçimdeki hastalıktan gelen yorgunluk kırıntılarını tek tek yok ederek, ve her nefeste yeni bir gücü bedenime yükleyerek…
Buyurun arkadaşlar…
Hep birlikte o dev güneşe doğru, coşkulu bir sel gibi yürüyelim.
Unutmayalım; bizim Atatürkümüz ve Aydınlık Türkiyemiz var!
Bu ne büyük bir servet, düşünsenize!
Prof. Dr. Kemal ARI

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.