0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Şu anda yalnız Avrupa’da yaşayan Türk Toplumu değil, tüm sosyal demokrat parti üyeleri Türkiye’den Yüksek Seçim Kurulu’ndan İstanbul Belediye Başkanı seçim sonucunun karara bağlanmasını bekliyor. Dilerim Türkiye’yi aydınlığa kavuşturacak bir ortam yaratılır.

Avrupa Parlamento seçimleri 26 Mayıs 2019 tarihinde yapılacak. Çocuk ve torunlarımızın geleceği Avrupa’da. Seçimlerde Türk kökenli vatandaşların aktif olması gelecekte Türkiye için alınacak doğru kararlarda önemli olacaktır. Amerika’da yaşayan Musevilerin, İsrail ile ilgili kararlarda etkili olduğu gibi.

Dünya politikasında barış Avrupa Birliği’nin denge sağlamasıyla mümkün olabilir. ABD’nin tek yönlü yerküre polisliği yapması savaşlara sebep oluyor.

Güçlü AB Avrupa’da ve Dünya’da barışın garantisidir. 70 yıldır barış içinde yaşamamızı birliğe borçluyuz. Gelecek emniyet, rahat huzur, sosyal eşit paylaşım, adaletli iş bölümü kuvvetli bir AB ile gerçekleşebilir.

Sosyal ve demokratik bir AB ancak bireylerin katılımıyla mümkündür. Geçmişte çok hata yapıldı. Birlik Brüksel’den Avrupa Birliği 512,6 milyon vatandaşa ulaşmadı. Geçte olsa şimdi demokrasi en alt sınıf vatandaşa anlatılmaya çalışılıyor.

Büyük Britanya Birliği’nin üyelikten ayrılma antlaşma sürecinde, geriye kalan 27 ülke vatandaşı durumun ciddiyetini kavradı. Birlikten kuvvet doğduğunu anladı. Sağ popülist partilere fırsat vermemek aktif görev almakla mümkündür.

AB’nin birlikte olması hiç bu kadar tehlikeye uğramamıştı. Bir yandan gençlerde işsizlik, diğer yanda sağ demokrasi düşmanı partilerin yükselmesi. Tekrar nükleer silahlanma sürecine girilerek yerküreyi tehdit ediyor.

İklim değişikliği zaten göçe sebebiyet veriyor. Savaşların daha çok sığınmacıları yollara düşürecek tehlikesi her gün biraz daha büyüyor.

Federal Almanya SPD grubunda Milletvekili Swen Schulz Avrupa’nın Geleceğine Bakış adlı düzenlediği toplantıda şöyle özetledi:

“Adaletli, demokrasisi işleyen güçlü bir kıtada barış içinde yaşamak istiyoruz. Mecliste grubumuz eşit şartlarda işverenlerin, bilhassa internet firmaların eşit vergi vermesi için mücadele ediyoruz. Dışa karşı diyalog prensibiyle barış gücüyle dengelemeye çalışıyoruz.”

Gençler Kolu’nu temsilen Annika Klose gençleri ilgilendirmeyen hiçbir konu yoktur, diyerek gençlere aktif olarak politikaya karışmaları çağrısı yaptı. Türkiye’de gençlerle daha yakından ilişki kuracaklarını söyledi.

Partner şehirler sosyal demokratla, adaletle, insan haklarında eşitlik amacıyla birlikte çalışılması gerektiğini, söyledi.

Katılımcılardan bir emekli öğretmen, Türkiye bugün neredeyse, iyi olmayan ne varsa Bayan Dr. Angela Merkel’in yanlış Türkiye politikasının da katkısı vardır. Diğer Avrupa politikacıları da Türkiye karşıtlığı ile oy kazanmaya çalışıyorlar, bu etik ve sağlıklı bir yaklaşım değildir, dedi. Federal Almanya Meclisi SPD grup Başkan yardımcısı Achim Post, geçmişte Almanya ve AB’nin yaptığı hataları kabul eder yönde bir açıklama yaptı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bütün Sosyal Demokratlar yalnız Almanya’da değil, tüm Dünya’da birlikte hareket etmesi, desteklemesi gerektiği fikrini doğru bulduğunu, dile getirdi.

Adaletli, eşit çıkarla yapılacak AB Türkiye politikası her iki tarafa da faydalı olacaktır. Türkiye’de bir tek kişiye karşı yapılacak yanlış politika 82 milyon insana zarar verecektir. Bilhassa turizmde çalışanların işsiz kalması daha fazla sorun yaratacaktır.

Berlin Parlamentosunda SPD Grup ve Spandau İlçe Başkanı Raed Saleh, göçmen kökenli aileden gelen genç vatandaşların kendilerini Avrupa vatandaşı hissedebilmeleri için daha yapılacak çok şey olduğunu konuşmasında vurgu yaptı. Lynar İlkokulu’nda bir altıncı sınıfta demokrasi konulu derste öğrencileri dinlediğini anlattı. Cilt rengi, dini ne olursa olsun yeni bir BİZ yaratmalıyız, hiçbir Avrupa vatandaşı kendisini dışlanmış hissetmemeli, dedi.

Toplumda politik, sosyal düşünceye yön veren basın ve medyada her renk insan görülmeli. Mesut Özil üzerinden kışkırtılan tartışmayla, uyuma örnek gösterilen Alman Milli takımına gölge düşürülmüştür.

İncil ve Kuran’da yazıldığı gibi Allah birdir, ondan başka bir güce, puta inanılmaz. Ama bir insanın başka bir ülkeyi sevmesi, onun için iyi şeyler istemesi yaşadığı vatanını sevmesine engel olamaz.

Birlik ülkelerinde hoş görülen ilgi ve sevgi Türkiye için de değişmemeli. Polonya kökenli futbolcular hakkında böyle bir ayrımcılık yapılmaz, diğer ülkeler için de durum aynı.

Birliği’nin en büyük düşmanı bana ne boş ver diyen, kayıtsız kalan insandır. Achim Post

Öyleyse, Avrupa Birliği ülkelerinde vatandaşı olanlar Mayıs ayında seçime gitmeli. Seçimden önce etkinliklere katılmalı. Henüz vatandaşı olmayanların yaşadığı ülkenin vatandaşlığını alması için hem Türkiye hem de yaşadığı Avrupa ülkesi kolaylık göstermelidir.

Hoşça kalın!

İlter Gözkaya-Holzhey